Ömer Üründül: Takım ruhuyla
Bursaspor puan cetvelinde istediği yerde olmasa da ligin en organize ve seyir zevki yüksek futbolunu oynayan takımı. Bu yüzden F.Bahçe için durum hiç kolay değildi. Nitekim maç beklenenden de zor geçti. Yeri geldikçe vurguluyorum; F.Bahçe forvetleri adam eksiltemiyorlar. Takımın hırsına ve seyirci desteğine rağmen ilk yarı tek pozisyon bulamadılar. Üstelik ofansif ve kolektif yapısı yüksek Bursa'nın en zayıf tarafı kolay pozisyon vermesi olmasına rağmen. Hücumdaki bu sıkıntının yanında rakibin de ilk yarıdaki etkili atakları gündeme geldi. Bu devreyi skor dezavantajına düşmeden bitirmenin iki önemli nedeni vardı. Birisi takım halinde mücadeleyi bırakmamak, ikincisi de Belluschi'nin ağlara giden topunda yardımcı hakemin yanlış bayrağı!
İsmail Kartal ikinci yarıya Hasan Ali- Emenike değişikliğiyle başladı. F.Bahçe bu yarıya hızlı ve atak girdi. Maçtaki tek net pozisyonu da Sow'la yakaladı ama değerlendiremedi. Sonraki baskı kısır bir döngüydü. Forvetler top tutamayıp adam geçemeyince ve rakip de güçlü olunca orta saha ve defans oyuncuları yoruldu. 2. devrenin ortasından sonra maç Bursa lehine döndü. Fernandao'nun kaçırdığı net fırsat, Hasan Ali'nin çizgiden çıkardığı top ve Belluchi'nin müthiş şutunu Volkan'ın inanılmaz kurtarışı...
VOLKAN ŞEN VERİMSİZDİ
Bir puan iyi derken defans ve kaleci hatasından F.Bahçe galibiyet golünü buldu. Sonra o hırsla skoru korudu ve çok önemli bir üç puana imza attı.
F.Bahçe'nin dün rakibin iyi futboluna ve kendisinin de düşük performansına rağmen ayakta kalması ve son dakikalarda galibiyeti bulmasındaki en önemli neden takım ruhuyla yaptıkları mücadeleydi. Ben en çok Mehmet Topal'ı beğendim. Hasan Ali de sürekli yedekliği hak eden bir oyuncu olmadığını gösterdi. Kartal'a eleştirim şu; Kuyt sakatlandıysa Emenike yerine Selçuk'u 11'e koyup Alper'i de kanatta görevlendirmeliydi.
Bursaspor'da ise bekleneni veremeyen tek isim ligimizin en iyi kanat forveti olan Volkan Şen'di.
Gürcan Bilgiç: Taş gibi maç!
Sanki tehlikeyi hissetmişçesine Fenerbahçe yönetimi taraftarını karşılaşmaya çağırıyordu. Üç puan kazanmak sadece liderliği getirmeyecek, aynı zamanda kaderlerini kendi ellerine alma fırsatını da yaratacaktı.
Bu baskılara alışık bir takım olması gerekirken Fenerbahçe kadrosu, Bursaspor'un hareketli, temaslı ve istekli oyunu ile karşılaştı. Çare üretemez hale geldiler. Orta saha baskısını pas ile aşamıyorlardı. Bireysel hamleleri çok adamlı kademelerle karşıladı Şenol Hoca. Sonra ayağa hızlı ve isabetli paslarla rakip ceza alanına yüklendi. Hep hızlı ve rakipten çok geldiler. Tehdit yaratan takım, misafir olandı.
İsmail Kartal'ın ikinci yarıya Caner'i öne atarak başlaması, doğru bir analizdi. Emenike'yi etkisiz hale getirmişlerdi. Kulübesinde "hamle" oyuncusu yoktu. Caner'i öne atarak; rakibin de kafasını karıştırdı. Hasan Ali kararı, durum 0-0 iken çizgiden çıkardığı topu da düşünürsek, aslında kaderin davetiydi. Öne çıkan Caner'in golü getiren ortanın sahibi olması da, "Bir" şeyin, aslında "çok şeyi" değiştirebileceğini de gösterdi.
Aralık ayında yakaladığı tempo ve oyun istikrarı ile puan kaybettiği maçlarda bile hep "üstün" olan F.Bahçe, dönüm maçında Bursaspor'un hamlelerine cevap veremez hale geliyordu. Dişe diş ve güçlünün ayakta kalacağı tempolu oyuna şahitlik ediyorduk. Harun Tekin'in uzaklaştıramadığını topu Webo gole çevirirken, benzer pozisyonda Volkan'ın kısa darbesini Serdar Aziz auta attı. Her hatanın, her yanlış kararın, iki takım için de bir anda gol pozisyonuna dönüşmesi sürpriz değildi. Fenerbahçe kendisini lider yapan golü bulduktan sonra, üst üste defansif hamleler yaptı. Puan farkıyla zirveye oturdular. Rakiplerinin birbirleriyle maçları var. 4. yıldızın çevresinde bir sinerji oluşturuyorlar. Artık taraftarın da inandığı, arkasında durduğu bir ekip var.
Bu garip ve keyifli sezonun ağabeyi, mahallede artık...
En yüksek not 7
Pierre Webo
En düşük not 4
Emenike
Rıdvan Dilmen: Emenike doğru hamle
Fenerbahçe, Kadıköy'de üç takımla çok kritik maç yaptı ve bu maçları 1-0'lık skorlarla kazandı. Öncelikle bu büyük bir beceri.. Öyle maç oynuyorsunuz ki kaybederseniz rakibinize, Galatasaray'a karşı kaybedeceksiniz. Kaybederseniz yine Beşiktaş'a kaybedeceksiniz. 'Bursa'nın son yarım saatleri iyi değildir' diyorduk ama dün maçın sonlarında çok etkili oynadı. Fenerbahçe ikinci yarıya iyi başladı. 15- 20 dakika iyi oynadı.. 60'dan sonra üstün oynayan, gol arayan bir Bursaspor vardı... Konuk ekip sanki 2-0 öndeymiş gibi kontrataktan golü yedi.. Uzun bir topta Harun ve Sow birlikte çıktı, Webo da golünü attı...
İsmail Kartal'ın Webo tercihinin ne kadar doğru olduğunu dün de gördük.. Fenerbahçe'nin 4 hücum oyuncusu var.. Webo tahtaya yazılacak ilk isimdir... En sonunda sezonu ikinci yarının ortalarından itibaren İsmail Kartal, Webo tercihini yaparak başarılı oldu.. Beklendiği gibi maçta fazla pozisyon olmadı. Temposu yüksek, sert maç oldu. İki takımın da kazanabileceği bir mücadeleydi... Bursaspor da canlı bir takım, ikinci yarı antrenörlerin satrancı şekilde geçti..
Şenol hoca, F.Bahçe'nin iki silahı Gökhan ve Caner'e önlem aldı.. Gökhan'ın önüne çok çabuk bir oyuncu olan Emre'yi koyup etkinliğini götürdü.. F.Bahçe devrede Caner'i daha önde kullanmak adına Hasan Ali'yi oyuna soktu.. Güneş ikinci bir hamle yaptı ve Volkan'ı sola alıp Emre'yi sağa kaydırdı.. İki tane atletik oyuncuyla karşılık verdi. Bunlar hep basketbol hamleleri... Emenike'yi çıkarmakla İsmail Hoca doğru iş yaptı.. Caner'i ileriye atıp Emenike'nin etkisizliğini ortadan kaldırdı.
Fenerbahçe set oyununu oynayan bir takım fakat dün Bursaspor'a ayak uydurmaya çalıştı.. Hızlı oynamaya çalışıp çok pas hatası yaptılar. Kartal'ın yaptığı hamle bence maçı da kurtardı.. Emenike'yi çıkarıp daha diri ve daha az top kaybeden bir takım ortaya çıkardı.. Fenerbahçe, G.Saray, Beşiktaş ve Bursa maçlarında hep 80'lerden sonra gol atıyor ama önemli olan 80'lere kadar geriye düşmüyor.. Üç maçı da klasik bir oyun tarzı ve Webo'nun çok olumlu katkısıyla kazanıp zirveye çıktı...
Ahmet Çakar: Hüseyin göçertti!
Uzun yıllardır maç izlerim, üstelik uzun yıllar da maç yönettim tabii ki hatalar yaptık ama bir maçta hataların hepsini bir takım lehine yapmadık. Çok net ifade ediyorum, dün gece Fenerbahçe maçı hakem Hüseyin Göçek sayesinde kazanmıştır ya da başka bir deyimle Bursaspor'un mağlubiyetinin yegane sebebi hakem Hüseyin Göçek'tir. Maçta sonucu etkilemeyen çok hata var ve bu hataların çoğu Fenerbahçe lehine gerçekleşti. Ama sonuca etkili 3 büyük hata var ki bu hatalar da 3 puanı Fenerbahçe'ye getirdi.
İlk hata;
İlk yarıda Bursasporlu oyuncu şutu çekiyor, top direkten dönüyor ve diğer Bursalı kafa ile tamamlıyor. Topa vurulduğu anda Bursasporlu golü yapacak oyuncu, Fenerli Caner ile aynı hizada. Ama hakemler 'ofsayt' deyip Bursaspor'un golünü yiyiveriyorlar. Üstelik bu pozisyona Lig TV ne derse desin.. 5-10 cm ofsayt da deseler inanmıyorum. Çünkü topa vurduğu ana kesinlikle ve kesinlikle bir salise sonra basarsan 15 cm fark atar.
Gelelim ikinci büyük hataya...
Fenerbahçeli Bekir'in sarı kartı var. Aynı Bekir ilk yarıda Bursa kalecisi Harun'un topu oyuna sokmasını engelliyor. Talimat çok açık, ikinci sarıdan oyundan atılması gerekirken maalesef Bekir de oyunda kalıyor. Düşünebiliyor musunuz, Bursaspor'un ilk yarıdaki golü verilse ve Fenerbahçe Bekir'in atılmasıyla 10 kişi kalsa bu maçı Fenerbahçe kazanabilir mi acaba?
PENALTIYI VERMEDİ
Yine ikinci yarı tuhaf fauller, tuhaf düdükler art arda geldi ve son dakikalarda da topa hamle yapmak isteyen Belluschi'nin ceza alanı içinde Hasan Ali tarafından tutulması var. Çok ısrar etmemekle birlikte bence penaltı.
Hüseyin'i çok severim. Dürüstlüğüne de kefilim ama bilinçaltına asla kefil olmuyorum. Çünkü o, yıllardır Galatasaray basketbol takımında oynadığı için 'G.Saraylı' yaftası yemiş bir hakem ve bu yüzden bunun etkisinde kalıp "Bakın ben Galatasaraylı değilim" diyerek Bursaspor'u katleden adam oldu.