İkinci yarıda hem İngiliz hem Beşiktaşlı taraftarların coşkulu şarkıları da sahadaki futbolu şahlandıramadı. Tempo iyice düştü. Bu arada Bilic, gününde olmayan ve kritik pas hataları yapan Sosa'nın yerine Oğuzhan'ı oyuna sokarken pas trafiğini artırmak istedi. Ancak Motta, Türkiye'den de alıştığımız skandal hatalarına bir yenisini Avrupa'da ekledi ve gereksiz bir penaltıya neden olup arkadaşlarının emeklerini heba etti. Her şeye rağmen bu skor Beşiktaş için kötü değil. Hayaller varsa umut ve şans da her zaman vardır.. Böyle bir futbol karakterine sahipseniz... Beşiktaşlı taraftarlar da artık üzerine düşeni yapmalı ve Olimpiyat Stadı'nı doldurup bu düş yolculuğunda takımlarını asla yalnız bırakmamalı.
Fatih Doğan: Burun farkıyla
Türk futbolunun hüzün deplasmanı İngiltere, Beşiktaş'ın bu yılki performansı sayesinde kahır deplasmanı olmaktan çıktı. Arsenal, Tottenham eşleşmelerinden yüzünün akıyla çıkan Beşiktaş dün futbol efsanesi Liverpool'un evi Anfield'de de aynı duruşu ve performans başarısını gösterdi. Baştan şu gerçeğin altını çizelim. Siyah-beyazlı takımın Avrupa maç kültürü gelişmeye, oyunu kurallarına göre oyayacak tecrübeyi göstermeye başladı. İlk yarı dengeli geçen maçta Beşiktaş orta sahası ve defansı doğru kademe ve adam paylaşımı yaptı. Coutinho ve Lallana ile bu takım oyununu aşamayan Liverpool uzaktan şutlar ve kanat bindirmelerini denedi. Ancak başta yıldızlaşan kaleci Cenk ve defans gole geçit vermedi.
Demba Ba'nın 35'te karşı karşıya kaldığı pozisyonda plasesinde kaleci Mignolet'in çıkardığı top maçın kırılma anıydı.. Aynı Demba Ba ikinci yarının başında da bu pozisyonu telafi etme fırsatından da yararlanamadı. Beklenenin gerisinde kaldı. İkinci yarıda da Liverpool Balotelli, Lovren ve Sterling değişikliklerine rağmen oyunun dengesi bozulmadı. Beşiktaş korakor mücadele etti.
Dengeyi Motta'nın acemice ve gereksiz hamlesiyle İbe'nin düşüşüne verilen penaltı bozdu. Bu seviyedeki bir maç son dakikalarda gelen bir penaltıyla gitmemeliydi ama hakem Raczkowski, tercihini ev sahibi Liverpool'dan kullandı. Beşiktaş'ı alkışlıyoruz. Sadece biz de stattaki İngiliz futbolseverler de maç sonu siyah-beyazlı fuftbolcuların mücadelesini alkışladı. Ancak bu mücadelenin bu kadar ucuza gitmesinin de üzüntüsünü yaşıyoruz.
En yüksek not 8
Cenk Gönen
En düşük not 5
Sosa
Metin Tekin: Ah o hata olmasa!
Tabii ki maç öncesini düşünürsek, Liverpool'la Anfield Road'da oynamak kolay iş değildirdir hiçbir zaman. Ancak karşılaşmanın başlangıcı ve baskı yediğimiz ilk yarının son 10 dakikalık bölümü dışında oyun bizim istediğimiz gibi gelişti. Beşiktaş, belki topa çok sahip olan taraf değildi ama pozisyon vermeyen taraftı. Önde basmak ve topun olduğu yerde yüksek tempodaki savunma anlayışı oyun kurgusundaki en önemli bölümdü. Atiba ve Veli bu anlamda oyunlarıyla ön plana çıktılar. Gerektiğinde hücuma da katkı sağladılar. İki oyuncu, Beşiktaş adına sahanın en iyi isimlerliydi. Tek tehdit Beşiktaş'ın solundan Ibe ile Motta'nın arkasından yaptığı koşular oldu. Motta dün akşam gerçekten bekleneni vermekten çok uzak bir görüntü sergiledi. Demba Ba'nın kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda ise öne geçme fırsatını bile yakaladık.
İkinci yarıya gelecek olursak; tabii ki deplasman mantığında bakacağımız şey ürettiğimiz pozisyonlardan çok vermeyeceğimiz pozisyonlardı. Cenk Gönen-Ersan Adem Gülüm anlaşmazlığı dışında da pozisyon vermedik.. Ta ki, 84. dakikada Motta'nın sebep olduğu çok çok gereksiz penaltıya kadar. Motta bu hatayı yapmasa Beşiktaş'ın Liverpool deplasmanından beraberlikle dönmesi işten bile değildi. Sonuçta Beşiktaş, berabere kalabileceği hatta kazanabileceği bu zorlu karşılaşmadan eli boş döndü. Ancak alınan sonuç her şeyin sonu değil. Beşiktaş'ın işi 26 Şubat tarihinde Olimpiyat Stadı'nda oynanacak karşılaşmada tabii ki kolay değil. Ancak turu geçme şansının dünkü futbolun ışığında hala var olduğunu söyleyebiliriz. Karalar bağlamaya hiç gerek yok.
Erman Toroğlu: İki el bombası
Önce Trabzonspor'u seyrettim. Daha doğrusu Trabzon'u değil Napoli'yi seyrettim. İlk 45 dakikada Napoli kalecisinin boyu posu nedir, esmer midir, sarışın mıdır bir türlü anlayamadım. Çünkü adama tek bir top bile gelmedi!
Trabzonspor ileriye top yapmadan yan top, geriye top yaptı.
20 pas yaptılar bırakın 5-10 metre gitmeyi; 14'üncü, 15'inci topta hücuma başladıkları yerin daha da gerisine geliyorlardı. Maç eğer 4-0 bittiyse bu Trabzonspor'un şansıdır!
Bu maçtan 20 dakika sonra Beşiktaş maçı başladı. Trabzonspor defans da yapamamıştı. Siyah-beyazlılar ise defansta iyi gözüktüler. Ama hücumda aynı şeyi söylemek mümkün değil. Bir tek Sosa, Beşiktaş'ta iki yönde de oynayan oyuncuydu. Sakatlanınca da Bilic onu oyundan aldı. Siyah beyazlılar mücadele eder gözüktüler. Liverpool'a karşı ezik gözükmediler ama netice 1-0. Liverpool tur için avantajlı bir skor aldı.
Çünkü İstanbul'da atacağı bir gol çok şeyi bitirecek Beşiktaş açısından.
PENALTI KARARI DOĞRU
Gökhan Töre kendine oynadı. Motta ve Ersan Gülüm Beşiktaş defansının ortasında her an patlamaya hazır iki el bombası gibiler. Ya biri patlıyor ya da diğeri. Cenk kalede sırıtmadı. Olcay Şahan uzun zamandır olmadığı gibi dün gece de yoktu. Serdar, Beşiktaş'ın sağ beki değil.
Demba Ba istediği topları alamadı.
İstanbul'da şimdi Beşiktaş skoru 2-0 yapmak için oynayacak. O zaman da siyah beyazlılar defansta her türlü riski alacak. Liverpool'un da ekmeğine yağ sürecek. Bence çok büyük terslik olmazsa tur Liverpool'un gözüküyor. Bunu söylememin nedenin altında Beşiktaş takımının abuk subuk işler yapıp defansta rakibine hiç olmadık yerlerde pozisyon vermesi geliyor. Örnek mi istersiniz; dün akşam Motta'nın yaptığı penaltı. Beşiktaşlılar itiraz ettiler ama penaltı kararı doğruydu. Beşiktaşlıların hakeme söyleyecekleri bir şey yok!
Ahmet Çakar: Beşiktaş'a yazık oldu
Beşiktaş pekala maçı 0-0'a bağlamış ve İstanbul'a çok iyi bir skorla dönecekken, Motta'nın yaptığı acemice bir penaltı yüzünden kötü bir sonuçla dönüyor.
Aslında maçın başından beri Motta'nın ve onun koruduğu sol kulvarın Beşiktaş'ın başına iş açacağı belliydi. Özellikle ilk yarı Ibe bu kulvarı yolgeçen hanı gibi kullandı. Yine ilk yarıya baktığımızda ilk 30 dakika maç Beşiktaş'ın kontrolündeyken bu dakikalarda Anfield Road gibi bir deplasmanda bulunabilecek en önemli gol pozisyonu bulundu. Demba Ba kendi sahasından çıktı, çok iyi bir yere koşu yaptı, topla buluştu ama kaleciyle karşı karşıya kaldığı anda golü atamadı.
Kötü mü vurdu, hayır. Belki biraz daha köşeye vurabilirdi ama olmadı.
Devrenin son 15 dakikası Liverpool baskı yaptı. Sağlı sollu kornerler ve Beşiktaş'ın sürekli top kaybı bütün hakimiyeti Liverpool'a geçirdi. Ama ilk yarıda Liverpool'un öyle aman aman bir pozisyonu yok. İkinci yarıda çok daha önemli bir fırsattan Lallana yararlanamadı. O an Cenk kendi defans oyuncusuyla anlaşamadı, top Lallana'nın önüne düştü o da altı pastan dışarı vurdu.
İkinci yarı her geçen dakika Beşiktaş lehine işledi. Liverpool öyle inanılmaz atak organizasyonları olan bir takım değil.
Zaten son yarım saatte Balotelli'yi oyuna sokup bulabilecekleri belki tek bir pozisyonu gole çevirip İstanbul'a avantajlı gelmek istediler. İşte dedik
ya, futbol 90 dakika. Bir anlık hata her şeyi mahvediyor. O hata da 85'te geldi. İbe, korkunç bir hızla ceza alanına girdi, Motta arkasında kaldı ve amatörce bir penaltı bütün umutları azaltıverdi.
Dün gecenin özeti şu; Beşiktaş, Liverpool'dan çok daha netini buldu ama maçı kazanan Liverpool oldu.
Sonuçta her şey bitmedi. İstanbul'daki rövanşta Beşiktaş için tablo çok zor ama asla imkansız değil. Çünkü kim ne derse desin Liverpool eski Liverpool değil. Maçın isimsiz Polonyalı hakemi Marciniak'ı kutlamak lazım. Bence Beşiktaş'ı hiç ezdirmedi. Kimse penaltıya kızmasın, çünkü çok net ve açık bir penaltıydı. Kızılacaksa Beşiktaş taraftarı Motta'ya kızmalı.