Terim soru-cevap bölümünde Arıboğan'ın "Hocamız, Galatasaray'ın bilgisi dışında gitti" açıklamasının hatırlatılmasına da tepki gösterdi. Milli maç öncesi yanlış bir soru muydu?
Huylu huyundan vazgeçmiyor. Bunca senedir futbolculuğu var, bunca senedir teknik adamlığı var; hala medyaya karşı takınacağı tavrı dengeleyemedi Fatih hoca... Hep o Adanalı öfkesiyle anında parlayıveriyor. Sonra da üzülüyor.
Fevkalade yerinde ve zamanında bir soru sorulmuş. Ben de o basın toplantısında olsam, o soruyu sorardım. Bütün Türkiye Galatasaray'dan nasıl ayrıldığını hala tartışmıyor mu? Hala her kahvede, her okulda, her teneffüste bu konuşuluyor.
Galatasaray maçında, Fenerbahçe seyircisi, "Terim'i satanı, biz de satarız" diye tezahürat yapmışsa, ben basın toplantısında bu soruyu sormaz mıyım?
Gazeteci her soruyu sorar. Basın toplantısı yapıyorsan, her soruya cevap vermeye hazırlıklı olacaksın. En aptalcasına, en kasıtlı olana, en haince olana, en alçakça olana dahi... Yönetici olmanın hüneri bu... Her şey ballı bademken çıkıp, konuşup, etrafa caka satmak kolay... En ummadığın anda, en ummadığın soru geldiği zaman, yani kriz anında, o krizi yönetebiliyorsan; sen yöneticisin.
Fatih Terim bu tür krizleri öteden beri yönetemiyor. Tepesi atıyor çünkü...
5+2 yıllık sözleşmenin de verdiği rahatlıkla, Terim bu defa umut veren hedefler koydu ve "Yeni dönemde, Türk futbolunun geleceğini inşa edeceğiz" dedi. Çağırdığı milli takıma da baktığımızda, yeni bir başlangıçtan söz edebilir miyiz ?
Burada konuşmuştuk; Fatih Terim daha önce "Yeni bir takım yapacak vaktim yok" demişti. Ben de "Dünya Kupası'ndan yeni elendik. Avrupa finalleri iki sene sonra... Sen iki sene olmasına karşın 'vaktim yok' diyorsan, Türkiye, milli takımı yenileme fırsatını ne zaman bulacak?" demiştim.
Demek ki; Fatih Terim vakti bulmuş. Şimdi yaptığı doğru... Birtakım yeni insanları deniyor, şans veriyor, bakıyor ve öyle de anlaşılıyor ki bu araştırmalar devam edecek. Çünkü Avrupa Şampiyonası Elemeleri'ne kadar bir sürü özel maç var. Hayatında milli takımda oynamamış, oynamayı hayal edememiş adamları bulup çağırıyor; güzel...
Bizim de medya olarak bu çabaya yardımcı olmamız lazım. Ola ki hocanın gözünden kaçtığını düşündüğümüz, bizim bildiğimiz oyuncular var. Ben şimdi Ali Çamdalı'nı fevkalade denemesi gerektiğini düşünüyorum. Sen başka birini düşünebilirsin; Özge başka birini söyleyebilir.
Yardımcıları Türkiye'yi tarıyor; kendisi de dilerim maçlara gitmeye başlar artık. 5+2 yıllık sözleşmeye imzayı atıp, senede 5 milyon euro para alıp da tribünlere gelmezse; o zaman ayrı sorular sormaya başlarız.
Kendisi mümkün olduğu kadar fazla maç izlemeli, ekibi de takip etmeli, medyanın 'şu da var, o da var, bu da var' uyarıları da dikkate alınmalı...
Bu ülke o kadar zengin bir ülke değil. Bu ülke bir elemana yılda 5 milyon euro ödüyorsa eğer, o bu parayı hak etmek zorunda...