Bu galibiyet Beşiktaş için büyük moral ve liderliği getirdi. Gökhan Töre'ye ayrı bir parantez açmak istiyorum. Oynadığı zaman bir takıma bedel olacak kadar savaşıyor rakibin dengesini alt-üst ediyor. Balıkesirspor katı bir defans yerine hücumu düşünse belki puan alabilirdi. Ama burada bir şey belirtmek istiyorum; Ersan'ın Sercan'ı düşürdüğü pozisyon Deniz Çoban tarafından kırmızı kartla cezalandırılmalıydı. Oğuzhan'a bir çitf lafım var. Biraz daha güçlü olursan orta saha sorunu çözülür.
Oktay Derelioğlu: 35 hafta sonra liderlik!
Hafta içi yüksek tempolu yüksek kaliteli bir karşılaşmadan sonra Balıkesir'de neyle karşılaşacağını Bilic 3 aşağı 5 yukarı artık tahmin etmeliydi. Çünkü Tottenham'ı dize getiren bir takım izlemişti Balıkesir ve rakibinin gücünü biliyordu. Balıkesir teknik ekibi korkaklığı seçti ve tam kadro defans yaparak 'Çanakkale geçilmez' mantalitesiyle sahadaydı. Bu takımlara erken atılacak tek gol düğümü çözerdi. Ama gol geciktikçe bu takımlar maça daha çok motive olurlar ve iyi oynadıklarını zannederler. Tabii gol geciktikçe Beşiktaş'ın da konsantrasyonu bir o kadar tam tersi düşer. Ama Bilic sahaya öyle 11 çıkardı ki Balıkesir'in ekmeğine biraz yağ sürdü. Çünkü takımın en formda oyuncusu bana göre Olcay'ı yedek soyundurdu.
KORKAK BALIKESİR
Gökhan ile Kerim Frei aynı anda Balıkesir'de oynamaz. Kapanan takıma karşı ikisi oynamaz. Mustafa Pektemek ilk 11'de başlamalıydı. Çünkü tam onun tipindeki oyuncuların çözeceği maçlar bunlar. Nitekim ikinci yarıda Oğuzhan'ın harika ortasına Mustafa mükemmel yükselerek harika bir kafa vuruşuyla düğümü çözdü. Sonra ne oldu Balıkesir'in aklına golü yedikten sonra gol atmak geldi. Bir iki yüklenmeye çalıştı. Ben böyle çağdışı oynayan takımlara futbol takımı demem. Bilic eğer dün Balıkesir karşısına uygun 11 ile çıksa veya ilk yarıda Sosa ile kaçırdığı gollerden birini yakalasaydı maç farka giderdi. Ersan Gülüm'ün hamlesi hakemin büyük hatasıydı. Kırmızı kartlık pozisyondu.
Turgay Demir: Liderlik yakıştı
Deplasmanda Tottenham'a futbol dersi verdikten sonra yorgun Beşiktaş'ın, şampiyonluktaki rakibi Galatasaray'ın üç puan bıraktığı Balıkesir deplasmanından üç puan alması önemli… Dahası liderlik koltuğuna kuruldu Kartal ve bu da moral-motivasyon anlamında itici güç olacaktır. 'Peki Balıkesir karşısında neden zorlandı Beşiktaş'derseniz bana göre bunun iki sebebi var ve ikisi de Bilic kaynaklı. Hırvat teknik adam, rotasyona yanlış oyunculardan başladı, dahası oyuncu değişikliklerinde de yanlışlar yaptı.
Şahan değil Gökhan
Töre Rotasyon yapıyorsanız, ilk dinlendireceğiniz kişi haftalardır çok şey yapacakmış gibi yapıp hiçbir şey yapmayan Gökhan Töre olmalıdır, Olcay Şahan değil… Töre dün sadece gol öncesi taçı atarken takımına katkı yaptı, onun dışında bal yapmayan arı gibiydi. Hadi rotasyona yanlış oyuncuyla başladın peki değişiklikler arasında neden Töre yok… Ben kendi doğrularımı bilir ve ona göre eleştiri yaparım... Benim doğrularım, rakip kim olursa olsun orta sahayı tutmanın günümüz futbolunun en önemli gerçeği olduğunu söylüyor… O zaman tahtaya ilk yazılacak isimler V.Atiba'dır... Daha fazla forvet mi istiyorum o zaman Kerim, Pektemek, Olcay üçlüsünü Demba Ba'nın arkasına koyarım... Bilic daha farklı bir bakış açısına sahip, orta sahaya asla rakipten daha fazla koşamayacak dört adamı yan yana koyuyor ve tüm yükü Atiba'ya yüklüyor. Manzara net, böyle yaparsanız ne rakip savunmadan dönen topları alabilirsiniz ne de kendi savunmanızı rahatlatma şansınız olur.
Avrupa ve ligde farklı takım
Hal böyle olunca ligin en zayıf halkalarından biri olan Balıkesir karşısında ecel terleri dökmeniz de normaldir. Her neyse takım kazandığı için şimdi milyonlarca Beşiktaş taraftarı övgü bekliyor. Bu durumda eleştiriyi burada kesiyorum. Çünkü insanlar sadece takım kaybedince eleştiri okumak istiyorlar, bu da bizim gerçeğimiz … FİNAL: Avrupa'da oyunu 25 metrede tutan, ligde ise 45 metreye yayan bir Beşiktaş izliyoruz. Avrupalı Beşiktaş, ligdekine üçdört fark atar. NET
Sinan Vardar: Beşiktaş'ın bayramı
Öncelikle Beşiktaş, Tottenham maçında çift yürekli oynamıştı. Futbol keyfi hâlâ damağımızda. Böyle maçların ardından lige konsantre olmak zordur ama Beşiktaş, Balıkesir engelini de aşmayı başardı. Bilic, Balıkesir deplasmanında Sosa, Oguzhan, Kerim Frei, Gökhan Töre ile birlikte sansasyonel bir 11 ile sahaya çıktı. Hırvat teknik adam orta sahayı ilk defa bu kadar ofansif kuruyordu ve Olcay tam 72 maç sonra kesik yemişti. Doğrusu Olcay'ın yokluğunda Besiktaş ilk yarida baskılı gözükmesine rağmen pozisyon, karambol ve hatta verkaç üretmekte etkisiz kaldı.
Mustafa Pektemek farkı
Sosa'nın sakatlanmasının ardından ikinci devreyle birlikte Mustafa Pektemek'in oyuna girmesi siyah-beyazlı takıma pozitif enerji verdi. Mustafa çok önemli bir gole imza atarak klasını gösterdi. Balıkesirspor kağıt üzerinde en kolay deplasman olarak gösterilebilir ama Bal-Kes'in iki hafta Galatasaray'ı yenmişligini unutmamak gerekir. Bilic golden sonra bir türlü form tutamayan Demba Ba'nın yerine Veli'yi alarak güvenliği ön planda tuttu. Yaptığı değişiklikler yerindeydi. Ancak son dakikalarda skoru koruma gerginliği siyah-beyazlı taraftarlara soğuk terler döktürdü. Bilic 1-0'lık skoru elbette riske etmemekte haklı ama ikinci gol için formüller düşünmeli. Çünkü futbol her zaman adaletli değildir. Beşiktaş'ın Çaykur Rizespor ve Eskişehirspor maçlarında yaşanan kayıplar ortada.
Zirve artık Beşiktaş'ın
Hakem Deniz Çoban formsuzdu. Ersan'ın Sercan'ı düşürmesi net kırmızı kartlıktı. Oyunu sık sık gereksiz düdüklerle durdurması futbol keyfini bozdu. Süper Lig'in ilk 5 haftası şunu gösterdi. Beşiktaş 5 haftanın ardından liderliği yakalayarak şampiyonluğun en büyük favorisi olduğunu gösterdi. Kartal, Ligde oynadığı üçüncü deplasman maçından da galip dönerek yarışta inanılmaz bir avantaj yakaladı. Dikkatinizi çekerim; siyah-beyazlı takımın bu sezon Arsenal deplasmanı haricinde yenilgisi yok. İyi oynasa da kötü oynasa da Beşiktaş kazanmaya alıştı. Bayramda gelen liderliğin tadından yenmez.
Metin Tekin: Konsantrasyon yoksunu Kartal!
Beşiktaş adına Tottenham maçındaki oyunun ve galibiyetin iki farklı şekilde yansıyabileceğini düşünüyorduk Balıkesir maçı öncesi. Ya Beşiktaş'ın kendine ve oyuna güvenini getirecekti ya da Perşembe günü oynanan oyundan ve skordan tatmin olmuş ve konsantrasyonu olmayan bir takım izleyecektik. Tottenham maçı kadrosundan 3 farklı oyuncu olsa da bana göre ikincisi oldu ve konsantrasyon ve oyuna katılım anlamında çok da istenilen seviyede değildi Beşiktaşlı futbolcular. Çok pozisyon vermediler Balıkesir karşısında ancak pozisyon da üretmediler. Ama futbolda klişe bir söylem vardır ya kötü oynasanız da bazen kazanmak önemlidir. Dün gece öyle bir oyun oldu Beşiktaş için. Bu söylemimdeki kötü oyun pozisyon vermekten değil, etkisiz oynamaktan geçiyor. Beşiktaş'ın dünkü performansını ancak böyle anlatabiliriz. Teknik direktör Slaven Bilic'in ilk 11 tercihi üzerinden konuşacak olursak, Tottenham maçındaki ikinci yarıda yapılan değişiklikler yani Sosa ve Oğuzhan'ın birlikte oynaması ve 4-1- 4-1'e dönüşün Beşiktaş'ın ileriki haftalarda ideal kadrosuna dönüşeceğini söylemiştik. Balıkesirspor maçında da bunu gördük. Bilic, Oğuzhan ve Sosa'yı birlikte oynattı. Sosa dün sakatlanıp çıktı. Ama dediğimiz gibi Veli-Atiba orta sahasından Sosa ile Oğuzhan'lı orta sahaya geçişi daha sık göreceğiz. Ayrıca üzerinde durulması gereken en önemli pozisyon ise Ersan'ın Sercan'ı düşürmesiydi. Burada kartın rengi sarı değil, kırmızı olmalıydı. Bu sonucu değiştirir miydi bilemem ancak Beşiktaş'ın 10 kişi kalması oyunu etkilerdi. Beşiktaş yeniden liderlik koltuğuna oturdu. Bundan sonra Beşiktaş için önemli olan iç saha maçlarını nerede oynayacağının kararının verilmesidir. Bu sorun bir ön önce çözüme kavuşmalıdır. Lig yarışında siyahbeyazlı takım adına çok belirleyici olacak.
Fatih Doğan: Bayram şekeri
Beşiktaş'ınTottenham deplasmanındaki etkileyici futbolunu izleyenlerin ekseriyeti "F.Bahçe ve G.Saray'ın teknik adam kaynaklı tadı yok. Baştan aşağı yenilenmiş Trabzon'un havası yok. Beşiktaş bu yıl şampiyonluğu götürür" hissini yoğun yasadıklarını düşünüyorum. Ancak siyah-beyazlı takımın Balıkesir deplasmanındaki vasat futbolu bir çoğuna ligin uzun bir maraton olduğu gerçeğini hatırlatmıştır. Beşiktaş'taki bu değişimin iki önemli nedeni var. Takımın dinlenememiş olması ya da güçlü bir ev sahibiyle karşılaşmaları ana sebep değil... Biliç her ne kadar "Rakamlara takılmam" dese de oyuncu tercihleri dizilişlerin altını dolduruyor. Hırvat hoca dün önemli değişiklikler yaptı, farklı şeyler denedi. Beşiktaş'ın 15 aydır defansın önünde Veli&Atiba ikilisiyle 4-2-3-1 oynadığını biliyoruz. Tottenham maçında da Bilic, 65'a kadar böyle oynamıştı. 65'te Veli'yi oyundan çıkarıp Oğuzhan'la 4-1-4- 1'e dönmüştü. Bilic, İngilizler'in 65 dakika Veli ve Atiba tarafından hırpalandığını dikkate almayarak son 30 dakikadaki tempo ve pozisyonların etkisinde kaldığını Balıkesir'de gösterdi. Ancak bence iyi şeyler görmedi. Göremez de. Bu takımın en önemli duruşu ve oyun iskeleti Atiba-Veli-Olcay üçlüsü ve dinamizminden oluşuyor. Bu üçlünün dinamizminin, koşularının, agresifliğinin üzerine takım inşa ediliyor. Veli ve Olcay'sız Beşiktaş dünkü Balıkesir karşısındaki futbolu doğurdu. Beşiktaş bu iki oyuncu olmadan 4-1-4-1'e oynar! Ancak bir şartla Sosa, Kerim, Oğuzhan oyuna ve rakibe karşı çok daha agresif olması, Gökhan'ın geri dönüşler yapması şartı ve kaydıyla... Kimse alınmasın, macera da aramasın bu takımda Atiba, Veli ve Olcay herkesten önce 11'e yazılmayı bilek ve yüreklerinin hakkıyla hak ediyor. Beşiktaş'ın Mustafa'yla golü 4-1- 4-1 oynarken değil takım 4-4-2'ye döndükten sonra geldi. 76'de Veli- Atiba değişikliğiyle 4-2-3-1'le noktaladı. Bizce tersi daha verimli olurdu! Tottenham maçındaki gibi Balıkesir deplasmanında 4-2-3-1'le, Veli ve Olcay'la başlasaydı, iyi futbol oynayarak ve sıkıntı çekmeden galibiyete ulaşırdı.
Rıdvan Dilmen: Beşiktaş biraz 1-0 sonrasına çalışmalı
Hafta içi konsantrasyonu çok yüksek bir maça çıktı Beşiktaş. Geçen hafta da Olimpiyat Stadı'nda Eskişehir karşısında iki maçlık efor sarf ettiler, zemin ve rüzgar sebebiyle... Londra'da yüksek tempolu bir maç oynadılar. Beşiktaş bu özelliğinin üzerine gitmeli. Beşiktaş, İngiliz takımlarıyla baş edebilecek tek Türk takımı. Bu farklı özelliğini sete dönüştüremediği, pas yapamadığı maçlarda 1-0 olduğunda 'eyvah yine mi 1-1 olacak' dedirtiyor taraftarlarına. Bilic, Londra dönüşü Kerim Frei'a ilk 11'de şans verdi. Olcay'ı dinamik bir oyuncu olmasına rağmen oynatmadı. 3 puana oynadı. Londra'da bir gün kalıp doğrudan Edremit'e uçmak çok doğru karar. Normalde futbolcuların yatması saat 4'ü bulurdu. Oyuncularını da dinlendirmiş oldu Beşiktaş. Haftaya Galatasaray ile Fenerbahçe oynar, bu avantajı değerlendiririm diye düşünmüş. 4-1-4-1 yaparken Sosa'nın verimini gördü ve Oğuzhan'ı kesmeyeyim dedi ve diğerlerini dinlendirdi. Demba Ba fazlasıyla yorgundu. Sosa sakatlanınca 4-4-2'ye döndü. Bu maçtaki tempo düşüklüğü çok normal... Beşiktaş sonuçta çok maç oynadı, Feyenoord ve Arsenal maçları vs. Hakem Deniz Çoban, Sercan ile Ersan'ın pozisyonunda hata yaptı, Ersan'ı oyundan atmalıydı. Solundaki Pedro Franco yakalar zannetti ama bariz gol pozisyonuydu. Sercan da çok geriye gitmişti 3-4 yıldır, şimdi son şansı ve kendini göstermeye çalışıyor. Balıkesir Galatasaray maçı da dahil olmak üzere daha sert bir takımdı. Bu maçta bu özelliklerini göremedik. Golde Oğuzhan'ın pası harikaydı. Bazı oyuncular iyi pasördür ama Oğuzhan daha farklı bir oyuncu. Onun A, B, C, D bir sürü planları var. Alır, dripling yapar, pas yapar. Burada da soluna aldı ve arka direğe kesti, Mustafa Pektemek de Tanju golü attı. Bilic golden sonra Veli'li takıma dönüp Olcay'ı sola aldı. Olcay'ın bence anlamsız bir küskünlüğü vardı ve konsantrasyonu düşük kaldı. Bilic, maçın 86.dakikasında Mustafa Pektemek'e 'topu kornere götür' dedi. Daha çok skora yönlendirmeli. Beşiktaş'ın 1-0 sonrası mahkum oynama özelliğini terk etmeli. Hız birinci silahın olsun, öne geçtiğinde pasla da halledebilmelisin. Bunu geliştirmeleri gerek.
Ahmet Çakar: Çoban kırmızıya cesaret edemedi
Beşiktaş bu yıl ligde şampiyon olur mu olamaz mı bilmiyorum ama ben bu kadar fedakar, bu kadar iyi niyetli ve bu kadar disiplinli oynayan ya da oynamaya çalışan bir takım görmedim. İçlerinde büyük yıldızlar yok... Ağabey statüsünde "papaz oyuncular" da yok.. Ama Beşiktaşlı oyuncular son dakikaya kadar iyi niyetle oynuyorlar. Maça bakıyoruz, ilk yarıda Beşiktaş'ın yakaladığı ama Balıkesirspor'un da bulduğu çok önemli pozisyonlar var... Bu yarıda ilerde tek oynayan Demba Ba, rakip stoperler arsında yoğun markajda kaldı... Buna karşılık Beşiktaş, kanatları iyi kullanamadığı için de karambollere teslim oldu. Diğer bir deyimle ilk yarıda Beşiktaş oyunun kontrolünü elinde tutsa da yakaladığı pozisyonlar genellikle karambollerden geldi. İkinci yarı Sosa'nın sakatlanıp çıkması Beşiktaş'ı olumsuz etkilese de Slaven Bilic'in Mustafa Pektemek'i, Demba'nın yanına oyuna alması belki de Beşiktaş'a üç puanı getirdi. İkinci yarının hemen başlarında sağdan yapılan ortaya Mustafa'nın vurduğu kafa Beşiktaş'ı rahatlattı... Kolay değil perşembe akşamı Beşiktaş gece yarısına kadar maç oynamıştı. Üstelik çok yoğun konsantrasyon ve yüksek tempoda... İşte yorgunluk belirtileri son 20 dakikada kendini gösterdi. Belki Beşiktaş ikinci golü bulmuş olsaydı bu kadar sıkıntı çekmeyecekti. Ama yorgun Beşiktaş, yine de bir deplasman galibiyetiyle evine dönüyor. Bu sezonki üçüncü deplasman galibiyeti ve Süper Lig'de henüz dışarıda yedikleri gol yok... Maçın kırılma anı 60. dakikaydı. Bu dakikaya kadar mükemmel bir yönetim sergilemiş olan hakem Deniz Çoban bu dakikada çok önemli bir hata yaptı. Ersan Gülüm'ün gole giden adama yaptığı faul bariz gol şansıydı ve kırmızı kart almalıydı. Ama hakem cesaret edemedi ya da yanlış değerlendirip sarı kartla geçiştirince oyuna mutlak etki etti.