Yazarlar F.Bahçe-Sivasspor maçını yorumladı

Spor Toto Süper Lig'de Fenerbahçe, Kadıköy'de Sivasspor'a 2-1 mağlup oldu. İşte spor yazarlarının karşılaşmayla ilgili yorumları...

GÜRCAN BİLGİÇ: KADIKÖY'ÜN FETHİ

Stadın içi-dışı hınca hınç... Gözleri parlıyor gelenlerin. Yeni transferlerin heyecanı, en çok da Emre Belözoğlu'nun sevinci var hepsinde. "İnanın" diye yazıyorlar tribünlere... Hoparlörlerden de "Güzel günler gelecek" diyor sanatçı, Nazım'ın dizelerinden... Aykut Kocaman ikisi eski, biri yeni üç çiçeği burnunda ile sahada. Baskı ile başlıyorlar maça da. Hatta dokuzuncu dakikada kaleye giden şutları bile var. 40-43 dakikalık sessizliklere alışık olanlar için, yeni bir heyecan. Eneramo ilk kez yüzü dönük yakalıyor topu. Bekir izin veriyor, hem kontrol etmesine, hem sürmesine. Çok çaprazdan vuruyor. Volkan Demirel yapıyor ikinci hatayı da...
"Birleşelim" sloganı vardı herkesin ağzında, pankartlarda. Kim ayırdı, böldü-parçaladı bilinmiyor ama. Neden dağıldılar, neden birleşecekler ? Sadece Emre Belözoğlu bu ateşi yakmaya yetiyor. O zaman; kendilerini buluyorlar ki sahada, eller uzatılıyor birleşmek için. Kocaman, "Kendimi görevden aldım" diyordu Karabük maçı sonrasında... Samandıra'da Volkan Demirel ve Kuyt vardı yanında... "Sorun sen de değil, biz de" dediler. Dün bir tane daha hatalı yedi Volkan, Kuyt da penaltıyı harcadı. Hem de bir yıl sonra gelen. İnanıyor belki Aykut Hoca ama, nasıl güveniyor bilmiyorum.

PENALTICIYI EMRE BELİRLEDİ
Penaltı kararı geldi. İki dokuz gollü var sahada. Ama Emre, Kuyt'a götürdü topu, "sen at" dedi. Sadece kaptan değil, teknik adam da transfer edilmiş sanki. 30.dakikada Aykut Kocaman'ın Webo ile Sow'u yan yana getirip, önü ikilediğini görmesek, biraz önceki "sanki" kelimesini kullanmaya da gerek kalmayacak. Ve sekiz yıl sonra iki santrforu bir arada görüyor F.Bahçeliler. Aziz Piyer ve Nobre'den sonra yeni bir dönem başlıyor. Daum, Alex ile beraber tek santraforlu oyuna dönmüştü. Şimdi Aykut Kocaman Emre ile birlikte yeni dönemi başlatıyor. Sonunda İstanbul feth(!) edildi, surları yıkan "topçular" vardı.

EMRE BOL: MESAJA DİKKAT

Fenerbahçe'de 3 yeni transferin aynı anda sahada olması durumunu "kendini yıldız zanneden" bazı oyunculara verilmiş bir mesaj olarak algıladım...
Umarım anlaması gerekenler de anlamıştır! Özellikle Emre'nin çok iyi oynamamasına rağmen varlığı dahi takımı ateşliyor.
Lider oyuncu böyle bir şey işte... Aykut Kocaman rotasyon yaptı yapmasına ancak bazı oyuncular hâlâ 'dokunulmazlığını' koruyor. Mesela Volkan ve Kuyt... Volkan haftalardır konsantrasyon problemi yaşıyor, olmayacak goller yiyor. Tıpkı dün gece Eneramo'dan yediği gibi! Kuyt ise resmen el freniydi.

Webo sıkıntıyı çözer
Verkaçlarda son dokunuşu yapamıyor, sürekli pas hatası yapıyor. Fenerbahçe'nin oyunu rakip sahaya yıktığı dakikalarda bir de penaltı kaçırdı. Kocaman rotasyonu adaletli yapmak istiyorsa zaman zaman bu iki oyuncuyu da dinlendirme cesaretini göstermesi gerek.
Webo, Fenerbahçe'nin yıllardır aradığı pivot santrfor sıkıntısını çözecek gibi görünüyor.
Sezonun ilk yarısında her maç onlarca kanat ortası yapılıyordu.
Ancak bu toplara vuracak özellikte bir oyuncu yoktu.
Webo daha ilk maçında bu sıkıntıya ilaç olacağını gösterdi.
Nitekim attığı golde yine bir kanat organizasyonuydu. Son 10 dakikada kullanılan korner sayısını inanın hatırlamıyorum.
Gole ihtiyaç varken ve takım sürekli kanat ortası yaparken Webo'nun oyundan alınması taktiksel bir hataydı...
Savunma problemi ise Yobo dönmeden bitmeyecek gibi...

AHMET ÇAKAR: ALEX'İ DE GETİRİN!

F.Bahçe'nin hiç hesapta olmayan bir mağlubiyet yaşadığını söyleyebiliriz.
Ama kaybetmiş olmalarına rağmen kötü oynadılar diyemem. Aksine daha önceki maçlara kıyasla tempo ve pozisyon olarak çok daha farklıydılar. Şunu rahatlıkla söylerim ki Volkan yememesi gereken golleri yemeye devam ediyor.
Mesela ilk gole bakıyoruz. Bizim bildiğimiz Volkan bu golü 15 sene önce de yemezdi, dün gece de yememeliydi. Çaprazdan gelen topu koltukaltından alıverdi.
Bu tür maçlar bu tür golleri psikolojik olarak kabul edemez. Çünkü F.Bahçe geriye düştüğünde bütün taktik anlayışı ve konsantrasyonu değişiveriyor.
Takım ne kadar tecrübeli olursa olsun panik başlıyor.
Emre'nin transferi teknik olarak doğru. F.Bahçe'de dikine oynayabilecek yegane oyuncu o. Webo da faydalı oldu. Dün gece attığı golle her zaman Türkiye için iyi bir santrfor olduğunu belgeledi. Ama bütün bunlara rağmen F.Bahçe defansı güven vermiyor.
Ne oyuna girebiliyorlar ne de pozisyonları doğru alabiliyorlar.
Dün gece Sivas'ta Eneramo denen bir oyuncu vardı.
F.Bahçe'yi yenmek için tek başına yetti. Şimdi tüm F.Bahçe takımına sesleniyorum; yediğiniz ikinci gole bakın. Bir yan topta böylesine bir pozisyon hatası, böylesine bir markaj hatası yapılır mı?
Oysa ki F.Bahçe maça çıkarken G.Saray ve Beşiktaş puan kaybetmişti.
Alınabilecek bir galibiyet F.Bahçe'yi tekrar zirvede iddialı hale getirecekti.
Ama dedik ya, artık F.Bahçe'de bir teknik adam yok. Aykut Kocaman adına çok üzülüyorum. Ne yapacağını şaşırdı, kovduklarını geri getiriyor. Elinden gelse Alex'i de geri getirecek!
Gelelim Cüneyt Çakır'a. İlk devre kendine yakışmayacak hatalar yaptı. Sow'a göstermesi gereken mutlak sarı kartı es geçmesini anlayamıyoruz.
Ayrıca ceza alanı dışında Sivaslı oyuncunun net karnına çarpan topu, el olarak değerlendirip kritik bir serbest vuruş vermesi de kalitesine yakışmadı.

RIDVAN DİLMEN: FENERBAHÇE DİBE VURDU

Galatasaray önceki gün puan kaybetti ama biz '1 puan aldı' dedik. Bunun anlamını dün Fenerbahçe maçında gördük. Sarı-lacivertli ekip, rakiplerinin puan kaybettiği bir haftada çok önemli bir puan kaybı yaşadı. Oysa Fenerbahçe dün son haftaların en pozitif oyununu sergiledi ama bu sezon lig öyle bir hale geldi ki, ligde 70 puanı bulanı hemen şampiyon ilan etsinler derim. Maçta 1-1'e kadar Fenerbahçe iyi bir futbol oynadı. Ben ilk yarıdan sonra hocanın Webo'nun yerine ikinci yarıya formda olan Semih'le başlamasını beklerdim. İkinci yarının sonlarında önce Eneramo sonra Sercan'ın sakatlıkları Fenerbahçe'nin aleyhine oldu. Fenerbahçe'nin şuurlu hücumları durdu. Kaliteli hücumlar durdu, ataklar doldur boşalta döndü. Oyunun durması Fenerbahçe'nin kaliteli futbolunu baltaladı.
Yeni transferler Webo maça iyi başladı, umut verdi. Ziegler iyi ama toparlanması için zamana ihtiyacı var. Emre'nin iyi oynadığı maçta yanındaki Crisitian, Meireles ile Bekir vasattı. Bekir'i beğeniyorum ama dün etkisizdi. Fenerbahçe çok önemli bir haftada maç kaybetti. Seyirci büyük bir heyecanla geldi. Ben de Fenerbahçe'nin puan kaybedeceğini düşünmüyordum. Ama futbol böyle bir oyun, güzel bir oyun. Herşeye açık bir oyun. Fenerbahçe bence dün akşam itibariyle dibe vurdu. Yönetim ve hocaya güven kaybı oldu. Bu Fenerbahçe'nin geleceği için iyi olmadı. Kuyt'ın bireysel olarak formsuzluğu sürüyor. Sivas'ın ilk golünde ofsayt olabilir ama elbette Volkan'ın da hatası var.
Volkan bir süredir formsuz, kafası sahada değil gibi. Webo çıktıktan sonra Emre de çıktı. Emre dün müthiş bir futbol oynadı. Takıma çok önemli etkiler yaptı.

DR. GÜRKAN KUBİLAY: ŞANS MI KOCAMAN?

Sayın Kocaman, maçtan sonra mutlaka diyeceksin ki "Sivas üç kere geldi, iki gol attı." Böyle bakınca belki haklısın ama gel maddelerle senin ve takımın yanlışlarını konuşalım.
1) Fener, diğer maçlara oranla baskılı ve istekli başladı. Kabul ama yine dikine ve öne doğru top oynayamadı
2) Alex'i gönderdin, kararındır saygı duydum ama Alex'li 4-2-3-1'li sistemden gene de vazgeçmedin. Oraya, "Hocam ben buranın adamı değilim" diye bas bas bağıran Cristian'ı monte ettin. Hiçbir şey yapamadığı halde ısrar ettin.
3) Webo'yu aldırdın, en etkili santrforlardan ikisine sahipsin ama Sow'u sol çizgiye mahkum edip gol alanından uzaklaştırdın. Sow kendi insiyatifiyle içeri girdikçe gol attı, penaltı yaptırdı ama yine de çift santrforlu düzene, son 15 dakika hariç dönmedin. Döndüğünde de Webo'yu çıkardın.
4) Takımın kanat organizasyon ve atakları gol attırma şansına sahip olduğu halde ve Sivas'a da golü ordan attığın halde iki gerçek kanat adamı (Topuz ve Caner gibi...) kullanmamakta ve böylece 4-4-2'ye dönmemekte ısrar ettin. Kuyt'ı dökülmesine rağmen oynattın.
5) Sana "Gitme hocam kal!" diye söz veren oyuncularına inanmakla acaba hata mı ettin? Devre arası kampındaki testlerde bazı oyuncular önce döküldüğü halde, sen fırçalayınca nasıl iyi performansa döndüler?
Sayın Kocaman, çok iyi bir insansın. Bu takım için hayatından, ailenden ödün verdin. İstifandan dönüşün kendi isteğinle değildi, bunu biliyorum.
Avrupa'da başarılı olacağını da biliyorum ama bu takımın bu hale gelmesinde ve bu oyunun da sadece şans değil, senin mutlaka bir kısmı haklı nedenlerle de olsa kafanı toplayamayarak verdiğin hatalı kararlarının büyük etkisi oldu.

İLKER YAĞCIOĞLU: OKLAR YÖNETİME DÖNDÜ!

Maçtan önce herşey son derece güzeldi. F.Bahçe hafta arası 3 oyuncuyla anlaşarak kadrosunu güçlendirmişti.
Hafta boyunca taraftara birlik mesajları yayınlamış ve bu maçı yeni bir başlangıç olarak görmüştü. Üstüne üstlük şampiyonluk yolundaki rakipleriniz G.Saray ve Beşiktaş puan kaybetmişti.
Kelimenin tam anlamıyla rüzgar Fenerbahçe'nin arkasından esiyordu. Sarı-Lacivertliler maça da son derece baskılı başladılar. Belki pozisyon üretemediler ama topla daha fazla oynuyorlar ve rakip ceza alınına daha fazla oyuncuyla gidiyorlardı.

ENERAMO 2 GOLLE YILDIZLAŞTI
Herşey Bekir-Volkan ikilisinin ortaklaşa hatası sonucu gelen Sivas golüyle bozuldu. Önce seyircinin coşkusu gitti., sonra da oyuncuların. İlk devrede Fenerbahçe'nin Kuyt'ın kaçırdığı penaltı ve Webo'nun boş kaleye vuramadığı kafa dışında pozisyonu yok. İkinci yarıda Fenerbahçe'nin baskısı Önce beraberliği sağladı. Ama maçın son anlarında Webo'nun golü F.Bahçe'yi tek kelimeyle nakavt etti. Maçın ardından taraftarın ortak tepkisi Başkan ve Yönetim Kurulu'naydı.
Devre arasında istifa eden Aykut Kocaman'a kimsenen laf söyleyecek hali yok.
Seyircinin bu tepkisi artık tamamen yön değiştirdi ve bu gidişat Fener yönetimi için hiç de iyi değil. Tekrar saha içine dönecek olursak, dün tribünde yada evde maç izleyen yani kadroya giremeyen F.Bahçe oyuncuların bonservis bedelleri sadece dördünün 22 milyon Euro. Sorgulanması gereken asıl konu bu. F.Bahçe ya da başka bir takım tribünde oturtacağı oyunculara 22 milyon Euro verecek kadar zengin mi?

* * *
Maçın en iyisi
Attığı 2 golle yıldızlaşan Eneramo tek başına takımını sırtladı.

* * *
Maçın en kötüsü
Bekir maçın en kötüsüydü. İlk golde Volkan ile birlikle hatayı paylaştı.

HAKKI YALÇIN: GERÇEKLERE DİZ ÇÖKÜN!

Fenerbahçe'den berbat bir futbol ve inançsız bir mücadele. Onların yanlışlarından vazgeçeceklerini sanmak, en büyük yanılgımız.

***
Bu takım cesur mu? Hayır.
Bu takımda savaşan adam var mı? Hayır.
Bu takım "birimiz hepimiz için" duygusunda mı? Hayır!
Peki böyle bir takımdan hayır gelir mi?
Onun cevabını sizler verin.

***
Gördük ki, onlar kötü futbola müptela olmuş Kısa aralıkla sahneye çıkmanın dışında, futbolun huzurundan çekilmişler.
Çile çektirmeyi seçmişler kendilerine ve taraftarlarına.
Kim tedarik edecek ruhu?
Kim bu formanın cesaret ve yürek istediği gerçeğini onlara öğretecek?
Otopsi masasında, futbolcuların dışındakileri de hesaba katmak gerekiyor.

***
Neyi yazalım?
Gecenin vitrinine konulmuş yeni isimleri ve sistemi sorgulamanın, maçtan daha önemli olduğunu mu?
Ertelenmiş doğruların sahneye konmasını beklerken, yeni yanlışları izlediğimizi mi?
Ziegler'in kaptığı formanın, Hasan Ali'ye haksızlık olduğunu.
Şark hizmetinden dönen Emre'nin beklenen oyunundan uzak kaldığını.
Görünürde çift santrforlu sistemde Sow'un yine "kenar süsü" olmaktan kurtulamadığını.
Meireles'e tahamül etme ödülünü Aykut Kocaman'ın kazandığını mı?

***
Rakip kale önünde, yaptırım gücü yüksek bir anlayış hakim olamadığı içindir ki.
Fenerbahçe, kazanma duygusuna ortak olmakla kaderine küsmek arasındaki çizgide kalakaldığını mı?
Galibiyeti içine sindiremeyen futbolcuların hiç olmazsa yenilgiyi kabul etmemesi gerektiğini mi?

***
Siz söyleyin, futbol meczuplarına başka ne diyebiliriz ki! "Herkes kendi gerçekleri önünde diz çökmeli" demekten başka!

SELÇUK YULA: KUTLU OLSUN

Her zaman söylüyoruz; Fenerbahçe isterse Messi'yi alsın sistemi ve felsefesini değiştirmedikten sonra her şey hava gazı...
Dün akşam Kadıköy'de tribünler doluydu. Çünkü Emre, Webo, Ziegler girecekti ve F.Bahçe çok değişik bir çehreye bürünecekti. Ama bu şekilde düşünenler felsefe değişmedikçe sistemin değişmeyeceğini anlayamadılar.
Ama gene de Fenerbahçe eski maçlara göre daha baskılı oyuna başladı. Yanlız gene hiç pozisyon üretemeden golü yedi. Bir şanssızlık var. Kaleye gelen her top gol oluyor.
Bunu Volkan Demirel'e sormak lazım. Penaltı kaçıyor ama kaçıran kim?

Şampiyon G.Saray!
Bir de penaltıyı atmayan kim? Yahu Milli Takım'ın penaltıcısı Emre varken dün sahanın en kötüsü Kuyt'a penaltı attırmanın mantığı nedir? Bence maçın kırılma noktası budur. Ayıptır günahtır.
Dün akşam Fenerbahçe taraftarı tüm kalbiyle oradaydı.
Sahada olmayan Kuyt oynarken, mükemmel gol atan Webo ile Semih'in değişikliğinin hangi anlama geldiğini umarım Aykut Kocaman bizlere açıklayacaktır.
G.Saray'ın her puan kaybettiği haftada F.Bahçe'nin G.Saray'a yaptığı kıyaklardan F.Bahçeliler artık bıktı usandı.
Bana bu böyle devam edecek gibi geliyor ve şimdiden G.Saray'ın şampiyonluğunu kutluyorum. F.Bahçe'nin olmadığı ligde elbette G.Saray şampiyon olacaktır. Kutlu olsun.