Yazarlar Torku Konyaspor - Galatasaray maçını yorumladı

SERKAN KORKMAZ
Hamzaoğlu ile Bruma

Galatasaray'da hayat var. Hamza Hamzaoğlu çok zor bir zamanda, çok zorlu geçmesi beklenen bir maçı rahat kazandı. Bir cumartesi gecesi, tüm Türkiye'ye, dopdolu tribünler önünde, bu sezon şampiyonluk yarışında Galatasaray'ın da olacağını müjdeledi. Galatasaray, Burak'ı rakip savunma arkasına kaçırmaktan başka gol senaryosu olmayan, sıkıcı bir "oyuncu kalabalığı"ndan, derli toplu bir "takım" olmaya doğru hızla ilerliyor... Hamza Hoca'nın gelişinden hayli hoşnut birisi olarak, sahaya sürdüğü onbiri bile çok manidar buldum. Kimbilir; belki de abartıyorumdur. Keza; Bruma kesik yiyince şaşırmayan bir tek ben vardım sanki. Pek çok Galatasaraylı ondan (nedense), Baliç'in mucizevi Real Madrid transferi gibi kârlı bir sıçrama beklemekte. Bense, Bruma'nın en iyi ihtimalle yeni bir Kolin Kazım olabileceğini düşünmekteyim. Hamza Hamzaoğlu, onun yerine kritik Konya deplasmanında Telles'e güvenmişti (mevki olarak değil, yabancı kontenjanı sebebiyle). En azından; Bruma'nın gelişim sürecini tamamlamamış genç bir futbolcu olduğunun idrakindeki bir teknik adamla karşı karşıyayız. Bruma'yı ne unutuyor, ne de abartıyor... Hamza Hoca, binbir detayla uğraşırken Bruma mevzusuna kulüp çıkarları doğrultusunda bir hayli özenli yaklaşıyor. Bruma'yı Konya'da yedek soyundurması bence çok yerindeydi. Gelelim ev sahibine... Konya; Futbolun başkenti olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. BB Torku Arena'yı dolduran yöre halkı, Kayseri'nin 10 yılda başaramadığını kısa sürede hayata geçirdi. Özlemini çektiğimiz bu tabloda emeği geçen herkese teşekkürler. Konya'nın, Aykut Kocaman gibi önemli bir ismin liderliğindeki futbol takımı bu yapılanmanın hakkını er ya da geç verecektir. Dünkü sonuca aldanmayıp sabırlı olmalarında büyük fayda var.

İLKER YAZICIOĞLU

Cimbom ezdi geçti

Önce bir itiraf ile başlayayım. Dün geceki maçın Galatasaray için çok zor geçeceğini ve büyük bir ihtimalle de Galatasaray'ın puan kaybedeceğini düşünüyordum. Bunun sebebi de Aykut Kocaman yönetimindeki Konyaspor'un iç saha performansındaki başarısıydı. Bu haftaya kadar kendi sahasında sadece 1 gol yiyen Konyaspor'un Aykut Kocaman yönetimindeki kompakt futbolunu Galatasaray'ın zorlayacağını tahmin etmiştim. Ama ne benim ne de bütün futbolseverlerin beklemediği bir sonuç ve futbol ile karşılaştık. Galatasaray takımı tıpkı Fatih hoca dönemindeki gibi son derece istekli hızlı yardımlaşarak ve inanarak bizlere şampiyonluk yarışında bizde varız ve biz çok iyi bir takımız mesajı verdi.

YENİDEN DOĞDULAR
Sarı-Kırmızılı oyuncular Fatih hoca gittikten sonra yaşadıkları kabus dolu günlere isyan eder gibiydiler. Başta Burak ve Selçuk olmak üzere bütün takım yeter artık bizleri eleştirmekten bizlere hakaret etmekten vazgeçin. Çünkü bizler iyi futbolcularız adeta haykırdılar. Bu sezon teknik direktör değişikliklerinin takımlar için ne kadar önemli olduğunu Galatasaray ve Trabzonspor'da gördük. Hamza hocanın gelmesiyle bütün oyuncular yeniden doğmuş gibi oldu. Emre Çolak'ı takıma monte etmesi Burak'ın yanına Umut'u koyarak iki forvet oynaması Umut'u en önde Burak'ı onun bir arkasında serbest adam olarak oynatması, belki de en önemlisi Sneijder'i sol çizgide oynamaya ikna etmesi Prandelli ve Mancini döneminde dışlanmış oyuncuları kazanmasıyla Hamza Hamzaoğlu çok kısa bir sürede kalitesini farkını ve futbol bilgisini herkese gösterdi. Galatasaray sadece iki haftada yarışa geri döndü. Bu yarışın en büyük adaylarından biri olacağını herkese gösterdi.

LEVENT TÜZEMEN

SEVGİ EKERSEN BAŞARI BİÇERSİN!

İnsanların başarma kapasitesi, kendilerini yöneten liderlerin yetki verme yeteneği ile belirlenirmiş. Hamza Hoca, Florya'ya ayak bastığında oyun felsefesini anlatırken, çizgilerini belirlerken oyunculara da yetkilerini dağıttı. En önemlisi tüm oyunculara kalitelerini ve neler yapabileceklerini hatırlattı. Galatasaray İtalyan ekolünde unuttuğu takım halinde mücadele etmeyi Hamza Hoca sayesinde hatırladı. Top kapmayı gol atmak kadar değerli gören Umut Bulut'un, "Baskı takım halinde yapılırsa işe yarar" düşüncesi Galatasaray'ın Konyaspor önündeki oyun felsefesiydi. Herkesin "Biz" diye düşündüğü oyunda Galatasaraylı oyuncular kalitelerini sahaya yansıtırken uzun bir dönem sonra farklı skorla bir maç kazandılar. Prandelli döneminde rakip kalede çoğalamayan, korkak oynayan, geriye ve yana pas yapan Galatasaraylı oyuncular Konya'da maçı tamamen rakip sahada oynadılar. Galatasaraylı oyuncular çok adamla hücum ederken fazlasıyla hücum pres yaptılar. Çabuk alan değiştirmek, ayağa etkili pas yapmak, top rakibe geçince geriye çabuk dönmek Konya'da Galatasaray'ın güzellikleriydi. Hani Sneijder ile Selçuk birbirini bozuyordu? Prandelli'ye göre hani çift forvet oynanmazdı? Prandelli'ye göre Emre Çolak yetersizdi, Selçuk İnan satılmalıydı. Unutulan Emre mükemmel bir gole imza attı ve top ayağını uzatırken "Kırılır" korkusu içinde olmadı. Sneijder geriye gelip top çıkardı. Selçuk İnan sahanın her yerine yine çok koşup bastı. Futbolcuya sevgi ekersen karşılığında yürekli oyun ve başarı biçersin. İyi ve akıllı bir teknik adam ilk olarak takım içindeki bütünlüğü sağlar. Farklı karakterdeki oyuncuları "Ekip Ruhu"yla yoğurur. Medyaya malzeme olmaz oyuncusunu da malzeme yaptırmaz. Galatasaray'daki hızlı değişimin temelinde sevgi, dostluk, oyuncuya inanmak, oyuncu gurubunun birlikte hareket etmesini sağlamak ve aile gibi düşünmek yatıyor. Hamza Hoca, İtalyanların kuruttuğu bu duyguları yeniden yeşertiyor. Hamza Hoca için "Ne fark yarattı?" diye soranlar ve itibarsızlaştırma politikası başlatanlar Konya'da farkı görmüşlerdir. Tabii; bakmakla görmek arasındaki ayrıntıyı anlayabilirlerse...

ERMAN TOROĞLU

HAMZAOĞLU'NUN ALTIN MAKASI

Hani bir laf vardır ya; "Tuttuğun altın olsun" derler. Dün gece Galatasaray'ın neredeyse kaleye attığı her şut gol oldu. Bu her zaman olmayabilir tamam ama özellikle ilk 60 dakikada Galatasaray bulduğu gollerin üzerine yatmadı. Hep daha fazlasını istedi. Şimdi buradaki özellik şu; maddi açıdan sıkıntılı olan Galatasaray kulübünde seneye kimler kalacak, kimler gidecek? Galatasaray'ın bu kadrosunda Avrupa'da iyi bir takıma gidebilecek ve Galatasaray'a iyi para kazandıracak iki tane futbolcu var. Biri Sneijder diğeri de Muslera. Diğerleri de şunu iyi düşünmeye başladılar; "Öyle veya böyle G.Saray'da oynamak avantaj. Yeni bir takım kadrosu ve kurgusu oluşacak. Öyle veya böyle biz buradaki yerimizi alalım" fikrindeler. Hamza hoca da sahada mücadele etmeyene, koşmayana forma vermeyecektir. Zaten kıyakçılık yapmaya kalkarsa gelebildiği yerlere gelemezdi. Kıyakçılığın sonu ayakçılıktır!Takımda futbolcuların değil teknik adamın borusu öter! Peki Hamza hoca ne yaptı? Fazla bir şey yapmadı. Herkesi yerinde oynattı. Bir de kulübeyi 'kışın battaniyeyi çekip oturulacak yer' yapmayacağını futbolculara gösterdi. Nasıl mı? İşte size hemen üç tane isim sayayım; Neredeyse yedek kulübesine hapsolmuş Umut, Bruma ve Emre... Bu üçüne de "Beyler hazır olun, iyi olun, oynatacağım" diyor. Böyle olunca da diğer futbolcular 'makas' tehlikesini görüyorlar. Sahada oynayan futbolcuyu ceza vererek, tehdit ederek, bağırarak, oynatamazsınız. Sahadaki oyuncu yedek kulübesine bakar. "Eğer ben kötü olursam kim girecek?" diye düşünür. Şayet bu tehlike varsa oynar. Yoksa dalga geçer. Türkiye'de futbol bu kadar, kusura bakmayın. Dört gün evvel Arsenal'den 4 yiyen bir takım, Türkiye Süper Ligi'nin ortalarındaki takımı 5 golle geçiyor. Türk futbolu ne zaman kurtulur, biliyor musunuz? Yukarıdakiler ile aşağıdakilerin arasındaki farkı kapattığınız zaman.

HANİ SEYİRCİ GELMİYORDU!

Konyaspor'a yeni bir teknik adam geldi. Sıkıntıları var, beklemek gerekir. Ama bakın şunu söylemeden geçemeyeceğim; Konya Stadı çok sempatik inşa edilmiş bir stat. Zemini de güzel. Duyduğuma göre soyunma odaları da öyleymiş. Bakınız bunlar iyi olunca seyirci stadı dolduruyor. Benim gördüğüm kadarı ile bir tane meşale sahaya atılmadı. Yabancı cisim de atılmadı. Hani Passolig olunca seyirci gelmiyordu? Sen iyi, kaliteli maçlar göster o seyirci seni bulur gelir. Yıllarca gördük. Federasyonun bu konuda dik duruşunu doğru buluyorum. İnşallah aynen devam ederler.

RIDVAN DİLMEN

ENERJİ PATLAMASI

Maçtan önce zor bir deplasman olacağı görüşü hakimdi. Konya zor gol yiyen bir takım, coşkulu ve yeni bir statta oynuyorlar. İlk 28 dakika Konya yüksek konsantrasyonla başladı. G.Saray'da ise bir tedirginlik vardı. Kaleye de gitmiyordu. Daha sonra dengelediler oyunu. Hamza Hamzaoğlu pas yapan takıma karşı 4 tane iyi orta sahayla oynadı. Yani Galatasaray, Konya'yı kendi silahıyla vurdu. Emre Çolak çok yetenekli bir futbolcu, dün iyi oynadı ve şık da bir gol attı. Telles de, Sabri de hücum zamanlamalarını doğru yaptılar. Özellikle 1-0'dan sonra takıma bir güven geldi. Konya bir o kadar güvensiz hale geldi. Çok önemli bir deplasman ve üst üste maç kazanma alışkanlığı ve çok demoralize bir şekilde kendi sahasında 4 gol yediği bir maçtan sonra böyle bir deplasmanda kazanmak çok önemli. Aykut Kocaman için de sürpriz olmuştur. Bizler de dahil kimse böyle rahat bir oyun beklemiyordu. Sezon başından beri G.Saray ile ilgili ideal bir oyun karakteri ve üst düzeyde oyuncu konsantrasyonu görmüyorduk. Taktikler ve 11'ler sürekli değişiyordu. Bugün maç fazlasıyla da oysa liderliğe yükseldiler. Hamza Hoca'nın gelişiyle oyuncuların iletişim problemi kalmadı. Prandelli döneminde saha içiyle kulübenin iletişiminde problem vardı. Şimdi Hamza hoca ile böyle bir sorunlar yaşamıyorlar. Hamzaoğlu'nun özellikle iletişimde önemli işler yaptığını düşünüyorum. Prandelli Florya'da, Hamza Hamzaoğlu'nun Riva'dan yaptığı analizi yapamamış. Prandelli bence Sabri'yi oynattığı gün gitmeliydi. Gaziantep'ten kazanıp döndü G.Saray, daha sonra bir daha kazanınca motivasyon yükseliyor ve moral motivasyon artıyor. Avrupa'dan elenmişsiniz, konsantrasyonunuz tamamen lig olmuş ve üstüne Konya deplasmanında kazanıyorsunuz. Bu önemli bir adım. Bu sonuç sonrası Galatasaray'ın TT Arena'daki taraftar sayısı da artacaktır. Galatasaray'ı fazla sıkmışlar, güven ortamından yoksundu oyuncular. Biraz serbest kaldılar ve enerji patlaması ortaya çıktı. Durumun özeti; doğru hamle ve doğru hoca.

HAMZA HOCA DERSİNİ ÇOK İYİ ÇALIŞMIŞ

Prandelli tercihinin yanlış olduğunu Hamza Hamzaoğlu tercihinin doğru olduğu görünüyor. Hamza hoca ligi avucunun içi gibi biliyor, dersini de çok iyi çalışmış. Hamza Hamzaoğlu, Galatasaray'ı iyi tanıyor, harika bir kadro çıkardı. Ben Galatasaray'ın teknik direktörü olsam bu kadroyla çıkardım maça. Hatta belki bu kadar başarılı bir 11 çıkaramayabilirdim. Kararları, ligi okuması ve taktik anlamda Hamza hocayı takdirle izledim.