Fenerbahçe'nin büyük umutlarla transfer ettiği Emenike'yi nasıl buldunuz? İstekliydi ama gol vuruşlarını yapamadı. Bir pozisyonda penaltı bekledi.
Onları bırak... Emenikeli Fenerbahçe'de
Sow ve Webo'nun performansı nereye düştü fark ettiniz mi? Geçen sene takımın en tehlikeli iki adamıydı bunlar şimdi onlar da aynen
Salih gibi
kenara bakan adam oldular; 'Emenike'nin yeri sağlam, hangimiz oynamayacağız.' Birbirlerine bile
antipatik gelebilirler. 'Sow kesilirse ben oynarım. Ben kesilirsem Webo oynar.'
Fenerbahçe'nin en ihtiyacı olmadığı yere
Cardozo ile
Emenike'yi ortaya atıp zaten Sow ile Webo'yu bitirdiler şimdi de böyle üçlü bir durum var. Bari Cardozo'yu da alsalardı, bunların ikisini birden kenara koysalardı, mesele kalmasaydı!
Fenerbahçe'de Gökhan Gönül'ün yokluğu fazlasıyla hissediliyor. Yerine oynayan Mehmet Topuz bekleneni vermekten çok uzak... O da Konya maçının en çok eleştirilen ismiydi.
Kimi oynatsın? '
Mehmet Topuz oynamamalı' diyen yirmi tane yazı okudum. Ama bir kişi de çıkıp '
Şu oynamalı' demiyor! Türkiye
dünyanın en kolay eleştiri yapılan ülkesi... Bunu da senelerden beri söylüyorum,
bıktım usandım.
Bir şeye olmuyor diyorsan ona çözüm üretmezsen eleştirin tamamlanmaz. 'Olmuyor' demek kolay, 10 yaşındaki çocuk da söyler; 'Mehmet Topuz sağ bekte görev yapamıyor.' Peki kim oynamalı? Sow mu oynamalı, Webo mu oynamalı, Emre mi oynamalı? Bir alternatif ileri süren yok.
Fenerbahçe'ye şöyle baktığın zaman hücum oynayan, ofansif oynayan bir takım olarak akla gelen en mantıklı isim Mehmet Topuz... Olmadı değiştir başkasını koy, olmadı değiştir başkasını koy mu yoksa Mehmet Topuz'da ısrar edip onu
kazanmaya çalışmak mı? Eleştiri böyle yapılır.
Mehmet Topuz olmadı at, Salih hata yaptı sat! Bir kişi demedi ya 'Mehmet Topuz'un yerine ben olsam şunu oynatırdım.' Bir kişi demedi!
Emre Belözoğlu ve Çaykur Rizespor'dan Sercan'ın 'Rabia' işareti yapması da haftanın konuşulan konuları arasındaydı. Öte yandan Beşiktaş-Trabzon maçında ise Gezi Parkı sloganları vardı. Ayrışması için çalışmalar var ancak spor ile siyaset son dönemde iç içe anılır oldu.
Mesele; bir standardı getirmek. Eğer sen
Adeviyye Meydanı'na desteğe itiraz etmiyorsan, ses çıkarmıyorsan
Gezi'ye desteğe de ses çıkarmaman lazım. O zaman kuralların uygulaması 'işime gelenler ve gelmeyenler'e dönüşür ki böyle bir şey olmaz. Adalet, hukuk, her yerde
herkes için geçerlidir.
'Adeviyye'yi tutmak serbest, Gezi'yi tutmak yasak' diye bir şey olmaz. Aslında
ikisinin de olmaması lazım. Çünkü FIFA'dan başlayarak her türlü siyaseti spor sahalarının dışına çıkarırız, çünkü sonu
faciaya gider. Türkiye Futbol Federasyonu'nun bu konudaki tutumu çok önemli... Ama ben
Yıldırım Demirören federasyonunun herhangi bir tutumunun olabileceğini dahi düşünmüyorum. Öyle bir federasyon yok çünkü...
Orada, Emre'nin Rabia hareketinden önemli, ilk hafta açısından önemli, yaptığı ikinci sarı kartlık hareket... Kimi protesto etmek için olursa olsun taçtaki topa o şiddetle vurmanın adı dünyanın her yerinde sarı karttır.
1- Emre'ye ikinci sarı karttan,
kırmızıyı gösteremedi hakemimiz!
2- Colman'a ikinci sarıyı gösteremedi ki
Colman'ın ikinci sarısı doğrudan kırmızıydı ve hakemle mesafesi 2 metreydi Colman'ın...