3- Hep söylüyorum, 'Hep söylüyorum' demekten de utanır hale geldim; Galatasaray 'savunma nasıl yapılır' bilmiyor. Kalabalık savunma geriye adam yığmak değil.
Televizyondan seyretmenin öyle güzel avantajları var ki bazen, o çerçevenin içinde 6 tane, 7 tane sarı-kırmızılı görüyorsun, Galatasaray 18'inin civarında... Yanlarında bir tane beyaz yok. O zaman o 6 adam orada ne yapıyor ve niye orada duruyor! Etrafta bir tane beyaz yokken 6 tane adamın durup dururken oraya gelmesi ne demek; orta sahayı boşaltıyorsun, sen 10 kişi ile savunma yaparken, Real Madrid santradan senin gol menziline, yani 15 metre, 20 metre yakınına elini kolunu sallaya sallaya geliyor.
Elini kolunu sallaya sallaya oraya geldiği zaman, atış menziline geldiği zaman orada bir sürü sniper var. Belediye'nin, Kayseri'nin topu dışarı atan adamları değil... Menzile girdiği anda ne yapacağını gayet iyi bilen sniper'ları var. Xabi Alonso topu santradan aldığı andan itibaren Drogba dahil, en öndeki adamı ya Galatasaray'ın, orada bastırması lazım, Drogba dahil bütün Galatasaray gerilemeye başlıyor. Meydanı Real Madrid'e bırakıp...
Onlar da aynen piknikte dolaşır gibi ellerini kollarını sallaya sallaya hiçbir baskıya muhatap olmadan, Galatasaray 18'inin etrafına çok rahat geliyorlar. Oraya geldikten sonra da finishing, yani bitirci iş, Real Madrid'in en kolay yaptığı iş... Lütfen bakın... Galatasaray'ın yediği birinci ve ikinci gollerde, üçüncü top duran toptan geldi, finishing'e kadar, yani bitirme anına kadar Galatasaray ne yaptı! Göreceksiniz ki hiçbir iş yapmadı. Sadece geri çekildi.
Geri çekilerek savunma olmaz. Savunmayı Real Madrid'in 18'inde başlatacaksın. Drogba ve Burak Yılmaz ile birlikte Real Madrid'e karşı çift santrforla oynuyorsan bunun bedeli ileride bastırmak. Yoksa 'Bak ben çift santrforla oynuyorum, Real Madrid'den korkmuyorum' değil. Hatta Umut'u da oyuna alacaksın. Maçın sonunda olduğu gibi...
Üç santraforlar oynayacaksın ama üç santraforun birinci görevleri, karşı yarı sahada santra beklik olacak. Oradaki adamlar Yenişehir pazarında dolaşır gibi etrafına baka baka, ellerini sallıya sallıya çıkamayacaklar. Biraz sıkıntıya girecekler. Bastırdıkları anda kaç tane top kaptılar orada! Kaç tane tehlike yarattılar! Ama bastırmıyorlar. Yukarıdan gizli bir el Galatasaray'ı geriye doğru çekiyor. Boş sahada oynatıyor. 10 kişi ile savunma yapıyorum, adamlar boş sahada oynuyor. Böyle bir yanlışın kabul edilir tarafı yok.
Bu işin Galatasaray ile ilgili yanları... Tabii bir de hakemin affedilmez hataları var. Bir hakem kararlarıyla bir maçın değil bir turun kaderini değiştiriyorsa kararlarıyla...
Gol olan duran toptaki yanlış karar vermesini saymıyorum. Ama sen penaltı vereceğin pozisyonda Burak'a sarı kart çıkarıyorsan bu çok önemli bir fark. Bu turu değiştirir ve daha evvel çok bariz penaltıyı da vermemişsen...
İki kişi göğüsleriyle tutuyorlar, okkalıyorlar. O iş voleybolda bile faul... Voleybol maçında, voleybol hakemi o sahneyi görse düdüğü çalar, sayıyı Galatasaray'a verir ve her iki pozisyonda da hakem yakın... Uzakta, göremedi gibi bir durum yok.
Sen iki tane penaltıyı vermiyorsan ve de Galatasaray'ın en golcü adamının gelecek maçta oynamasını engelleyecek sarı kartı hem de ters bir kararla çıkarıyorsan, ben o hakemin iyi niyetinden değil ama hakemliğinden şüphe ederim. UEFA'yı da sorgularım; 'Bir Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçına çıkaracak başka hakeminiz yok mu!' sizin...