İskender Günen: Sosa kırmızı kart görmeliydi
Trabzonspor için ortaya konulan oyun ve alınan sonuç tam bir hayal kırıklığı. Beşiktaş, maç boyunca coşkulu, tempolu bir oyun ortaya koyarak galibiyeti hak eden taraf oldu. Eğer girdikleri gol pozisyonlarını değerlendirebilseler daha farklı bir skora imza atmaları işten değildi. Ama bir başka gerçek daha var. Hakemler hakkında fazla yorum yapmayı sevmem. Mete Kalkavan sarı kartları rahatlıkla kullanan bir hakem görüntüsü verdi. Ancak bir pozisyon var ki sarı kartı bile gösteremedi! Sosa'nın ilk yarıda Mehmet Ekici'ye yaptığı hareket bırakın sarı kartı direkt kırmızı karttı. Hani klasik söylem var ya maçın kırılma anı!
Trabzonspor için maç bireysel hatalarla başladı. Önce kaleci Fatih kendisine gelen topu uzaklaştıramadı, Veli golü attı. Ardından Papadopoulos gibi deneyimli bir oyuncu, topu taca atmak varken Olcay'a kaptırarak ikinci golü hazırlayan isim oldu. Kabul etmek gerekir ki böylesi bir maçta 2 farklı geriye düştüğünüz anda maçı lehinize çevirebilmek de kolay bir şey değil. Beşiktaş 2-0'dan sonra oyunu kendi alanında kabul etti. Trabzonspor, Beşiktaş ceza alanına kadar geldi ama hücumda gerekli yeterliliği bir türlü gösteremedi.
Kendisinden çok şey beklenen Mehmet Ekici ve Özer, Beşiktaş orta sahasının sürati karşısında etkisiz kaldı. Bir de Bosingwa'nın hücumdaki etkinliği Olcay ile yok edilince gol pozisyonu üretemediler. Görünen o ki Trabzonspor, yüksek hedefler için gerek fiziksel gerekse oyun kurgusu olarak henüz hazır değil.
Ömer Üründül: Sistemsizliğin acı faturası
Beşiktaş, geçen sezondan beri ilk defa atmosferi yüksek, çok güzel bir statta müthiş bir seyirci desteğini arkasına alınca maça çok iştahlı başladı. Buna bir de kaleci Fatih'in hatasını Veli'nin çok güzel bir vuruşla gole çevirmesi üzerine kazanılan erken skor avantajının morali de eklenince devre sonuna kadar mükemmele yakın bir Beşiktaş sahne aldı. Etkili takım presi ile Trabzonspor'u hiç oynatmadılar. Orta sahada Veli Kavlak-Atiba Hutchinson presini aşmak mümkün değildi. Olcay Şahan da Slaven Bilic'ten aldığı direktifle etkili kanat oyuncusu Jose Bosingwa'nın kulvarını alışılmış dışı çok iyi kapattı. Bu yüzden Trabzonspor, ilk yarıda tek organize atak dahi geliştiremedi. Kanatlardan da hiç gelemedi. Bu durumda golcü Oscar Cardozo da adeta Beşiktaş'ın üçüncü stoperi konumuna düştü. Avraam Papadopulos'un fahiş hatası ise Trabzonspor'un ümitlerini törpüledi. İki nci yarıda doğal olarak Beşiktaş'ın biraz temposu azaldı. Trabzonspor, ilk yarının aksine çıkışlara başladı. Ama bunlar rakibi tehdit edecek pozisyonlara dönüşecek biçimde değildi. Buna karşılık ikinci yarıda Demba Ba'sız Beşiktaş, geniş alanda farkı arttıracak etkili ataklar geliştirip pozisyonlar da buldu. Ama bunlardan sadece birini değerlendirdiler. Bana göre takım halinde çok iyi oynayan Beşiktaş'ta sahanın yıldızı Jose Sosa'ydı. Zaten fizik açıdan çok yetersiz olduğundan özel yeteneklerini hiç kullanamayan Oğuzhan'ın yerine Sosa, takıma girdikten sonra işler çok daha fazla düzene girdi. Bu arada Beşiktaş ısrarla sağ bek arıyor. Yapılacak transferin Serdar Kurtuluş'tan daha yararlı olmayacağı görüşündeyim.
Dünkü maçtaki Beşiktaş'ın büyük üstünlüğünü şu şekilde yorumlayabiliriz: Sistemi oturmuş bir takımla sistemi oturmamış bir takımın arasındaki fark ve üst düzey yardımlaşma!
Hakem Mete Kalkavan, ilk yarıda özellikle kart uygulamalarında ciddi hatalar yaptı... Veli Kavlak'ın sadece ilk 45 dakikada üç sarı kart görmesi, Özer Hurmacı'nın da ikinci sarıdan ihraç edilmesi gerekirdi. Sosa'nın Mehmet Ekici'ye yaptığı hareket de bana göre kırmızı.
Fatih Doğan: Zirvenin Kartal'ı
Beşiktaş Süper Lig puan cetvelinde zirvede... Türkiye Kupası'nda grubunda zirvede... Avrupa Ligi'nde birlikte çıktığı lider Tottenham'la grubunda zirvede. Passolig satışlarında zirvede... Pozitif oyunuyla, etkileyici futboluyla zirvede. En önemlisi gönüllerde zirvede.
Hangi şehre gitsek, farklı taraftarlarla konuşsak F.Bahçelisi, G.Saraylısı, Trabzonlusu aynı tavrı sergiliyor; "Beşiktaş'ın pozitif görüntüsü, sakin duruşu bizi etkiliyor. Bizim takım olmayacaksa Beşiktaş şampiyonluğu hak ediyor" diyor. Beşiktaş şampiyon olur-olamaz bilemeyiz ama Fikret Orman yönetiminin bu konuda doğru işler yaptığından eminiz.
Beşiktaş'ın Trabzonspor maçını Konya'da oynaması bu görüntüyü destekledi.
Beşiktaş sevecenliğine, hoşgörüyü de ekledi. Hz. Mevlana'nın anma törenlerinin 741. Vuslat yılında dün Konya'da sanki futbolumuzun üzerine hoşgörü iklimi çöktü. Konya Valisi Muammer Erol'un Beşiktaş, Trabzon ve Konyaspor başkanlarıyla kol kola, omuz omuza yaptığı yürüyüş bence maçın önüne geçti. Konya Beşiktaşlılar Derneği Başkanı İbrahim Aydan Şık'ın her iki takım yöneticilerini birlikte yemeğe alması gecenin alkışa diğer karelerinden biriydi.
Konya'da kazanan dostluktu, bu dostluk da futbola yansıdı.
Beşiktaş'ın Trabzonspor maçını 3-0 kazanmasının birinci nedeni; muhteşem seyirci... Seyircinin uğultusu ve ateşlemesi Veli'ye, Demba Ba'ya o golü attırdı. Seyircili Beşiktaş'ın neler yapacağını bir kez daha hatırlattı. İkinci nokta; Beşiktaş'ın ritmi ve dinamizmi Trabzon'un önündeydi. Veli tartışmasız sahanın yıldızı. Ona orta sahada Sosa, Atiba ve Olcay da eşlik edince Trabzonspor'un tüm planları bozuldu.
Beşiktaş'ı bekleyen tehlike ise şu; bu seyirci atmosferi bağımlılık yapar. Olmadığı ilk maçta sudan çıkmış balık gibi bocalar. Her olumsuzluğa rağmen Kartal zirveyi sevdi. Zirvede olmayı da hak ediyor. Taraftara büyük iş düşüyor.
Metin Tekin: Kusursuza yakın ilk yarı
Dün akşam her şeyin ötesinde çok özlediğimiz, harika bir tribün kalabalığı vardı.
Mükemmel bir stadyum, tıklım tıklım bir seyirci topluluğu. İşte özlenen ve istenen futbol tablosu.
Oyuna gelince; maç öncesi kafamızda kimin nasıl kazanacağı hakkında şöyle bir düşündüğümüzde anahtar faktörün kazanılan toplarda pasla çabuk çıkan(pas yapan değil) takımın fark yaratacağıydı.
Bunu çok net bir şekilde yapan da Beşiktaş oldu. İlk golde kalecinin kısa düşen topunu kazandı ve gol yaptı. Olcay, Papadopoulos'tan topu kaptı, skor 2-0 oldu. Maç da önemli ölçüde bitti.
Beşiktaş'ın ilk yarıdaki oyunu mükemmele yakındı. Veli, Demba Ba, Olcay ve özellikle ilk 45 dakikada Sosa, oyunun belirleyicisi oldu. Tabii maçın belki de en önemli notu da savunma anlamındaydı. Trabzonspor'a tek bir gol pozisyonu bile verilmedi. Evet bu maç haftanın en iyi oyununa adaydı ama böylesini bekleniyorduk.
Çünkü hücumda üretkenlik anlamında tek taraflı bir oyun oldu. Yani hep Beşiktaş vardı. Üç gol buldu, daha fazlasını da yapabilirdi. Bireysel performanslara baktığımızda ise Beşiktaş adına ortaya şu tablo çıktı: Veli ve Atiba'nın orta sahada Trabzon'u karşılayışları, Sosa'nın kazanılan her topta bütün oyuna şekil vermesi, Olcay'ın yakaladığı 11 şansını büyük bir özgüvenle oynayarak çok iyi değerlendirmesi ... Ve tabii ki, Demba Ba'nın bitiriciliği.Savunma dörtlüsünün ise bir bütün halinde kusursuza yakın oynaması.
Trabzonspor'un penceresinden baktığımızda ise Mehmet Ekici'nin yükselen performansı ile dün akşam gelen oyun şımarıklığını, Yusuf ve Sefa'nın hücumda hiç var olamayışlarını, Özer'in sadece koşan ama üretemeyen orta saha performansını gördük. Bunlar, Trabzonspor'un ortaya koyduğu fotoğrafın en önemli figürleriydi.
Yani dün akşam Trabzonspor için hiç olmadı. 3-0'lık skor Beşiktaş adına ise liderliğe git gide daha fazla alıştığını gösteriyordu.
En yüksek not 8 Sosa
En düşük not 3 M.Ekici
Rıdvan Dilmen: Böyle bir maç görmedim!
Türkiye Ligi'nde bu yılın en güzel ortamı ve ambiyansı vardı Konya'da. Şahane bir ortamda oynandı maç. Çok uzun bir zamandır böylesi bir karşılaşma izlemedim. Trabzonspor'un zayıf denecek pozisyonu dahi yok. Tolga çok başarılıydı. Beşiktaşlı şunu bilsin ki kalecisi bir kez yere yattı, topla yere düştü. Trabzon'un pozisyonu yok. 3 gol attı, 4 pozisyon kaçırdı.
Beşiktaş'ta Bilic, Trabzonspor'u çok iyi analiz etmiş. Üçüncü bölgede çok iyi bastılar. Rakibin santrforu kim? Cardozo... Bilic 'Bırakın savunmayı, önde basın' dedi.
Kim kontra yapacak? Cardozo'ya uzun atsan ne olur? Cardozo'ya önde oynayacaksın ki atacak. Niye Ersan'la, Pedro muazzam oynadılar? 'Top kazanın'dedi kazandılar, 'Önde oynayın' dedi, oynadılar. 'Öne pas yapın' dedi onu da yaptılar.
Trabzonspor, uzun oynayıp çıkmak isteyebilirdi ama korkunç bir pres yediler. Yanal çok güvendi takımına ve birebirde iyi Mehmet Ekici, Yusuf, Özer gibi oyuncularla oynadı. Dakika 80'lerde Bosingwa 60-70 metre top sürdü, ondan topu kim aldı? Olcay... Beşiktaş şöyle bir yapıda muazzam bir top oynayarak fazlasıyla hak ettiği bir galibiyet elde etti.
Trabzon cephesinden bakarsak şu ya da bu şekilde ilk 2 golü kendileri yediler önce.. Geri pas, Fatih'in kötü kullanışı, Veli bir Roberto Carlos vuruşuyla golü yaptı. İkinci golde de Olcay presi vardı ama bireysel olarak Papadopoulos'un hatası da Trabzon kaynaklı. Mehmet Ekici zayıf kaldı maçta... Baskılı futbol nerede var? Bundesliga'da var. İlkay'la birlikte çıkış yaparken Mehmet Ekici belki bir adım bile öndeydi ama Bundesliga'da kaldıramadı.Düşük tempolu maçları iyi kaldırıyor ama bu tip oyunlarda zorlanabilir. Tabii ki hata yapan kadar hataya zorlayan da bir Beşiktaş olduğunu unutmamak lazım. Uzatma dakikalarında Ersan kulübeye bir el hareketi yaptı. Anlamını çözemedim ama belli ki aralarında bir espriydi. Kısacası eğlendiler.Eğlenmeye, oynamaya, keyif almaya başladılar. Sosa da çıkabilirdi ama Slaven Bilic keyif aldığını görünce almadı belki de...
Son olarak Mustafa Pektemek'e geçmiş olsun, Allah sağlık versin. Aman kaderi bana benzemesin.
PUAN PUAN BEŞİKTAŞ
Tolga Zengin......... 8
Serdar Kurtuluş... 8
Pedro Franco....... 8
Ersan Gülüm........ 8
Ramon Motta........ 9
Olcay Şahan.......... 8
Atiba Hutchinson.. 9
Veli Kavlak............ 8
Jose Sosa............. 9
Gökhan Töre......... 7
Demba Ba............. 8
Ahmet Çakar: Fark 5-6 olurdu
Kim ne derse desin Beşiktaş, Trabzonspor'u sahadan sildi... Maç 3-0 bitti ama pekala 5-6 farklı tarihi zaferlerden biri de olabilirdi. Dün geceki futbolu gördükten sonra buradan herkesin alacağı dersler var; Trabzonspor iki galibiyet aldı, koyacak yer bulamadılar.
Göklere çıkardılar... Ersun Yanal'ı, Mourinho yaptılar ama dün gece o gencecik, fedakar, son saniyeye kadar vücudundaki her şeyi veren Beşiktaşlı futbolcular karşısında darmadağın oldular. Trabzonspor'un yediği ilk 2 gole bakıyoruz... İlki kaleci Fatih'in hediyesi... Kısa vurdu, zaten maç boyu Beşiktaşlı oyuncuların presinde olan Trabzon topu kaptırdı, topu kapan Veli'ydi ve mükemmel vuran yine o oldu. Trabzon şaşkındı ki bir gol daha yiyiverdiler. Papadopoulos taç çizgisi kenarında fantaziye kaçtı, sözüm ona faul yapılmış gibi kendini yere bıraktı.
Olcay topu kaptı ve pas tercihini mükemmel bir şekilde Demba Ba'ya kullandı. O da topukla Beşiktaş'ın ikinci golünü attı. Kim ne derse desin Sosa, Türkiye'nin en iyi orta sahalarından biri olacak konumda.
Dün gece tüm Beşiktaş takımı iyi oynadı ama Sosa ile birlikte Veli ve Olcay'a ayrı bir paragraf açmak gerek. Oyunun iki yönünü de mükemmel oynadılar. İkinci yarı Demba Ba sakatlandı, Mustafa girdi o da sakatlandı, Cenk girdi.
Ama Beşiktaş'ta hiçbir şey değişmedi.
Gökhan Töre biraz daha paylaşımcı olsa ya da son vuruşlarda biraz daha başarılı olsa fark daha da açılabilirdi. Beşiktaş'ın bir 3. golü var ki şapka çıkarılır. Bu golde aslan payı Sosa'ya ait. Futbolcuların yüzde 95'i, topu alıp kaleye şut çekerlerdi ama o topu alır almaz, Cenk'e çıkardı, o da golü attı. Sonuçta Beşiktaş şampiyonluk yolunda dolu dizgin devam ediyor.
Dün gece Trabzonspor adına çok kötü şeyler yaşandı.
Kötü oynadılar, bireysel hatalardan goller yediler ve rakip kalede neredeyse bir tek gol pozisyonu bile bulamadılar. Hani Trabzonspor yıldızlar topluluğuydu...
Gelelim hakeme; Mete Kalkavan, iyi çocuk hoş çocuk ama futbolu çok iyi bilmiyor... İlk yarıda çok önemli hatalar yaptı. İlki Sosa'nın Trabzonsporlu rakibine hareketi.
Açık bir şekilde baldırına bastı ama kırmızı kart olması gerekirken hakemden ses çıkmadı. Aynı şekilde sarı kartı olan Özer'in Atiba'ya yaptığı hareket net bir ikinci sarı karttı ve oyundan atılması gerekiyordu ki hakem bunu da 'es' geçti. Ama Trabzonspor'un yediği ikinci gol öncesi Papadopoulos'a faul yapıldı beklentisi vardı ama gerek hakem gerekse yardımcının devam kararları doğruydu.
En yüksek not 9 Veli-Olcay-Sosa
En düşük not 1 Papadopoulos
Erman Toroğlu: Kalecisiz olmaz!
Beşiktaş kusursuz bir ilk 45 dakika oynadı. Topa da rakibe de en ilerde bastılar. Trabzon kalecisi Fatih'in iki büyük hatasıyla da golleri buldular.
Hep şunu söylerim; kaleci yarım takım demektir. O kurtardıkça sen takım arkadaşı olarak daha fazla gayret gösterirsin, maçı almaya gidersin.Kalecin zayıfsa ve güvenmiyorsan o zaman kaleciye pas atma! Topu ileriye vur. 2-3 haftadır Türkiye Ligi maçlarının çoğu kaleci hatalarıyla dolu. İkinci yediği golde yandan gelen topa diklemesine çıkıp yatıp alacağına Demba Ba'nın kıvrak kalça hareketlerini seyretti.
Trabzonspor kalecisi kendi defansının arkasına atılan iki boş topta inanılmaz çıkışlar yaparak iki topu kurtardı. Bence burada yaptıkları da yanlıştı ama şansı yaver gitti. Fatih'in yaşı genç desem tecrübe kazanır derim ama maalesef kaleci olarak alacağı eğitimi almış olması gereken yaşta. (27)Cardozo ile Demba Ba'yı karşılaştırırsak Cardozo'ya haksızlık etmiş oluruz. Demba Ba'ya lokum gibi toplar geliyor, Cardozo topu almak için orta sahaya kadar geliyor. Sosa mükemmel bir oyuncu...
Beyninin her dediğini ayakları yapabiliyor.
Bu kadar zeki futbolcu olunca kendine bol bol faul yaptırıyor. Beşiktaşlı futbolcuların önlerinde mükemmel bir örnek var; Sosa.
Bakın o ne yapıyor?
Ondan kopya çekin. Trabzonspor 90 dakika boyunca gol pozisyonuna giremedi.
Sebebi şuydu:
Beklentileri büyüktü bu kadar kolay iki gol yiyince psikolojik olarak çöktüler. Bu maçı alsalardı eğer lig sonuna kadar şampiyonluğu kovalayacaklardı.Beşiktaş bu maçta ileride rakibi olacak bir takımı bertaraf etti. Bu hem Fenerbahçe'ye hem de Galatasaray'a yaradı. Mustafa Pektemek iki maç ceza aldı. İtiraz ettiler, 1 maça indi bu maçta oynadı. Ama kadere bakın belki kaç maç oynamayacak? İtiraz etmeseydiniz bu sakatlığı yaşamayacaktı.
Bazı şeyleri zorlamayın!
Hakem tahminimden iyi bir maç yönetti. Kafasında şeytanlık yoktu, gördüğünü çalmaya çalıştı. Bazı sarı kartları es geçti. Verilir miydi?
Verebilirdi! Çok üzerinde durmuyorum. Çünkü sarı kart her zaman başa beladır. Ama ikili mücadelelerde futbol oynamak isteyenlere yardım etti.
Kendini yere bırakanlara prim vermedi.
Beşiktaş'ın ikinci golündeki pozisyon başlangıcında olduğu gibi...
Ama bir şeye de dikkat etmedi; topu bırakıp depar atan adamın eşkıya gibi yolunu kesenlere prim verdi. Bunlar centilmenliğe aykırı hareketlerdir. Futbolu rakibe oynatmamaktır.
Karşılığında hem faul hem sarı kart gerektirir. Eğer maçı tekrar tekrar izlerse ne dediğimi anlar.
Beşiktaşlı futbolcuların önlerinde mükemmel bir örnek var; Sosa. Ondan kopya çekin.