Sözlerine Fenerbahçe Beko ile oynayacağı Cumhurbaşkanlığı Kupası'yla ilgili görüş bildirerek başlayan Ergin Ataman, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanlığı Kupası'yla ilgili teknik görüşlerimi o maçtan önce açıklayacağım. Henüz sezon başı ve daha çok erken. Kupayı oynayacak olan iki takım da eksik ve henüz tam olarak hazır değil. İsmi çok büyük bir kupa ama zamanlama olarak pek takımların hazır olduğu bir döneme rastlamıyor. Şunu da söylemeden edemeyeceğim, sanırım Türkiye'de bu kupayı en fazla kazanan antrenör benim ama hiçbir zaman bu kupayı, herhangi bir Cumhurbaşkanı'nın elinden almak nasip olmadı. Türkiye'nin yoğun dış ve iç siyaset gündemi içinde Cumhurbaşkanı'nın maçlara gelme fırsatı olmuyor. Benim tavsiyem, önümüzdeki dönemlerde farklı bir isim ya da metot bulunup farklı yollara gidilmesi. İnşallah Cumhurbaşkanımız, Gaziantep'te bizimle birlikte olur ve kupayı kim kazanırsa kendisinin elinden alır. İsmi çok önemli bir kupa ama maalesef oynanış zamanı ve bugüne kadar hiçbir Cumhurbaşkanımızın bu kupaya teşrif etmemesi, kupanın değerini biraz düşürüyor."
"YÖNETİM FEDAKARLIK GÖSTERDİ VE SINGLETON'I KADROYA KATTI
Geçen sezon finale yükseldikten sonra bu sezonki beklentilerinin değişip değişmediğine yönelik açıklama yapan Ataman, "Euroleague'de herhangi bir takım sezona önde girmedi. Biz kadro istikrarını koruyarak geçen yılki bütçemizden az bir ilerlemeyle başlayacağız. Moerman'ın sakatlığı nedeniyle yönetim büyük bir fedakarlık gösterdi ve Chris Singleton'ı kadroya kattı. Bu nedenle bütçemizde hafif bir artış var. Biz çok büyük takımlar kuran, çok büyük yatırımlar yapan 4-5 takımdan birisi değiliz. Onun için bir adım önde başlamayacağız. Ama geçen yılki takımı korumaya çalıştık ve başardık. Geçen sezonu iyi geçiren oyuncularımızı tutmayı başardık. Çok ciddi rakipler vardı transfer piyasasında bizim oyuncularımızla ilgilenen. Geçen yıl istatistik olarak çok beklenti verememiş gibi görünen ama takım için son derece faydalı oyuncularla yola devam ettik. Kadromuz geçen yıla çok yakın. Motum'un yerine Peters'ı transfer ettik. Benzer özelliklere sahip bir oyuncu. Mücadeleci ve genç bir oyuncu. Bir de Tolga Geçim'i kadroya dahil ettik. Aynı sistemle oynayacağız ama çok zor bir Euroleague olacağı kesin. Barcelona bu sezon rüya takım kurdu. Keza Real Madrid, Fenerbahçe ve Armani Milano çok önemli kadrolara sahip. İlk başta bu ekipleri sayabilirim. Ama biz de iddialı olacağız" dedi. Kadroda tutulan oyuncuların eleştirilmesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Ataman, "Türkiye Ligi'nde şampiyon olmuş Euroleague'de final oynamış takımın oyuncuların, herhangi bir Anadolu Efes taraftarı tarafından tartışmaya açıldığını düşünmüyorum. Her zaman olduğu gibi olumsuzluklarla beslenen 3-5 kişi tartışmış olabilir. Bizim için tartışma söz konusu değil" dedi.
"SONUNDA O KUPAYI KALDIRMAK İSTERDİK"
Geçen sezon çok önemli işlere imza attıklarının altını çizen tecrübeli başantrenör, "Tabii ki sonunda o kupayı kaldırmak isterdik. Bu sezon da aynı hedeflerle yola çıkacağız. Rakipler çok güçlü. 12-13 çok güçlü takım var ve büyük bir mücadele söz konusu olacak. Geçen sezonki hazırlıkların biraz gerisindeyiz. Milli takımlarda çok oyuncu olması, Moerman'ın milli takımda sakatlanması, Singleton'ın 1 hafta önce bize katılması, Larkin'in sezon başından bu yana sakatlığının bulunması nedeniyle tam olarak hazır olduğumuzu söyleyemem. 13 hazırlık maçı yaptık ve Larkin bu maçlarda 3 ya da 4 maçta forma giyebildi. Mental olarak tam hazır değiliz ama EuroLeague'in başlaması, taraftarın da burayı doldurmasıyla hazır olacağımızı düşünüyorum" açıklamasını yaptı.
"ANADOLU EFES AVRUPA'DA SAYGI GÖREN BİR TAKIM"
Üzerlerinde baskı hissetmediklerini dile getiren Ataman, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı:
"Baskı yok ama istekliyiz. Benzer başarıyı tekrar etmek istiyoruz. Bunu yakalayabilirsek kupaya uzanmak istiyoruz. Herhangi bir baskı oluşturduğunu söyleyemeyiz. Zor bir EuroLeague olacak. 18 takım, 34 hafta ve play-off'ları eklerseniz 40'a yakın maç olacak. Heyecan içinde geçecektir. Olay artık sadece kazanmak ya da kaybetmek değil. Anadolu Efes'in Avrupa'da söz sahibi olan, saygı gören bir basketbol takımı var. Biz de bununla gurur duyuyoruz ve Türk basketbolunu en iyi şekilde her yerde temsil etmeye devam edeceğiz. Biz bütün oyuncularımıza aynı antrenmanı yaptırıyoruz, bütün oyuncularımızı oynayacak şekilde hazırlıyoruz. Oyuncuların form durumuna göre de kimin daha çok kimin daha az oynayacağına karar veriyoruz. Ben genelde 11-12 kişiyle oynama taraftarı değilim. Benim sistemimde genelde bir maçı 8-9 oyuncuyla oynuyorum. Oyuncuların aldıkları süreler, onların haftalık performanslarına göre değişiyor. Bunu belirleyecek olan, oyuncuların kendileri olacak."
