Fatih Doğan: Kalkavan kararıyla!
Fenerbahçe otobüsüne haince yapılan terör saldırısı futbol topunun havasını kaçırsa da spor ailesinin bütün paydaşlarına yeniden düşünme fırsatı verdi ve daha da vermeli! Ne yapıyoruz, neredeyiz ve nereye gidiyoruz?
Beşiktaş-Başakşehir maçında iki takımda iyi mücadele etti. Ara ara kesilse de bir taraftan yoğun yağış diğer taraftan sürekli düdükleriyle oyunu kesen Mete Kalkavan vardı. Hem oyunun temposunu düşürdü, hem de düşürenlere prim tanıdı. Maçın önüne geçti. 66'da Demba Ba'nın kafasında ceza alanı içinde Yalçın'ın açık olan koluna çarpan top tartışmasız bir penaltıydı.
Mete Kalkavan 5. hakemin uyarısına rağmen penaltıyı görmedi, duymadı.
F.Bahçe derbisinde Fırat Aydınus'un üç maymunu oynar gibi davranışları, dün gece Mete Kalkavan'ın penaltıyı es geçerek maça direk tesir eden hali varken Biliç'i ve futbolcuları eleştirmek de haksızlık olur.
Metin Tekin: Çok önemli bir kayıp!
Bu sıcak yarışta Fenerbahçe deplasmanda rakibini farklı yenmiş, Galatasaray İstanbul'da kolay kazanmış ve son maç Beşiktaş'ın... Böylesine bir çekişmede son maçı oynamak zor bir psikolojidir. 'Beşiktaş dün akşam neler yaptı' diye düşündüğümüzde; ilk yarıda daha çok orta sahada oyun kurmaya çalıştı. Kale önü üretkenliğinden uzak Beşiktaş oyunu karşısında Başakşehir'in her zaman çok iyi yaptığı top rakipteyken aldığı savunma şekli vardı. Bu savunma Başakşehir'in en önemli silahı. Beşiktaş bunu bir türlü aşamadı. Daha sonra Bilic'in Cenk Tosun ve Oğuzhan hamlesi geldi. "Ne kadar faydalı oldu" derseniz, çok fazla değil. 4-4-2'ye döndükten sonra buradaki belirleyici nokta, orta sahada pasla değil, direk oyunla hücum organizasyonu yapmaktır.
Beşiktaş "Orta sahayı pasla geçeceğim" düşüncesinde olduğunda ve orta sahası yumuşak olduğu için kolay geçildiğinden hücumda da etkili olamadı.
Bu dakikalarda Başakşehir'in bulduğu pozisyonlar vardı ki sonucu değiştirebilirlerdi. Daha sonra Bilic'in, Sosa'yı da orta sahaya alıp Kerim Frei'yi sürüşü etki anlamında bir artı yaratmadı. Her iki tarafın da pozisyonları vardı ama beraberlik bana göre oyunun beklediği bir sonuçtu.
Oyuncu performansı üzerinden değerlendirdiğimizde ikinci kez kalede şans bulan Günay'ın kendine güvenini beğendim.
Aylar sonra oynayan Sivok, bunun zaaflarını zaman zaman yaşadı. Hücumda etkisiz bir Motta ve Serdar izledik. Atiba, Tolgay mantıklı bir seçim gibi gelse de onların da çok yaratıcı olduğunu söylemek zor. Gökhan Töre yine arayan araştıran ama eskisi kadar etkili olamayandı. Demba Ba ise uzun süredir oyun etkinliğinde çok geride kaldı. Beşiktaşlılar'ı isyan ettiren pozisyon bana göre de penaltıydı ama bir hakem için bunu süzmek hiç kolay değil. Çünkü top hiç yön değiştirmedi. Sonuç olarak; Beşiktaş 8 hafta kala liderin 3 puan gerisinde 3.'lükte kaldı. Bir kayıp mıdır yarıştı? Çok çok önemli bir kayıptır.
En yüksek not 7 Günay
En düşük not 4 Olcay
Rıdvan Dilmen: Ba'ya bir çare bulmalı!
Eminim birçok kişi bu maçı Başakşehir deplasmanı zannediyordur, birkaç gündür gündem de futboldan koptuğu için... Başakşehir Stadı'nda Başakşehir'le maç yaptı Beşiktaş. Deplasman maçında kendi stadına buyur etmek biraz ilginç, eğer stat kalan maçlarda Beşiktaş Kulübü'ne verilmezse farklı kelimeler kullanabiliriz bu durum hakkında. Başakşehir Stadı bundan sonra 8 maçı kaldırır, 4'er maçı var iki takımın...
İlk yarı 2 tane net pozisyonu vardı Beşiktaş'ın Sosa ve Olcay'la... Ama ikinci yarıda etkili bir görüntü vermedi. Rus ruletine dönen maç 59 dakika 0-0'a kilitlenmiş, bireysel yeteneklere yaslanan bir oyun var. Sonra Bilic 60'ta dedi ki, "Berabere kalırsam üçüncülüğe düşeceğim, ya herro ya merro" diyeceğim. Burada Abdullah Avcı bir fırsat gördü ve 1 puana razı olmayıp değişiklikler yaptı. Bilic zaten razı değildi fakat değişikliklerin Beşiktaş lehine geliştiğini söylemek zor.
Mehmet Batdal'ı ben Bucaspor'dan bu yana izlerim, Van Persie gibiydi. Mehmet takımını her fırsatta nefeslendirdi. Topu saklıyor, süratte de Sivok ile Ersan'ı yordu. Müthiş bir oyun oynadı Mehmet. Başakşehir son paslarda çok beceriksizdi. Mehmet Batdal arka direkte beklerken ya uzun ya kısa attılar.
Yalçın ligin en önemli değerlerinden... Beşiktaş'a transferi zamanında maalesef rencide de edildi. Göğsüne, kalbine gelen topa rağmen 90'da geriye koşmaya çalışıyor. Yine de onun olduğu pozisyonda Beşiktaş'ın net penaltısı verilmedi. Kolu açıkken Yalçın'ın pazısı şöyle bir oynuyor! Mete Kalkavan'ın açısı biraz dardı ancak ceza sahası hakemi mutlaka uyarmalıydı. Skor değiştiren bir hata oldu.
İkinci devredeki Beşiktaş'ın ritmini beğenmiyorum. Gökhan, Sosa saman alevi gibi... Beşiktaş'ın şubat ayından itibaren en büyük silahı ortada yok: Demba Ba. Sadece gollerde değil, oyuna katkısı da yok. Alır, götürür, indirirsin ama pas alamazsın. Yalçın'la Epureanu iyi oynadı, tamam ama herkes mi Beşiktaş'a karşı iyi oynuyor? Egemen nasıl oynamıştı, mükemmel. Burada bir sorun var. Demba Ba'nın formsuzluğuna çare bulamaması Beşiktaş'ı çok etkiliyor.
Ahmet Çakar: Mete Kalkavan penaltıyı atladı
BEŞİK TAŞ kötü oynuyor. Özellikle bazı oyuncularda inanılmaz bir düşüş var. Bunların başında da Demba Ba geliyor. Nerede sezon başındaki Demba Ba nerede son haftalardaki Demba Ba...
Dün gece bakıyoruz Gökhan yırtınıyor, Sosa bir şeyler yapmaya çalışıyor, Atiba alıyor veriyor ama gerisi sadece geziniyor. Hele hele bir ikinci yarı vardı ki Beşiktaş hem oyun hem de tempo olarak çok düştü. Aslında aynı Beşiktaş ilk yarıda da 15 dakika dışında bir şey oynamadı. Özellikle ilk yarının son 15 dakikasında Sosa bireysel becerisiyle topu getirdi, ver kaça girdi, iyi vursa gol olurdu ama vuramadı. Hemen arkasından da Volkan Babacan'ın arka arkaya çıkardığı iki çok tehlikeli pozisyon var ki Beşiktaş açısından dün geceki maçın özeti bu.
Şunu kabul ediyoruz ki Başakşehir Türkiye'nin takım savunmasını en iyi uygulayan takımı. En az gol yiyen Süper Lig ekibi. Üstelik şartlar ne olursa olsun çok ama çok disiplinli oynuyorlar. Dün gece de öyle yaptılar. Çabuk çıkmaya çalışıyorlar, pas yapıyorlar iyi alan daraltıyorlar ve ülkenin takdirini kazanıyorlar.
Başakşehir maçları Türkiye'de her takım için çok zor. Tıpkı dün gece Beşiktaş için olduğu gibi. Ama kalan haftalarda özellikle Demba Ba başta olmak üzere bazı oyuncular kendilerine çeki düzen vermek zorundalar. Aksi halde Beşiktaş çok üzülür.
Gelelim hakem Mete Kalkavan'a... Çok iyi niyetli ve cesur ama maalesef futbolu bilmiyor. Dün gece de çok kötü bir maç yönetti. Peki ne yaptı? İnanılmaz faul yanlışları yaptı. En az 3-4 sarı kartı göstermedi. Bu sarı kartlar yoruma açık sarı kartlar değil, kesin verilmesi gereken kartlar. Örneğin Tolgay'ın yaptığı hareket dünyanın her yerinde açık bir karttır ama gösterememesini anlayamıyorum. Ve tabii ki hem Kalkavan'ın hem de çizgi hakeminin çok ciddi bir penaltı yanlışı var. İkinci yarıda Başakşehirli Yalçın kolları açık kafaya çıkıyor ve top Demba Ba'nın kafasından açık kola geliyor. Penaltı olması lazımdı ama her ikisi de atladı.