Turgay DEMİR: Gerçeğe dönüş
Rıdvan DİLMEN: Kasımpaşa maçı daha da önem kazandı
Gaziantepspor formda bir takım. Beşiktaş bu deplasmanda önemli bir üç puan kazanarak geçen haftaki Erciyes galibiyetini de daha anlamlı kıldı. Bunun yanında hafta içi Kasımpaşa ile önemli bir mücadeleye çıkacaklar. Beşiktaş dün maça "Eğer Gaziantep'te kazanırsam yarışta ben de olurum" düşüncesiyle çıktı. Ve kazanarak bu düşünceyi pratiğe geçirme şansını da yakaladılar.
İlk 4 haftadaki temposu yüksek, önde baskı yapan Beşiktaş dün de Gaziantepspor karşısında maça aynı şekilde başladı. 4-2-3-1'i mükemmel uyguladılar. Veli ile Atiba ikilisi takımı öne taşıyan isimler oldular. Hemen hemen dönen topların tamamını Beşiktaş aldı. Gaziantepspor'a ilk 30 dakika boyunca hiç pozisyon vermediler. Oğuzhan'ın orta sahada kazandığı top, devamında Gökhan'ın sol ayağının dışıyla kestiği harika top ve Olcay'ın kafasıyla öne geçtiler. 30'dan sonra Gaziantepspor oyunu eşitledi. Ofansif bir oyunla ikinci yarının ilk 10 dakikasında da üstünlüğü ellerine aldılar. Ama 55'ten sonra Beşiktaş ağırlığını koyup oyunu tekrar dengeledi. Yetmedi, klasik bir Ömer Şişmanoğlu golüyle ikinciyi de buldular.
Bu dakikadan sonra maça Gaziantepspor'un ortak olabilmesi için bir gole ihtiyacı vardı. Önce İbrahim Akın'la bir gol kaçırdılar. Ardından 84'te duran toptan golü buldular. Beşiktaş golü yemesinin ardından iyice geriye yaslandı. Almeida oyundan çıktıktan sonra top tutmak istedi Bilic. Beşiktaş zorlu Gaziantepspor deplasmanından 3 puanla dönerek önemli bir işe imza attı. Şimdi Kasımpaşa maçı daha önemli bir hale geldi.
Maçın hakemi Kamil Abitoğlu'nu çok beğendim.
Erman TOROĞLU: Beşiktaş'ı izlemek için sağlam raporu lazım
Son zamanlarda Beşiktaş'ın maçlarını seyredecek taraftarların tam teşekkülü bir hastaneden sağlam raporu alması lazım. Bu şaka değil. Çünkü siyah-beyazlı futbolcular yaptıkları acemi hareketlerle son 10 dakika önce kendi tansiyonlarını yükseltiyorlar. Acayip acayip, tuhaf tuhaf işler yapıyorlar. Bir gol yiyorlar, yan toptan! Hadi rakip seyrediyor tamam, vuramadıkları için korkudan Beşiktaşlı oyuncular da dokunamıyorlar ters bir vuruş yapıp kendi kalemize sokabiliriz diye. Peki ama kaleciye ne demeli? Onun bir de elle oynama avantajı var, o da seyrediyor. Beşiktaş diğer maçlara göre daha bir topyekün oynadı. Birbirlerinden fazla kopmadılar, yardım ettiler. Dany faydalı olacak. 3-5 maç iyi oynasın onu istemeyen seyirci bağrına basacaktır.
Beşiktaş'ın attığı ikinci golde iki takım futbolcuları da ellerini, kollarını kaldırdılar. Bir kısmı "ofsayt" diye bir kısmı da "değil" diye. Türkiye liglerindeki en büyük hastalıklardan biri de bu. Sen işine bak kardeşim. Hakem bayrağını kaldırır, kaldırmaz. Nitekim ofsayt pozisyonunda bir Beşiktaşlı oyuncu var ama o oyuncu tamamen şeklen ofsayt. Gol vuruşunu yapan oyuncu değil.
Biliç'in de hatası var. Son 15 dakika Beşiktaş topa basamıyor. Yedek kulübesinde bu işi en iyi yapacak adam yanında oturuyor. Ama Bilic devamlı ayakta olduğu için onu göremiyor herhalde; yani Fernandes'i. Oyuna soktu ama belki de maçı berabere bitirebilirdi, Fernandes ısınmadan.
Öyle veya böyle stadı olmayan Beşiktaş, Kasımpaşa ile sorun yaşayan Beşiktaş, G.Saray'ın bir puan gerisinde. Biraz daha kımıldarlarsa bir sürpriz yapabilirler mi? Keşke yapsalar da Süper Lig biraz renklense.
Gökhan ilk golde çok güzel hareketler yaptı. Devamında nefis bir gol attırdı. Genelde de fena işler yapmadı. Ama 70'den sonra yoruldu.
Sergen Yalçın'ın Gaziantep'i Beşiktaş'ın zaaflarından faydalanarak son 25 dakikada baskı kurmaya kalktı. Ama zaman yetmedi.
Cenk transferinde bence terslik yok.
Psikolojik olarak etkilenmiş midir? Zannetmiyorum. Cenk, Beşiktaş'ın ilacı olur mu? O konuda da şüphem var.