Mersin'in etkili futbolu, iki kez öne geçmesinin ardından, 'Hamza hoca efsanesi sona eriyor' yorumları yapıldı ama Galatasaraylı oyuncular, bu düşünceyi bir kez daha boşa çıkardı. Hamza hoca, Mersin maçında sınıfı geçti mi?
'Hamza hoca' efsanesini de bu medya yarattı. Biz hemen tabelaya bakıp karar veriyoruz. Ben başından beri, "Acele etmeyin" diyorum. Ersun Yanal için de "Acele etmeyin" demiştim.
Hamza'nın ne olup, ne olmadığı ikinci yarıda belli olacak, 20. haftadan sonra ortaya çıkacak. Şimdi çocukları sahiplenecek, moral verecek. Kenarda sevmedikleri, güvenmedikleri bir İtalyan varken şimdi daha güvendikleri, Türkiye'yi de daha iyi bildiklerine inandıkları bir adam duruyor. O kadar... Henüz Hamza'nın takıma katkısını görmedik.
Örnek veriyorum: Hala Emre Çolak ile sahaya çıkıyorsa, bir soru işareti! Hala Telles'in Sneijder'in yüzünden darmadağın olduğunu farkında değilse ve hala Telles'in önünde Sneijder'i oynatıyorsa daha Galatasaray'ı çözmüş değil.
Verilen ve verilmeyen penaltıların damga vurduğu Galatasaray-Mersin maçında Fırat Aydınus'un 'baskı altında iyi bir yönetim gösterdiği' şeklinde yorumlar yapıldı. Siz Aydınus'u nasıl buldunuz?
Çok iyi buluyorlarsa; 'Galatasaray'ı satmış' demektir. Çok net söylüyorum. Eğer yayıncı kuruluş, Maraton programı, medya; bir Galatasaray maçı hakemini çok iyi buluyorsa; 'o hakem Galatasaray'ı satmış' demektir. Nitekim sattı... İki net penaltı var. Kartlarda, faullerde alabildiğine Mersin lehine yorumları var.
O Maraton'da uzun süre konuşulan Selçuk'un yaptığı hareketi görse kesin çalardı. Neleri çaldı çünkü!..
Melo'nun iki pozisyonu var. Birinde sarı kart gördü. Mustafa Denizli pozisyonu yorumlarken "Dikkat edin; Melo'nun bu topa yetişme imkanı var mı?" dedi.
- Yok!
- Demek ki sarı kart doğru. Adama yapıldı hareket...
Sonra kart gösterilmeyen pozisyonu söyledi ve "Bu iki görüntüyü bindirin üst üste" dedi. Birini sağa, birini sola koyun ki hakemin ne mal olduğu ortaya çıksın! Yani, 'buna sarı kart gösterdi, buna göstermedi. Nasıl olur!'
Mustafa Denizli bu bindirmeyi Emre ya da Caner için kaç kere yaptırdı?
Mitrovic'e gösterilen sarı kart ve faul... Esas sarı kart değil tabii dava... Oradaki esas olan faul... Faul atışından sonra gol oldu çünkü... O faulün yanlış olduğunu kanıtlamaya uğraşıyor Maraton ekibi!..
#Sayfa#
Mustafa Denizli bu defa Melo'ya yaptığı yorumu yapmıyor! Bu pozisyona dikkat edin. 'Mitrovic'in topa yetişmesine imkân var mı? O zaman elini açarak kimin yönünü kesiyor, kimin yolunu kesiyor? O zaman hareket kime' demedi. Melo yaparsa ceza, Mersinli yaparsa kaza!!! Niye görüntüyü üst üste bindirmedin orada?
Melo'ya işte sarı kart, faul... Niye? Çünkü yetişmesine imkân olmayan topa hamle yaptığı için... Mitrovic de yetişmesine imkân olmayan topa hamle yapıyor! Orada bindirme yok.
Burak rakibini itti, dağıttı da ondan eline çarptı top! Bir gün evvel ki Emre'nin pozisyonuyla bindirsene!..
Tümer Metin'in 20 sene önce attığı frikiğin görüntüsünü bulup, getirip Sosa'nın frikiğinin üstüne bindiriyorsun da bir gün evvel Emre'ye çalınan penaltıyla, Burak'a çalınmayan penaltıyı niye üst üste bindirmiyorsun! Bu kadar aleni olmaz.
Tekrar söylüyorum; Maraton programının ne kadar taraflı olduğunu ben gayet iyi biliyorum. Beni üzen şey; Mustafa Denizli'nin de bu havaya girip kraldan fazla kralcı hamleler yapması!.. Resmen buna inanamadım.
Bir de Servet ile Sneijder arasında bir tartışma yaşandı. Ekranlara yansıyan bir de küfür var.
Onlar fevri küfürler sıradan laflar! Türkiye Futbol Federasyonu Ceza Kurulu tarafından 'S'li Türkçe ve 'F'li İngilizce küfürler sıradan laflardır. Herkes herkese edebilir! Serbest...
Hakem duydu; çıkarıp kartı gösterecek, ceza heyetine sevk edecekler, ceza heyeti beraat ettirecek; kabahat hakemin olacak! 'Durduk yerde, adamı oyundan attı' diye!.. Böyle federasyona böyle hakem!.. Böyle medyaya böyle hakem!.. Yani şu ortamda en suçsuz olanlar hakemler.
Sneijder'in gazetelere yansıyan uygunsuz bir fotoğrafı vardı. O görüntü ceza gerektirir mi?
Sneijder ise ceza almalı!