Ceyhun'un G.Saray formasıyla üst düzey maçlara çıkması, tabiri caizse; tam bir peri masalı. Ceyhun, Umut, Yekta, Semih gibi oyuncularla Şampiyonlar Ligi'ne çıkan G.Saray'da Sabri gibi isimlere hep haksızlık yapıldı. Sabri, en azından; mevkisindeki en iyi üç yerli futbolcudan birisi. Emre Çolak, hatta Aydın Yılmaz'ı bile gözlerimiz arar oldu. Hâl böyleyken; Kasımpaşa maçındaki skora da şaşırmamak lazım. Cüneyt Çakır'a gelince... Beşiktaş-F.Bahçe derbisini yönetmek istemediği, bu nedenle MHK'nın Halis Özkahya'yı atadığı konuşuluyor. Çakır'ın dün akşamki performansına bakınca niye sıvıştığını anlamak zor değil. Faulle alınan topun devamında verdiği penaltı ve Hakan'ı sarı kartla cezalandırabilecekken ihraç etmesi ilginçti. Çakır bunları derbi maçta yapsa, Dünya Kupası'na ancak psikiyatrist desteğiyle gidebilirdi.
İlker YAĞCIOĞLU: Dua etsinler cezalıydılar!
Her iki takım daha maça alışmaya çalışırken henüz 6. dakikada maçın bütün gidişatını değiştirecek olaylar yaşandı... Ve Kasımpaşa 1-0 öne geçti. Olaylar diyorum çünkü bir kaç pozisyon iç içeydi. En önemlisi de Babel'in Semih'ten topu alırken faul yapıp yapmadığıydı. Sonrasında Hakan Balta'nın atılması doğru muydu değil miydi? Bence Babel'in Semih'e yaptığı hareket net fauldu. Eğer Cüneyt hoca bu faulü çalsaydı ne Hakan Balta oyundan atılırdı, ne de maçın sonucu böyle olurdu. Bu yüzden Cüneyt hocanın maçın sonucuna direkt etki edecek hatalar yaptı. Gelelim sonrasına... Galatasaray ilk defa sahada 10 kişi kalmıyor. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Geçen sene Mersin İ.Y. maçında da geriye düşmüşler, 10 kişi kalmalarına rağmen maçı ikinci yarıda attıkları 3 golle kazanmayı başarmışlardı.
10 KİŞİ BAHANE DEĞİL!
Bu yüzden 10 kişi kalmak Galatasaray'ın aldığı bu tarihi mağlubiyet için asla bahane olamaz. Kasımpaşa takımı eğer biraz daha dikkatli olabilseydi en az attıkları kadar daha gol atarak tarihe geçecek bir skorla sahadan ayrılabilirlerdi. Geçen haftaki yazımı birileri Mancini'ye dur demezse Galatasaray lig ikinciliğini de kaybseder diye bitirmiştim. Bu maçtan sonra ne demek istediğim anlaşılmıştır herhalde. Son olarak şunu söyleyim. Yönetim Mancini ve futbolcular bu maçta sadece kadın ve çocuklara oynadıkları için şükretmeli. Eğer ceza olmasalardı erkekler de tribünde olsaydı bu yenilginin ardından sahadan zor çıkarlardı.
Levent TÜZEMEN: Mancini devrimdir!
İğneyi Mancini'ye ve Umut Bulut'a, çuvaldızı da TFF ve Cüneyt Çakır'a batıracağım... Galatasaray Başkanı Ünal Aysal şöyle demişti: "G.Saray'ın istikbalini başarıya odaklanmamış oyunculara bağlayamayız" Başkan Aysal'a soruyorum; G.Saray'ı deney tahtası gibi kullanan, başarıya odaklanmamış Mancini'de gelecekle ilgili istikbal görüyor musunuz? Bursa'da ikinci yarı müthiş bir oyunla finale yükselen bir takım bozulur mu? Sabri'yi sol bek yapar, "Büyük oyuncu olacak" dediğin ama bana göre kapasitesi dar olan Ceyhun'u Yekta'nın yerine koyarsan, Veysel'i, Telles'i kenarda tutarsan, Berk İsmail'i böyle bir kritik maçta sahaya sürersen çarpılırsın. Ayrıca ne yaptın Mancini? Yekta-Telles ikilisini oyuna alarak yanlışlarını belgeledin. Hadi bunları geçtik; penaltı sonrası kırmızı kart gören Hakan Balta'nın yerine Melo'yu koymak çok doğruydu. Melo kritik müdahalelerde bulundu. Peki ikinci yarı Melo'yu orta alana çekip Ceyhun'u stoper yapınca ne oldu? Galatasaray kalesi kevgire döndü. Böyle hocalık mı olur? Başkan Ünal Aysal'a söylüyorum; acemice işler yapan Mancini'ye kusurlarını söylememeye devam ederseniz kabahatini marifet sayar. Umut Bulut'a bir çift sözüm var; sen Umut, 48. dakikada baktığın ve gördüğün halde Berk'e pas vermeyerek golü engelledin. Eğer o pozisyon gol olsaydı G.Saray oyuna tutunurdu. Mancini yürekli davranıp ceza adına seni çıkarmalıydı. Bir çift sözüm de TFF'ye; G.Saray Çarşamba günü Bursa'da zihinsel ve fiziksel olarak yıprandığı bir maç oynadı. Kasımpaşa maçı neden Cumartesi oynatıldı? Pazartesi bu maç oynanamaz mıydı? TFF'nin bu davranış hem adaletsizdir hem de kasıtlıdır. Gelelim Cüneyt Çakır'a... Penaltı hakem yorumudur. Ancak penaltı öncesi Babel, Semih'e omuz atıp topu alıyor. Pozisyon açık faul. Çakır, Beşiktaş maçında "Fair Play" adına elini sıktığın Semih'in yere kapaklanmasına nasıl "Oyna" diyorsun? O gün inandığın Semih'e pozisyonu oynatarak bugün "Faul yok" diye inanmıyorsun. Babel ise maç sonu "Evet faul yaptım" diyerek seni resmen taca attı. Bir ayıp da sen ettin sevgili Cüneyt Çakır, maçı 6. dakikada bitirdin.
Rıdvan DİLMEN: Büyük hüsran
Galatasaray adına hüsran, Kasımpaşa'ya ise saygı... Henüz birinci dakika ve Babel karşı karşıya pozisyon yakalıyor, vuruyor aut. Dakika 7, penaltı ve 1-0. (Babel'in pozisyonun başlangıcında Semih'e yaptığı hareket faul, devamında penaltı doğru) Galatasaray ligi beyinsel olarak çok daha önce bırakmıştı. 10 kişilik Galatasaray bütün konsantrasyonunu, motivasyonunu Bursa'da bırakmış. Buna karşılık ligimizin en çabuk hücum yapabilen, hücum oyuncularının çok yetenekli olduğu bir Kasımpaşa.
PAŞA FARKLI SKORU HAK ETTİ
Skor daha ilk yarıdan 4-0 olabilirdi, konuk ekip bir sürü gol kaçırdı. Hemen hemen her atak pozisyon oldu. Acaba ikinci yarıda bir sıkıntı yaşarlar mı düşüncesi vardı. Kaldı ki defansta üç oyuncunun sarı kartı vardı. Şota özellikle bu oyuncuları uyarmış olacak ki kalan dakikalarda çok dikkatli oynadılar. Kasımpaşa ikiyi attıktan sonra oyun disiplininden tamamen koptu Galatasaray. Üçüncü ve duran toptan yenilen dördüncü goller öncesinde zaten havlu atmışlardı. G.Saray ikincilik yarışında kötü oyunla büyük bir yara aldı. Tabi burada maçın başında 10 kişi kalmalarının da etkisi var. Kasımpaşa mükemmel futboluyla hak ettiği farklı galibiyeti elde etti. Kasımpaşa ligin en renkli takımlarından bir tanesi. Geniş alanda da, dar alanda da çalım atabilen ve yaratabilen oyunculara sahipler. Dolayısıyla hak ettikleri bir maç oynadılar. G.Saraylıları bence en çok üzmesi gereken Cüneyt Çakır'ın maça ilaveyi bir dakika yapmasıdır. Bu dramatik bir durum. Bunun dışında Çakır iyi bir maç yönetmedi.
Erman TOROĞLU: Kafasında hep şeytanlık var!
İkİNCİ olan takım Şampiyonlar Ligi'ne gidecek. İkincilik bu sene şampiyonluktan çok daha önemli... Maç başlıyor, net bir faul var. Cüneyt Çakır devam diyor. Ondan sonrasında Hakan Balta, rakibini baltalıyor. Penaltı da doğru, kırmızı kart da doğru... Semih'e yapılan harekete net faul diyorum, ama bunu ben demiyorum. Çakır diyor. Çünkü maçın içinde en az 8-9 böyle pozisyona faul çaldı. Yani bana göre değil, Cüneyt Çakır'a göre net faul. Oyun devam ediyor, burada sahneye Mancini'nin çıkması lazım. Neden? Kasımpaşa ayağa iyi top yapan bir takım. O zaman sen, artık gaza basmayacaksın. Tempoyu düşüreceksin, hatta oyunu kendi alanında kabul edeceksin. Kontrataklarla Kasımpaşa'nın arka tarafına gideceksin. Ama G.Saraylı futbolculara bakıyorum, kırmızı görmüş boğa gibi saldırıyorlar. Sonra 60'tan sonra pil bitiyor ve maç 4-0! Şansları var 8 olmadı. Takım sahada gaza bastıkça Mancini de mest oluyordu herhalde! Maça, bıraktığımız yerden devam ediyoruz; 44'te net bir ofsayt var. Kasımpaşa kaçırıyor. Sneijder'e dirseği atan, Kasımpaşalı yapıştırıyor. Yan yana koşarken eğer o dirseği rakibinin ağzına vuruyorsan ve dudağını patlatıyorsan bu kırmızıdır. Çakır, 3 metre önündeki pozisyona sarı veriyor. Anlamak mümkün değil. Neyin sarısı! Ya hiç kart verme ya da kırmızı ver. Ama kafada hep şeytanlık var. 48'de Umut belki de maçın kaderini değiştirecek, arkadaşı bomboş... Kendi atmaya kalkıyor. İşte bu yüzden de Umut, G.Saray'ın santrforu olamaz. Bu sırada Kasımpaşa dağlara taşlara goller kaçırıyor. 2'yi atıyorlar, 3'ü atınca film zaten kopuyor. Biraz daha acımasız olsalar bu Galatasaray'ı 8 yaparlardı! Şunu net bir şekilde söyleyeyim: Türkiye'de hakemleri, TFF ve MHK idare etmiyor. Türkiye'deki hakemleri Cüneyt Çakır ve babası Serdar Çakır idare ediyor. Ben babadan oğula futbolcu hiç görmedim desem yeridir. Ama Türkiye'de babadan oğla hakem deyin 25 tane sayarım.