"GALATASARAY BENİM İÇİN BİR VAZGEÇİLMEZ…"
"Fenerbahçe'ye ilk geldiğimde benden 1,5 yıl önce Erhan Önal gelmişti. Erhan Önal geldiğinde Fenerbahçe'de sadece 6 hafta kalabilmişti. Fenerbahçe Erhan'a ancak 6 hafta tahammül edebilmişti. Erhan bana göre çok büyük oyuncuydu Türk futbolunu en iyi bilen Uluslar arası futbolu en iyi takip eden oyunculardandı. Benim de çok sevdiğim arkadaşım Erhan Önal. Fenerbahçe'ye çok zor şartlarda geldi. Çünkü Fenerbahçe o ara liderdi. 2. yarı başladı, 6 maç arka arkaya Fenerbahçe kötü gidinde Erhan kolay bir şekilde suçlu bulundu ve Erhan Önal'ı yolladılar. 1,5 yıl sonra ben Fenerbahçe'ye geldiğimde herkeste bir soru işaretiyle beni bekledi. Bundesliga'da çok başarılı, etkili oldum ama Türkiye'nin şartları değişik İlyas Türkiye'de ne yapacak diye. Fenerbahçe'ye geldiğimde orta saha oynamama rağmen hem takımın en fazla golünü attım hem de o sene yılın en başarılı oyuncusu seçildim. Ondan sonraki sene yine aynı şekilde takımın en fazla golünü attım. İnönü Stadı'nda şampiyonluğa oynadığımız o Beşiktaş maçında, hakikaten Beşiktaş Fenerbahçe'yi o gün ezdi. Benim 80. dakikada attığım gole kadar kaleye şutumuz yoktu. 4-1, 5-1 bitecek olan maç, benim yarı rövataşa çok zor golümle biz şampiyonluğu kazandık. Ama buna rağmen Türkiye'nin yapısından dolayı şampiyonluk bile yetmiyor bazen. Taraftar seni seviyor bağrına basıyor ama yetmiyor. Sağ olsun o dönemlerde Alp ağabey Galatasaray'ın 2. Başkanıydı. Ergun Gürsoy, futbol şubesine bakıyordu. Önemli insanlardı Galatasaray camiasında ve beni çok seviyorlardı. Galatasaray'a geldiğim günden itibaren benim için yetiştiğim ve 4 yıl oynadığım Hertha Berlin takımı, Stuttgart takımı, Fenerbahçe takımı da dahil o an hepsi öldü. Çok net ve samimi olarak söylüyorum."
"BİZDE PARAN KALMAZ MASALI…"
"Ben bir daha Fenerbahçe Kulübü'nün kapısından içeri girmedim. 'Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birtanesi' hep böyle klasik laflar vardır. 'Orada kimsenin parası kalmaz' gibi. Bunlar hep masal, hikaye. Ben burada yaşayan insanım. Benim param o büyük denilen Fenerbahçe Kulübü'nde kalmıştır. Bana bu sözü veren imza attıran da Ali Şen'in başkanlık yaptığı dönemde beni Türkiye'ye getiren ve 2. başkan olan Ali Dinçkök'tür. 'İlyas imzayı at, paran bende' dedi. Ona güvenmeyip kime güveneceksin. Genç insansın, Türkiye'nin sayılı zenginlerinden biri. Ondan sonra da kendi verdiği sözü yiyebiliyor. Ama bunlar Türkiye gerçeği, kimse benim yanımda kimseyi konuşturmam. Yok şu kulüpte paran kalmaz. Ben Fenerbahçe'den Galatasaray'a geçmeyim diye bana Fenerbahçe, o zamanın parasıyla 100 Milyon Lira'lık kağıt imzalattılar. Eğer Galatasaray'a gidersen bu cezayı ödeyeceksin dediler. Benim zaten Fenerbahçe'den canım yanmıştı. Ben Alp Yalman'a durumu anlattığımda Alp ağabey bana; 'Sen imzayı at, bir şey olursa ben öderim' dedi. Aradan yıllar geçti Fenerbahçe beni mahkemeye vermiş, evlerimin üzerine haciz koydurmuş haberim bile yoktu. Fenerbahçe'den Galatasaray'a geleli 3 yıl olmuştu. Olayı öğrendiğimde Alp ağabeye gittim. Durumu anlattım Alp ağabey çıkarttı çekini o rakamı yazdı ve Fenerbahçe'ye o parayı gönderdi. Biz Galatasaray'da çok iyi bir takımdık birlik, beraberlik inanılmazdı. Ama Alp ağabeyin o hareketi beni Galatasaray'a daha çok bağladı. Hakan Ünsal, Karabükspor'da benim talebemdi. Fenerbahçe ve Trabzonspor Hakan Ünsal'ı almak için Karabüksporlu yöneticilerle ciddi görüşmeler yapıyorlardı. Ama bende Hakan'ın çok yetenekli ve iyi bir futbolcu olduğunu bildiğim için 'Seni Galatasaray'a getireceğim ister misin?' dedim. Hakan Ünsal bana 'Hocam sen daha iyi bilirsin' dedi. Hakan'ı Alp ağabeye getirdim o zaman Adnan Polat Galatasaray Futbol Şubesi sorumlusuydu. Alp ağabey Adnan Polat'ı aradı ve 'İlyas'ı sana gönderiyorum Hakan'ın transferini hallet' dedi. Bizim Galatasaraylılığımız böyle oldu."