Metin Tekin: Gerginlik ve telaş
Fenerbahçe'nin puan kaybı sonrası zirveye çıkma şansı yakalayan Beşiktaş, Rize deplasmanında oyunuyla tatmin etmedi. Liderlik şansı Beşiktaşlı oyuncular üzerinde baskı yarattı mı?
Tabi ki gerginlik yarattı... Bu gerginliğin sonucu ise acelecilik, telaş ve beceriksizliğe sebep oldu... Özellikle oyunun son bölümünde baskı Beşiktaşlı oyuncuların üzerinde çok net hissedildi. Ama yine geçmişle kıyaslandığında Beşiktaş'ın çok daha deneyimli bir kadrosu var. Bir şekilde oyun değilse bile tabela istediği şekilde oldu Beşiktaş'ın...
Bilic'in sahaya sürdüğü 11 ve Rize'nin gördüğü kırmızı kartlar sonrası yaptığı oyuncu tercihlerine katılıyor musunuz?
Bence Bilic, kadrosundaki en doğru kadroyla başladı. Evet Oğuzhan'ın son haftalarda çok formda olmadığını söyleyebiliriz. Ancak dün Atiba'nın yerinde oynadı ki iş yapan oyuncudan servis yapan oyuncuya dönüştü.. O yüzden farklı bir Oğuzhan performansı izledik... Oyun 11'e 9'a döndükten sonra yapılan Veli-Atiba, Olcay-Kerim değişiklikleri ise kenarda başka bir vuruş santrforu olmadığı için bana göre doğruydu.
Beşiktaş'ın önceki karşılaşmalara göre daha az üretken olduğu gözlendi...
Beşiktaş'ın dün akşamki performansı nasıldı diye sorarsanız, yetersizdi tabii ki... Özellikle 11'e 9 oyunda bir tane dahi gol poz-i yonu üretemedi. Tabii ki bu durumda gerginlik, acelecilik ve sakin olamamak Beşiktaş'ın en büyük eksikliğiydi...
Demba Ba'nın fiziksel düşüş yaşadığı, Sosa'nın ise giderek üzerine koyduğu görüşlerine katılıyor musunuz?
Demba Ba, dün akşam için yetersizdi. Ama Beşiktaş'ın takım halinde kötü bir gününde olduğu göz önüne alındığında Demba Ba'nın fiziksel anlamda düşüş yaşadığını düşünmüyorum. Beşiktaş adına dün gece en yaratıcı, oyunu en çok zorlayan oyuncu kesinlikle Sosa'ydı... Ki bir gol atarak ve penaltıyı yaratan isim olarak iyi oyununun mükafatını gördü.
Beşiktaş ligin en fazla deplasman galibiyeti alan takımı... Bu özelliğiyle, Beşiktaş için şampiyonluğun en büyük adayı diyebilir miyiz? Liderlik tabii ki her zaman güzeldir ancak önemli olan 34. hafta sonunda lider yani şampiyon olmaktır. Beşiktaş, iki sezondur ev sahibi avantajına sahip olamadığı için deplasman adaptasyonunu diğer takımlara göre daha yukarıya taşıdı. Ancak unutulmamalı ki Fenerbahçe ve Galatasaray, Beşiktaş göre ev sahipliği avantajına sahip.
En yüksek not 8
Jose Sosa
En düşük not 4
Olcay Şahan
Fatih Doğan: Beşiktaş kaostan lider çıktı!
Futbolda dakikaların ne kadar önemli olduğunu hatırlatacak anlar yaşadık Rize'de...
Oyunda iki takım adına da 60 dakika temposu düşük bir kaos vardı.
Hikmet Karaman özellikle Ludovic ve Kıvanç'ın dinamizmi üzerinden Beşiktaş orta sahasının bütün dengelerini bozdu. Demba Ba ile ona top taşıyacak oyuncuların bağlantısını başarıyla kesti. Bunda Bilic'in Veli ile Oğuzhan tercihinin de etkisi vardı. Bu ikili ve onları desteklemesi gereken yapı, Rize'nin agresif ve oyun bozan yapısı karşısında üstünlük kuramadı. Hikmet hoca Beşiktaş'ın sistemini felç etti. Orta sahada yalnız kalan Veli'nin yanına Atiba takviyesi çözüm olabilirdi. Ancak Bilic verimlilikleri üst düzeyde olan bu ikiliyi dün yan yana kullanmayı düşünmedi.
Oğuzhan'la artırmaya çalıştığı üretkenlik de istediği gibi olmadı. İlk çıkanın Veli'nin olması ezberbozan bir hamleydi. 60 dakika her iki takım özellikle Beşiktaş beklentilerin gerisinde kaldı. Maçın 60 dakikasında kıralma anı yaşandı. İki dakikaya iki gol ve 1 kırmızı kart sığdı. Goller oyunun temposunu ve kalitesini bir anda artırdı. Sosa'nın bulduğu gol takımın bir gömlek üstünde oynamasının ödülü gibiydi. Sol çizgide biraz şansı da yanındaydı. O golün ardından Kıvanç'ın Cüneyt Çakır'a gereksiz el-kol hareketleri kırmızıyı getirdi.
Birinin gol atmasını bekler gibi çözülen vasat oyun bir anda Beşiktaş defansınının hatası ve Sercan'ın kafa golüyle daha da renklendi. Çakır'ın kararına Rize taraftarı itiraz etse de 65'te Koray'ın çizgi kenarında Motta'ya topla birlikte tehlikeli ve darbeyle girmesinde çıkan kırmızı kural gereği doğruydu. Kerim'in üzerine Oğuzhan-Tolgay değişikliği Beşiktaş'a hareket getirse de 87'de gol penaltıyla geldi. Ceza alanı içinde topun Ludovic Obraniak'ın eline çarpması penaltıydı.
Demba Ba bu kaostan çıkmak için bu şansı reddetmedi. Şampiyonluk yolunda Beşiktaş kaostan lider olarak çıktı.
En yüksek not 7 Demba Ba
En düşük not 4 Koray Altınay
Rıdvan Dilmen: Obraniak elini açmasa...
Bir teknik direktörsünüz, rakiple oynuyorsunuz.
Rakip 9 kişi kalırsa diye hesap yapmazsın. Plansız yakalandı. Ama antrenör bir anda üretebilmeli. Ben lider olacağım diye düşünmeli. Ben olsam 9 kişi kaldıktan sonra şöyle devam ederdim: Olcay'ı Demba Ba'nın yanına alırım. Oğuzhan'la Sosa göbek olur, Gökhan'la Kerim'e de sol ve sağ çizgilere basın derim. Oğuzhan'la Sosa merkezde top yapar. Hatta stoperlerden biri bile fazla kaldı. Ersan ile Franco'dan birini alırdım. Beklemiyordu Bilic, şok oldu. Şok olduğu için bu tarz hücuma yönelik bir sisteme dönemedi.
Maç içerisinde ceza sahası içine bir kişi dışında kimseyi sokamadı. 25 saat önceye dön. Fenerbahçe'nin üç santrforu ceza sahası içinde kaldı. Tehdit yoktu. Hatta abartıp dördüncüsü niye yoktu diyorduk. Vermişsin Giray'ın kucağına Demba Ba'yı, tek başına ne yapsın. Çift santrfora dönüp oynamanız gerekiyordu. Rizespor takımında Serkan'ı çıkar, kalan 8 oyuncu savunma yapıyor. Sen bunları açmazsan nasıl olacak? Obraniak elini açmadı, top geçti. Ne oldu, maç 1-1 bitti.
Merak ettim, acaba Mustafa Pektemek'in 30 dakika oynayacak hali yok mu?
Mustafa'nın özel bir durumu var mı, bilmiyorum. Perşembe oynadı. Kulübede olmayacak kadar bir durumu yoksa bu tercih de hatalı.
Bazen 10 kişi kalmak avantaj olur düşüncesi dünyanın en büyük yalanı... Öyle bir şey yoktur. 10 kişi kaldığın zaman handikabın olur, eksiğin olur. Rizespor'un son bölümdeki savunmasında Beşiktaş'ın hatalı oyununun payı var. Motta, Serdar, Franco, Ersan, Atiba... Rakibiniz 9 kişiyken bu oyuncuların hepsi sahadaysa bir yerlerde hata var.
Rizespor bir alt ligden çıkarken neredeyse tüm stat doluyordu.
Mustafa Denizli'yle şampiyon oldukları yıl doluydu. Akşamları zarar ediyormuş kulüp, elektrik masrafı yüzünden. O bile karşılanmıyor.
Böyle başarısız bir sezonda seyirci hemen gidiyor. Fikstürleri zor, dikkat etmeliler.
Son olarak Cüneyt Çakır'ı başarılı bulmadım. Bu hafta yurtdışında teste gitmiş. Onu biraz yorgun gördüm. Kırmızı kartlarda, penaltıda problem yok. İkinci yarıda Olcay'a, ilk yarıda Veli'ye kart verilmemesi yanlış karardı... Gökhan Töre oyuncuyu çekiyor, faulü veriyor ama gülerken kartı vermiyor. Ben bunlara bakarak başarısız buldum.
Obraniak elini açmadı, top geçti. Ne oldu, karşılaşma 1-1 bitti.
Cüneyt Çakır'ı başarısız buldum. Onu biraz yorgun gördüm.
Erman Toroğlu: Slaven Bilic bu sorunu çözmeli
Beşiktaş, bir yıldır "takım oyunu" oynayarak başarılı bir görüntü verdi.
Son zamanlarda Beşiktaş bu özelliğinden uzaklaşarak ferdi becerilerle yoluna devam eden bir takım oldu. Bunun en güzel ve belirgin görüntüsü şu: Rakibin önce 10 kişi kalıyor, sonra 9 kişi. Ve sen hala oyunun direksiyonunu eline alamıyorsun.
Rakip futbolcular kırmızı kart görerek eksiliyorlar ama Beşiktaşlı futbolcuların hakemden kırmızı kart görmelerine gerek yok! Çünkü onlar kırmızı kart görmeden de oyunun içinde olmuyorlar.
Bunun mutlak bir sebebi var.
Çözecek olan da teknik adamları, yani Slaven Bilic.
Gökhan Töre ne zamandır yürüyor.
Takımı eksik bırakıyor. Olcay bazen var, çoğu zaman da yok! Oğuzhan da bu ikisinden farklı değil.
Bakınız rakip 9 kişi kaldığı anda maçın saati 65. dakikayı gösteriyor. Yani bitime 25 dakika var. İlavelerle 30 dakika olur. Yani maçın daha üçte biri oynanacak.
Ve bu oynanacak üçte birlik sürede maçın son bölümü olduğu için rakip zaten "baygın" düşecek.
PENALTININ KDV'Sİ EKSİKTİ!
Kaleci Tolga maalesef en büyük zaaflarından biri olan bir yan toptan dağlara taşlara bir gol yedi. Aslında böyle pozisyonlar bir kaleci için en rahat pozisyonlardan biri. Ama maalesef kaleci Tolga kendini bu tür pozisyonlara hazırlamıyor.
Hakem, dün maçta Rizesporlu oyunculara iki kırmızı kart gösterdi.
Direkt kırmızı kartların yorumu olmaz. Doğruluk oranı yüzde 99'dur.
Cüneyt Çakır 1-1'den sonra bir penaltı çaldı.
Maçtaki en doğru kararlarından biriydi. Penaltı doğru ama bir şey eksikti. Yanında sarı kartı, yani KDV'si eksik kaldı. Oyuncunun sarı kartı varsa kırmızı olması gerekirdi.
Penaltıdan sonra Sosa'ya ceza alanı içinde yapılan pozisyon bence penaltıydı. Sosa'nın arkasındaki Rizeli futbolcu, Arjantinli oyuncunun hareketini engelledi. Cüneyt Çakır herhalde dedi ki "Bu penaltıyı versem, çok olacak" Bence hakem yorumu olarak yanlış. Bir maçta 5 tane de olsa verirsin. 6'ncıda da 7'ncide de vereceksin. O seni ilgilendirmiyor.
Penaltılık hareketi yapanı ilgilendiriyor.
Kaleci Tolga'nın bu tarz yediği goller devam ederse şampiyonlukta Volkan'lı Fenerbahçe ile Muslera'lı Galatasaray'ın gerisine düşerler.
Skor 2-1 olduktan sonra Sosa'ya ceza alanı içinde yapılan hareket de penaltıydı.