Avrupa Ligi'nde sonuç açısından bizim için güzel bir haftayı geride kapattık. Ama hem Fenerbahçe Ülker hem de Efes Pilsen basketbollarıyla yıllardır beklenen Final Four hedefinden uzak olduklarını gösterdi. Önce Fenerbahçe'den başlayalım. Ligin aksine Avrupa Ligi'nde kağıt üstünde başarılılar. 5 maçta 3 galibiyet ki ikisi deplasmanda. Ancak bu sonuçlarda kendilerinden çok rakiplerin
(Asvel ve Cibona, Orlenaise ile beraber Avrupa Ligi'nin en kötü takımları) durumları belirleyici oldu. Kısa bir hatırlatma yapalım: "
Bogdan Tanjevic'in imza töreninde konuşan Mahmut Uslu; 2 yıl sonra 12 bin kişilik spor salonlarının olacağını belirterek, 'Bu seyirci potansiyelimiz ve genç oyuncularımızla özellikle kendini kanıtlamış Tanjevic ile beraber; Avrupa'da 3 yıl sonra final oynayacağız' dedi."
ZAMANI BOŞA HARCADI
O iki yıl geçti ve 2010 da kapıya dayandı. Ama Fenerbahçe bu hedeflerin çok uzağında gözüküyor. Geçen zamanda Tanjevic'in yetiştirdiği gençlerin kazandırdığı kaç maç izlediniz?
Son Zalgiris deplasmanında da aynı film izlendi. Takımı 36'lık Damir Mrsic sırtladı. Onun yanı sıra da Ömer Onan...Yani Örs ile kazanılan şampiyonluğun iki kilit ismi. İşte Fenerbahçe'nin geldiği nokta.
Ne bir genci yıldız seviyesine yükseltebildi ne de yıldızlardan faydalanabildi Tanjevic. Kimini kaçırdı, kimini de köreltti. Preldzic ve Widmar planı tutmadı.
Giricek'i oynatmak için takımın bir tane hücum seti yok. Takımın oyun kurucusu da yok zaten. Fener'in savunması da maziyi aratıyor. Üç ve dört numara savunmaları felaket. Greer da hiç savunma yapmıyor ama o kariyerini atarak yaptı, tutarak değil. Avrupa Ligi'nin ribaund kralı Mirsad'dan haberi olan var mı?
Gerçekten sakat mı, yoksa Efes Pilsen'e attığı imzanın gizli cezasını mı çekiyor? Yani Fenerbahçe tam bir gayya kuyusu. Bu şartlarda rakipleri kötü diye gruptan çıkabilir ama ötesi hiç umut vermiyor. Çünkü F.Bahçe'de sorun başta! Anlayana tabii...
HERVELL İLAÇ OLURDU
Efes Pilsen'de ise durum daha farklı. Orlenaise karşısında kazanmalarına rağmen kendilerini bile mutlu olmadı. Çünkü onlar da sıkıntının farkında. Efes'in ilk derdi devamsızlık.
10 dakikayı süper oynayıp, farkı 20'ye kadar çıkardıkları bir maçta, 5 dakika durup rakibe geri gelme şansı tanıyorlar. Tıpkı Orlenaise karşısında olduğu gibi. Dört kısalı düzenleri Avrupa'da da iş yapıyor ama ribaund zaafiyetini beraberinde getiriyor. Savunmada da Kerem Gönlüm'ün çabuk ayaklarını ve ribaundlarını çok arıyorlar. Pota altını tamamen Kaya Peker taşıyor ama o da su koyuverirse, gerçek bir krize düşebilirler...
Real Madrid'in Nachbar'a karşı önerdiği Axel Hervelle Efes Pilsen'in birçok sorununu çözebilirdi. Yine de Ermal'in form tutması ve Santiago'nun biraz kıpırdaması, Efes'in ritmini yükseltir. Ama bu çok istedikleri Final Four'a yeter mi, onu zaman gösterecek...
