Terim, Andorra maçıyla iş başı yaptı. Zayıf bir rakipti ama moral açısından 5-0'lık galibiyet can simidi gibi geldi.
Andorra maçında moral buluyorsak eğer halimiz 'felaket' demektir. Bunlara şaşıyorum. Türkiye, Andorra'dan moral alacak hale geldiyse!..
Aslında maçtan ziyade Terim'in sözleşmesi kamuoyunu meşgul ediyor. Ancak federasyon ve Terim bu konudaki sorulara şimdilik yanıt vermek istemiyor. Öte yandan Galatasaray da 2 yıllık sözleşme teklif etme kararı aldı. Nasıl bir çözüm bulunacak? Federasyonun sözleşmenin detaylarını açıklanması gerekmez mi?
'Satranç açmaz oyunudur' derler. 'Şah' dersin. Şahı kaybettiğinde mat olursun oyun biter. 'Şah' dediğin anda rakibin bir başka taşına da hücum ediyorsan, mesela vezire, mesela kaleye... Karşıdaki şahını oynamak zorunda kaldığı için tehdit altındaki vezir ya da kale düşer. Çok önemli bir gücünü kaybeder. Onun için birbirlerini açmaza almaya uğraşır oyuncular... Bir tarafı kurtarmak için öbüründen vazgeçmek zorunda kalırsın.
Ünal Aysal, Fatih Terim'i açmaza almaya uğraşıyor. Bu olayın başından beri... Fatih Terim'in adının ortaya atıldığı andan beri...
O atılış şeklinde de ben Fatih Altaylı'nın yanındayım. "Bu Aziz Yıldırım'ın tertibi... Galatasaray'ın yükselişini dururmak için tek çare Fatih Terim'i Galatasaray'ın başından uzaklaştırmak" dedi. Zaten Ünal Aysal ile Bülent Tulun ekibinin Fatih Terim'den hoşlanmadığı da biliniyor.
'Biraz dürtüklediğimizde bu işi çözeriz' diye Aziz Yıldırım'ın kankası Göksel Gümüşdağ işin içine girdi. Galatasaray Üyesi olmasına rağmen!.. Şikeden de mahkum... Ama Arjantin'de Kadir Topbaş'ın yanında da oturuyor!.. Böyle de bir adam Gümüşdağ... Her taşın altında çıkan... Onun büyük oyunlarıyla bugünkü duruma gelindi.
Bu dört maç için Fatih Terim milli takımın başına geçti. Ünal Aysal, bu dört maçın bitmesini beklemeden yıllardır söyleyip de masaya koymadığı sözleşmeyi Fatih Terim'e teklif etti! Tam bu dört maçın ilki oynanmışken...
Fatih Terim'e dört maç izin vermedin mi; verdin. Bırak bu dört maç oynansın. Bittikten sonra oturur, konuşursunuz. Yangından mal mı kaçırıyorsun! Sözleşme teklif edecektin de şimdiye kadar niye etmedin!.. Senin kongreyi yeniden kazanmanın ardından haftalar geçti.
Niye bekledin, bekledin de tam böyle Androrra maçının arkasından pişmiş aşa soğuk su katar gibi Fatih Terim'in kafasını karıştırmak ister gibi Romanya maçı öncesinde teklif yaptın!
Bir Aziz Yıldırım parmağı var bir de bu parmağa 'Aman Fatih'ten kurtuluyorum' diye sarılan, gönüllü sarılan Ünal Aysal var.
Fatih Terim geri zekalı değil. Fatih Terim, Ünal Aysal'ın ve Galatasaray'ın arkasında olduğunu bilseydi, inansaydı bu teklif geldiği ilk gün 'Teşekkür ederim. Bu kadar boş arkadaşlarımız var. Bu görevi başkalarına verin. Ben şu an Şampiyonlar Ligi'nde oynayan bir Galatasaray'ın başındayım' derdi. Ama Fatih Terim Galatasaray'daki son günlerini yaşadığını, Ünal Aysal-Bülent Tulun ekibinin onu yemek için her türlü oyunu oynadığını biliyor.
Galatasaray'da geleceğinin olmadığını biliyor. Ama bir Galatasaraylı olarak oyunbozan durumuna düşmek istemiyor. Kendini milli takımda garantiye alıyor. 'Bunlar nasıl olsa beni atacaklar, ben de yolumu seçeyim.'
Fatih Terim'in dört maçlık teklife 'Evet' demesinin amacı belli... 'Ben yolumu seçtim' diyor Fatih Terim... Ünal Aysal da hala onu dağıtmaya, parçalamaya, ufalamaya çalışıyor 'Bak ben teklif ettim. Kabul etmedi. Ne yapalım!' diyecek aklınca...
Hani eskilerin bir lafı vardır; "Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?" diye... Ünal Aysal'ı tanımasak, Bülent Tulun'u tanımasak hadi neyse...