OLCAY ÇAKIR: Elit'ist...
Karşılaşmanın ilk bölümünü hakem değil Drogba yönetmeye kalkınca, iyi başladığı karşılaşmanın ilerleyen bölümlerinde baskı da yemeye başladı Trabzonspor.
Colman'ın, köşe gönderine yakın alanda üstün gayretle çaldığı o topu faulle kesmesi hakem performansının da kısa özetiydi.
Melo'nun Olcan'a hareketine değil kırmızı, sarı kart bile gösteremeyen hakem, Mustafa'ya ise hiç hak etmediği bir pozisyonda rahatlıkla kart gösterdi.
Böyle bir ortamda oyuncuların içine girebileceği psikolojiyi varın siz hesap edin...
İSKENDER GÜNEN: Temiz futbol bir hayal!..
Öncelikle bir gerçeği vurgulayalım: Fairplay ruhu, temiz futbol, iyi oyun, bunlar bu ülkede bir hayal. Vur kır parçala bu maçı kazan sosu, makyavelizm bir yaşam biçimi. Böylece Süper Lig'e gelen yabancı oyuncuların geldiği zamanla aradan geçen 2-3 aylık süre içerisinde büyük değişim gösterdikleri gerçeği var, örneğin Drogba. Dün her pozisyonda topu kaybettiği anda hakeme isyan etti. Ve maç boyu hakemle oynadı. Fakat Fırat Aydınus daha önce çıkartması gereken sarı kartı her nedense maçın son dakikalarında gösterdi.
Aynı Aydınus ilk yarıda Melo'nun Olcan'a yaptığı sert ve kasti faul pozisyonunda göstermesi gereken kırmızı kartı bir kenara bırakın sarı kart bile göstermedi. Trabzonspor kendi alanında oyunu kabul etti, ortayı Zokora ve Aykut'la iyi kapattılar. Bamba bana göre geldiği günden bugüne kadar en iyi oyununu oynadı. Rakibin 2 gollük atağını başlamadan bitirdi ve hava toplarında da büyük üstünlük kurdu.
ONUR KIVRAK OLMASA...
Eğer Colman, Muslera'yla karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü yapsa maçın sonucu bu olmazdı. Trabzonspor'un ilk yarıda en büyük hayal kırıklığı yaratan iki ismiyse Olcan ve Yusuf'tu. Ne önde top tutabildiler ne de topla buluştuklarında ofansif anlamda katkı yapabildiler. İkinci yarı ise gelgitlerle geçen bir oyun oldu. Henrique'nin Yusuf'un ortasına vurduğu kafayı Muslera çıkardı ve sonrasında Trabzon savunmasında derinlik kaybolduğu için Burak'la G.Saray öne geçti. Olcan'la yakalanan beraberlik golünden sonra ise yenilen ikinci golde savunmanın yerleşme hatası büyük rol oynadı. Trabzon adına Onur, Sneijder'in 3 şutunu engelleyerek farkın açılmasını önledi.
MAÇIN ADAMI: ONUR KIVRAK
LEVENT TÜZEMEN: Onur farkı önledi
İki Avrupalı'nın TT Arena'daki mücadelesini büyük keyifle izledim. Heyecan olarak kalp durduracak kıran kırana geçen mücadele top iki kalede adeta mekik dokudu. Onur ile Muslera ise resmen kalelerinde devleşti. Seyirci bir dakika susmadığı gibi maçın heyecanından yerine bile oturmadı. İlk yarım saatte Trabzonspor etkiliydi. Galatasaray sistem değişikliğinin etkisiyle bocaladı. Mancini'nin hala sistemle ilgili arayış içinde olmasına şaşırıyorum. Biz tam 3-5-2 Galatasaray'a oturdu derken, Mancini Trabzon karşısına Galatasaray'ı 4-3-2-1 düzeninde çıkardı. Bir hoca oyuncularının hala nerede nasıl oynayacağını ezberlemez mi? Savunmanın önündeki üçlünün göbeğinde Yekta, sağında Melo, solunda Selçuk oynayınca Galatasaray, geniş alanda oynayamadığı gibi kanatlardan da hücum edemedi.
Trabzon ne zaman önde basmayı bırakıp "kompakt" anlayış içinde kalesine yaslanınca Galatasaray baskıyı kurdu. Selçuk'un iki gollük şutunu önce Bamba, sonra Bosingwa önlerken, Sneijder'in füzesini Onur adeta uzayıp müthiş kurtardı. Selçuk hafta içinde, "Biz çok iyi bir takımız. Kafaca konsantre olduğumuz her maçı kazanırız" demişti.
AYAKLARINA SAĞLIK
Sneijder'in performansı göz kamaştırıcıydı. Riera aklını ayaklarına taşıyarak oynarken soldan etkili bindirmeler de yaptı.
Galatasaray farklı kazanabilirdi ancak Sneijder'in, Drogba'nın, Yekta'nın, Selçuk'un vuruşlarında Onur olağanüstü kurtarışlar yaptı. Drogba bile rekor sayılacak 14 şutu kurtaran Onur'u kutladı. Muslera da, Henrique'nin yere doğru vurduğu kafa şutunu "kedi" çevikliğiyle kurtarırken resmen Galatasaray'ı kırılma noktasından aldı. Futbolda "Atan da tutan da iyi olmalı" kuraldır. Muslera tuttu, Burak attı. Onur dünyaları kurtardı ama Trabzon iyi bir golcüye sahip olmamanın zaafını yaşadı.
Galatasaray zirveden kopmamak adına çok kıymetli bir üç puan aldı. İki takım futbolcularının da ayağına sağlık..
MAÇIN ADAMI: ONUR KIVRAK
AHMET ÇAKAR: Aydınus'un doğrusu da vardı yanlışı da...
Dün gece mükemmel bir maç seyrettik. Pozisyonuyla, temposuyla ve ikili mücadeleleriyle çok beğeni kazandı. Üstelik en az Juventus maçı kadar önemliydi Galatasaray için. Zira gündüz bölümünde Fenerbahçe yenilerek puan kaybetmişti ve Galatasaray'ın kazandığı taktirde tekrar umutlanma olasılığı vardı. Şunu söyleyebiliriz ki kaleci Onur ve Muslera muhteşem kalecilik örneği verdiler.
Önce Onur Kıvrak'tan bahsedelim... Onur biraz vasat oynasa Trabzonspor'un 5-6 gol yemesi işten bile değildi. Buna karşılık ise Muslera'nın Henrique'nin kafasını kurtarışı belki de maçtaki dönüm noktasıydı.
BURAK İSTEMEDEN GOL ATTI
İlk sitemimiz Sneijder'e: Fatih Terim gitti, Wesley Sneijder kendine geldi. Dün attığı 4-5 ölümcül şutu kutlamamak elde değil. Buna karşılık yukarıda da belirttiğimiz gibi vasat bir kaleci bu 4-5 şutun hepsini içeri alırdı. Karşılıklı pozisyonlarla geçen ilk yarı berabere bitti ama ikinci yarı dananın kuyruğunun koptuğu dakikalar yaşandı. Aylardır şanssızlıktan yakınan Burak Yılmaz, dün gece futbol şansına çok dua etmeli. Attığı iki golde de ciddi anlamda şans faktörünün önemli yeri var. Galatasaray'ın attığı ilk golde başrol oyuncusu Wesley Sneijder. Son vuruşu Burak Yılmaz yapıyor, kaleci kurtarıyor sonra istemeden de olsa top Burak'a çarpıp gol oluyor.
Yine Galatasaray'ın ikinci golü belli oranda şans golü. Burak örümcek gibi defansın hemen arkasına ayağını sokup gol yapıyor. Demek ki futbolda şanssız dönemleri pekala bazı şanslı maçlar takip edebiliyor. Aynı şeyi Olcan Adın için de söyleyebiliriz.
Net gollerin kaçtığı ama net olmayan pozisyonların gol olduğu ilginç bir karşılaşma izledik. Ama sonuçta Galatasaray, liderle puan farkını 8'e indirerek önümüzdeki haftalara daha umutlu bakıyor.
İLK YARI PENALTIYI ES GEÇTİ
Hakem Fırat Aydınus hem yanlış hem doğruların içindeydi.
- İlk yarıda Gökhan Zan'a yapılan penaltıyı veremedi.
- Melo'nun Olcan'a orantısız güç kullanarak yaptığı manasız faulünü kartsız geçiştirdi.
- Sabri'nin çizginin hemen içinden çıkarttığı gol kararı doğruydu.
- Ve son dakikalarda da Riera'ya tokat atan Colman'a gösterdiği kırmızı kartta haklı karar verdi.
ERMAN TOROĞLU: Bizi aldatıyorlar!
Galatasaray-Trabzonspor maçının ikinci devresi biraz lig mücadelesine benzedi. Bu maçın sonucu böyle biter miydi, tartışılır. Çünkü Colman'ın klasik hastalığı sonrası kırmızı kart görmesi işi bu şekle soktu. Yalnız şu bir gerçek, Muslera, Drogba ve Sneijder çok farklı oyuncular.
Kusura bakmayın arkadaşlar. Futbolcu hata yapabilir, gol de yer, gol de kaçırır. Ama sahada yaptıkları onun kalitesini gösterir. Sneijder'e bir parantez açmak istiyorum. Dünya piyasasında Drogba kadar değeri yok. Ama saha içinde inanılmaz etkili bir oyuncu. Muslera, Henrique'nin bir kafa topunu çıkarıyor, mükemmel. Bir dakika sonra Sneijder-Drogba ikilisinin hazırlayıp Burak'a sunduğu bir pozisyon var, 10 numara...
GALATASARAY HEP BİREYSEL
Bakınız G.Saray'ın mükemmel top oynadığından, yüzde yüz baskı yaptığından, rakibin kafasını kaldıramadığından bahsetmiyoruz. Muslera kurtarıyor, bireysel. Drogba-Sneijder gol attırıyorlar bireysel. G.Saray maçın genelinde rakibine 10 dakika bile pres yapamıyor. Hücuma çıktıklarında rakipleri iyi paylaşmadıkları için dönen toplarda çok çabuk kontra yiyorlar. Onun için de çok sarı kart yerler. Hatta kırmızı görürler.
COLMAN MAÇI SATTI MI!
Eskiden evlerde halıları balkon demirine asar sopayla döverlerdi. Sneijder ceza alanı civarına geldiğinde rakip kaleyi şutlarıyla aynen böyle dövüyor.
Trabzonspor'un gol pozisyonu ekrana geliyor. Kimse anlayamıyor, top çizgiyi geçti mi geçmedi mi diye. Yayıncı kuruluş pozisyonu ekrana getiriyor gol çizgisi kamerasından. Bir bakıyorsunuz altta kocaman palamut gibi bir reklam. Top onun altında. Ben bir yerde izliyorum, herkes bana dönüyor, gol mü değil mi diye. Ama bu sırada yayıncı kuruluşun kulağını hiç de iyi çınlatmıyorlar. Etrafımdan gelen cümlelerden onu anlıyorum. Ya millet ile dalga geçmeyin ya da işinizi doğru yapın. Ondan sonra da ukalalık yapmayın.
Hakemin artıları da var, eksileri de. Colman'a kırmızı doğru. Riera'ya sarı doğru. Colman hırslı bir oyuncu tamam da mecazi manada takımını satsa ancak bu kadar satar. Mecazi manada. Sakın çıkıp da "Hırslıyım kendime hakim olamıyorum" demesin.
SNEİJDER'DEN DERS ALSINLAR
Colman, 'Euro'ları götürürken kendine hakim oluyor kerata. 21. dakikada faulü G.Saraylı yapıyor, hakem Trabzon'un aleyhine düdük çalıyor. 34. dakikada kesin sarı kart gerek. Ama tık yok. 44. dakikada Mustafa Yumlu'ya sarı kart yanlış. 86. dakikada Selçuk topu kaleye vuracağına yanında pası tercih ediyor. Ama bakıyorum Selçuk, Burak ve diğerleri Sneijder'den ders almıyorlar. Kopya çekmiyorlar. Bu isimler onlar için büyük şans, büyük ikramiye.
RIDVAN DİLMEN: Burak, Onur'u yendi
Bol pozisyonlu bir maç izledik Arena'da dün gece. Özellikle Galatasaray adına... İlk yarıda durgun bir tempo vardı. Oyun daha çok Galatasaray ağırlıklı oynansa da sonuç alınamayan ataklar izledik. Trabzonspor maça klasik 4-2-3-1 dizilişi ile başladı. Hücumda en etkili oyuncuları olan Yusuf ile Olcan'ın ikisinin birden kötü performansı ve Henrique'ye destek olamamaları pozisyon üretmekte zorlanmalarına sebep oldu. Buna karşılık sahada ofansif bir kadroyla 4-3-1-2 dizilişi ile yer alan Galatasaray'ın ilk yarıda iki pozisyonu ve oyun üstünlüğü vardı rakibi karşısında. Ancak ilk yarıdaki oyunda beklenenin altında bir kalite vardı.
ONUR YETMEDİ
İkinci yarıda ise sahada tempo iyice yükseldi. Bilhassa Galatasaray önde baskı yapıp, sonuç almak için yüklenmeye başladı Trabzonspor kalesine. Ancak karşısında Onur'u buldu. Yine de bu atakların sonunda Burak Yılmaz ile aradığı gole de ulaştı.
Hemen ardından Olcan ile gelen golle ümitlenmişken, Burak Yılmaz'ın takımı ve kendi adına attığı ikinci gol Trabzonspor'un sinirlerini bozdu.
Üstüne Colman da atılınca Trabzonspor oyun disiplininden uzaklaştı. Bu tabloda savunmada rakibini eksik yakaladığı pozisyonları sonuçlandıramadı Galatasaray. Henrique iyi başladı oyuna ve Trabzonspor adına en etkili isimdi. Ama oyunun devamında Olcan ve Yusuf'tan destek alamayınca etkinliği azaldı.
ASLAN POTADA
Tabii ki bu sonuç Galatasaray'ı potada tutarken, Trabzonspor'u zirveden iyice uzaklaştırdı.
Hakem Fırat Aydınus Türkiye'de en çok beğendiğim hakem ama dün kartlarını Trabzonsporlu futbolculara karşı daha rahat çıkardı. İtiraz dışında bir sürü sert faule kart gösteremedi.
MAÇIN ADAMI: BURAK YILMAZ