GÜVENÇ KURTAR: Hamle yanlışı
Real Madrid'te maç öncesi 5 önemli futbolcu yoktu... Ronaldo, Luka Modric, Khedira, Varane ve Coentrao... Elbette bu durum bir avantajdı Galatasaray için. Ancak maç öncesi G.Saray'ın onbirini görünce "Eyvah!" dedim. Arbeloa'nın karşısında Amrabat!.. Arbeloa hücuma çok iyi çıkan bir bek. Durdurulmazsa savunmanızı hallaç pamuğu gibi atar! Amrabat'ın onu tutması mümkün değildi nitekim de öyle oldu.
Maç bitene kadar bu yanlışa "Dur" diyeceği anı bekledim ama Mancini'den ses çıkmadı.
Oysa ki bu bölgeye sol bekte oynayan Riera gibi bir hamlesi vardı. Onunla başlayabilirdi. Hadi başlamadın gördün ki Amrabat etkisiz, al değiştir! Umut'u oraya çekip, Amrabat'ı daha faydalı olabileceği Drogba'nın arkasında da koyabilirdi. Böylece Drogba da daha etkili olur belki skor böyle olmazdı.
SADECE UMUT VARDI
Dikkat ettiyseniz Real Madrid 10 kişi kalana kadar oyunu hemen kontrolüne aldı. İspanyol takımı 10 kişi kaldı, ama sahada hiç bozulmadı. Oyun düzenini ve disiplinini kontrol altına aldılar. Kontrolü sadece orta sahaya çekip biraz G.Saray'ı tarttılar sonra herşey normale döndü. Zaten anında oyuncu değişikliğine gittiler ve sanki sahada Real değil de Galatasaray 10 kişi kalmış gibi oldu. Doğru hamleleri zamanında yaparsanız oyunu kazanırsınız.
Talihsiz firikik golü sonrasında Umut'un golü izleyenlere biraz Umut verdi ama Arbeloa faktörü Roberto Mancini tarafından unutulan bir acı gerçek oldu.
Dün G.Saray'da herkes mücadele etti ama Umut'un çabası biraz daha fazlaydı. Umut'un rakip savunma arkasına attığı deparlar çok olumluydu. Bunun neticesinde de zaten hem biraz abartılı olsa da kırmızı kart ve devamında da gol gelmişti.
MURAT ÖZBOSTAN: Korkaklar ve cesurlar
Her şey G.Saray'ın lehineydi dün gece... Real Madrid, Real de olsa Ronaldo yoktu... Daha maçın başlarında rakip 10 kişi kaldı.. Bize bu maçı söküp almak kalıyordu.. Bunu yapamadık.. Çünkü inanmamıştık.. 6-1 yenildiğimiz maçta bile daha iyi oynamıştı G.Saray.. En azından mücadele etmişti.. Dün gece ilk yarımız vardı.. Gerisi koca bir yalan.. Rakip 10 kişi kalınca, Mancini izledi boş boş!.. Çünkü kafasında daha maça çıkarken beraberlik hayali vardı.. Real bir eksilince ne sistemi değiştirdi ne oyunu.. Ama Ancelotti anında oyuna müdahale etti.. Mesala Jese çıktı Nacho girdi.. Mancini, aynı cesareti gösteremedi! Sonuç da hüsran oldu.. Galatasaray gibi bir takımın Fatih Terim sonrası bu kadar kısa bir sürede bu hale gelmesi çok ilginç.. Bunda en büyük emek aslında yönetimin.. Siz 300 kişiyi takımla burun buruna getirirseniz, bu sonuçları da yaşamanız kaçınılmaz olur!
LEVENT TÜZEMEN: Yenilmenin de adabı vardır
Real Madrid'in yarısı sayılan Ronaldo oynamayınca Galatasaraylılar derin bir "Ohh" çekti.. Ancelotti'nin sahaya sürdüğü Real Madrid'in kadrosunda yedekler çoğunluktaydı. Hele hele 26. dakikada Sergio Ramos oyundan atılınca, tribündeki herkes, "Galatasaray bu kez Bernabeu'dan kesin puan çıkarır" görüşündeydi. Ancak sahadaki Galatasaraylı oyuncular "Puan çıkartırız" inancında ve sorumluluğunda değildi.
Ronaldo'dan yoksun yedek kadro ağırlıklı 75 dakika 10 kişi oynayan Real Madrid makyajsız haliyle bile Galatasaray'ı yerle bir etti. Bir takım maç kaybedebilir, farklı da yenilebilir. Ama yenilmenin de bir adabı vardır. Sahada çok net görünüyor; Galatasaray'ı geçen yıl ligde ve Avrupa'da başarıya götüren takım birlikteliği ve arkadaşlık ortamı kaybolmuş. Herkes mücadeleden kaçıyor. Hata yapan hatasını birine yüklemeye çalışıyor, herkes birbirine bağırıyor. Disiplin, mücadele ruhu, takım dayanışması ve en önemlisi sevgi, saygı kaybolmuş. Galatasaray, "Aile" ortamını kaybetmiş.
Maça gelince; Galatasaray'ın Real'den puan alması için rakibin sahada 8 kişi kalması gerekirdi. Çünkü Galatasaray zaten 8.5 kişi oynuyordu. Kalecisi göstermelikti; Eray'a iki top geldi gol oldu. Gareth Bale'in frikiğinde o boyla topa seyirci kaldı. Bana kimse "Eray'dan iyi kaleci olacak" fikrini savunmasın. Çünkü esnemeyen bir vücut yapısıyla Eray'dan kaleci olmaz.
Amrabat sahada yoktu. Faslı oyuncu adeta fişi çekmiş. Maç boyu bırak adam kovalamayı hücuma katkı bile sağlamadı. Bruma, Dany, Eboue'yi yazmaya gerek yok çünkü sahada onları göremedim!
Hep desteklediğim ve maç boyu yine çalışan Melo'nun gördüğü sarı karttan sonra hakeme, "Sen benim ayağıma geleceksin" tavrı çok çirkindi. Bu Galatasaray'da kaybolan disiplinin dışa vurmasıdır.
Bir tek Umut'u alkışlıyorum. Forma verilme konusunda haksızlığa uğramasına rağmen çok çalıştı, Drogba'nın pasına golcü iç güdüsüyle depar atıp topu Mancini'nin doğum gününde ağlara bıraktı.
Sonuçta; G.Saray 2 maçta Real'den toplam 10 gol yedi. Ya Ronaldo oynasaydı kesin "Gol kralı" olurdu...
MAÇIN ADAMI: UMUT BULUT
AHMET ÇAKAR: Galatasaray şahsiyetsiz bir futbol oynadı
Galatasaray, dün gece bence çok önemli bir rekora imza attı. Neredeyse doksan dakika rakipten bir fazla oynamasına rağmen futbol adına ortaya hiçbir şey koyamayıp tur şansını İstanbul'a bıraktı. Üstelik rakibin Ronaldo gibi, Benzema gibi, Khedira ve Modric gibi önemli yıldızları oynamamışken Bernabeu Stadı'nda düştüğü haller Türk futbolu adına çok üzücü.
Yediği tüm goller ya kaleci hatası ya da defansın yapamadığı, bir türlü beceremediği pozisyon hataları. Mesela Gareth Bale'in attığı ilk gole bakın; baraj arkasında Marcelo şaşırtıcı bir koşu yapıyor ve maalesef kaleci Eray, bu koşu nedeniyle kilitlenip kalıyor. Yenilen diğer gollerde de başta defans ve tüm takımın büyük kusuru var.
ERAY İŞCAN'I KAYBEDİYORUZ
Galatasaray 1-0 geriye düştükten sonra Umut'la bir ara umutlandı. Ama hepsi bu. Madrid takımı daha maçın başında Ramos'un gereksiz faulü ile 10 kişi kalmışken Galatasaray'ın bundan çok daha farklı yararlanması gerekirdi.
Galatasaray, kanatlara inemiyor, çabuk oynayamıyor. Üstelik orta sahada topu kaptırdığı an çok garip pozisyonlar veriyor. Chedjou olsun, Dany olsun bu yüksek seviyelerin oyuncuları değil. Kaleci Eray'a kızamıyoruz. Daha kalecilik hayatının ilk günlerinde çok zorlu rakiplere karşı oynamak zorunda kaldı. Üstelik önünde oynayan arkadaşları da evlere şenlik olunca Eray'ı da yavaş yavaş kaybediyoruz. Ama yediği gollerin büyük bir kısmında maalesef o da hatalıydı.
MANCİNİ BURAK'I KATLEDİYOR
Şimdi iş İstanbul'a kaldı. Tur için Juventus'u yenmek zorundalar. İmkansız mı? Tabii ki değil. Ama bu form durumuyla çok zor.
Gelelim teknik direktör Mancini'ye... Sistemli bir şekilde Burak Yılmaz'ı katlediyor. Real Madrid deplasmanında kontratak oynamak gerekirken Burak Yılmaz'dan yararlanamıyorsan, ya sen bu işi bilmiyorsun ya da Burak bizi yıllardır aldatmış.
Son sözüm İskoç hakeme... Birkaç yıl içinde Avrupa'nın en iyilerinden birisi olacak. Dün gece de çok cesur ve tarafsız bir müsabaka yönetti. Tek tartışılacak kararı vardı. Onda da Melo'yu ikinci sarı karttan oyundan atabilirdi. Ama İskoç hakem William Collum bunu yapmadı.
ERMAN TOROĞLU: G.Saray'ın düştüğü zavallı bir durum!
İki maçta 10 gol langırt masasında bile ne yenir ne atılır.
Teknik direktör Fatih Terim: 1 Real Madrid: 6. Yer: İstanbul.
Mancini: 1 Real Madrid: 4. Yer: Madrid. (Real Madrid 75 dakika 10 kişi)
Bu şu demektir: Real Madrid ancak 8 kişi oynarsa Galatasaray onunla mücadele edebilir.
İsterseniz
tersten başlayalım. Bu maçlar için aldığın Sneijder'i yedek soyunduruyorsun. Sonra maç 3-1 olunca sahaya sürüyorsun. Ya kadroya alma, ya baştan oynat. Veya Real Madrid bir kişi eksik kaldığında oyuna sok. Madem Sneijder'i 3-1 iken oyuna sokuyorsun o zaman bir başka oyuncuyu daha çıkar Kıvanç Tatlıtuğ'u da Sneijder'in yanında oyuna sok. Çünkü ikili çok daha iyi anlaşıp, paslaşıyorlar. Birinci kalecin Muslera. İkinci kalecin Muslera'nın yanında şeş-i yek gibi. Galatasaray kalesine kaç top geldiyse hepsi gol oldu. Defansın hiç mi hatası yok? Hepsinin var. Real Madrid, Galatasaray ile dalga geçe geçe top oynadı. Daha doğrusu Real Madrid, Galatasaray'a şunu söyledi: Sen, Şampiyonlar Ligi'nde bir üst tura çıkacak takım değilsin! Amrabat'ı Türkiye Ligi'nde doğru dürüst oynatmıyorsun. Real Madrid'e karşı kafadan oynatıyorsun. Mancini senenin hazırlığını mı yapıyor bilemiyorum!. Şunu söyleyebilir: "Elimdeki malzeme bu. Kimse bana yüklenmesin. Bu takım İstanbul'da da Real Madrid'den altı yedi."
Galatasaray Real Madrid'den dört yiyebilir. Futbolda her şey var. Ama bir futbol takımı böyle rezil mücadele eder ve futbol oynarsa herkes her şeyi söyler. Sarı-kırmızılılarda mücadele eden, aldığının hakkını vermeye çalışan bir tek futbolcu vardı. O da Melo. Mancini bu maça çıkarttığı kadro dahil maçın en doğru hareketini yaparak sarı kartı olan Melo'yu kırmızı kart görmesin, atılmasın, Juventus maçında oynasın diye oyundan aldı. Mancini'nin yaptığı en doğru hareket buydu. Yani G.Saray'ın düştüğü zavallı durumu varın siz düşünün.
YÖNETİMİN İNCE BİR PLANI MI?
G.Saray yönetimi herhalde bu alınan sonuçları görmüş olacak ki ultrAslan grubuyla, futbolcuları Florya'da buluşturdu. Yarın kötü sonuçlarda tribünlerden, yönetime kötü tezahüratı önlemek için herhalde. Galatasaray şanslı bir takım. Neden derseniz dün akşamki iki maçın neticesinde sarı-kırmızılılar İstanbul'da Juventus'la berabere kalıp turu geçme şansını kaybettiler. Bu şu demektir Juventus'u mutlak yeneceksin.
MANCİNİ İDMANDA NE YAPIYOR?
Burak Yılmaz'ı niye oynatmadı? Anlamak mümkün değil. Bruma'ya bakıyorsun hayal kırıklığı. Onun için tek bir cümle yapabilirsin; Bruma ne diyorsun bu duruma. Galatasaray bir ikinci gol yiyor Galatasaray defansının ofsaytta ne kadar acemi olduğunun delili. Böyle ofsayt yapan bir savunma hattı bırakın Şampiyonlar Ligi'ni Kupa 2'de de bir yere gidemez. Sahadaki görüntüleri yaşadıktan sonra benim aklıma şu geliyor; acaba Mancini antrenmanlarda ne yapıyor? Ya hiçbir şey yapmıyor ya da futbolcular hem Mancini'yi hem yönetimi baltalıyorlar!