Yazarlar Ajax-Fenerbahçe maçını yorumladı

GÜRCAN BİLGİÇ: Pereira'ya bravo!

Belki de Fenerbahçe'nin oyun karakterini, bu maç için doğru futbol olarak yorumlamamız gerekiyor. Çünkü öncelikle, 'yenilmemesi' gereken bir karşılaşmada, temposunu düşük tutarak hem rakibinin kalesine etkili şekilde gelmemesini sağladı, hem de skoru devamlı elinde tutup puanın üç puan olma çevresinde dolaştı.

Önemli olan gruptan çıkma avantajının elinde tutmaksa, bu risksiz oyunun karşılığı 'akıldır'. Ama futbolu neye göre değerlendireceğiz, neye göre eleştirileceğiz? Pereira'ya bakarsanız galibiyet için gelmişlerdi Amsterdam'a... Ama galibiyeti kazanmak adına pozisyon üretmek gerekiyor! Bunun için de önce topu hakimiyetinize alacaksınız, pas köprüsü ile organizasyonlar kuracaksınız ve rakip ceza alanına etkili gireceksiniz. Hangisini yaptılar diye sorarsak bir cevabımız yok....

Maç öncesinde TRT Spor'da Oğuz Çetin ile sohbet ediyoruz... 'Muhakkak pas yapmalılar' dedi. Birincisi; kendi oyunlarını kabul ettirmek için ikincisi; ise yetersiz fizik gücü nedeniyle, Ajax gibi genç bir takım karşısında, rakiple değil topla koşarak Fenerbahçe'nin maçı ekonomik ve akıllı oynaması gerektiğinin altını çizdi aslında...

Bu maçı yine nasıl değerlendireceğimi bilemiyorum. Biz iyi yönünden bakalım. Grup ikinciliği mücadelesinde, F.Bahçe'nin en önemli rakibinin elinden avantajı aldığını söyleyelim. Maç dengeli devam ederken, yapılan değişikliklere baktığımızda, çıkan oyuncular; Nani, Diego ve Robin van Persie... En büyük umutlarla ve paralarla transfer edilip , bu tip karşılaşmalarda skoru değiştirmesi beklenen isimler... Bir şey yapamamışlar, yapmamışlar ve kenardalar... Yıldız oyuncularınızın performans problemi varsa, tüm takım bu etki altındadır.

Son 10 dakika Volkan Şen ile hareketlenen ön tarafın, 2-3 net pozisyon ürettiğinin altını çizerek ve rakiplerine pozisyon vermemekle övünen Pereira'nın; bir kez daha başardığını belirterek yazımızı bitirelim....

AHMET ÇAKAR: Fenerbahçe kazanmalıydı

Son 10 dakika yakalanan pozisyonlara bakıldığında Fenerbahçe maçı kazanmalıydı. Şayet kazanmış olsalardı bence ilk iki şansı yüzde 90'ları geçecekti. Ama Fenerbahçe kazanamadı.

İlk yarıya baktığımızda her iki takım da çok top kaybetti. Özellikle Nani, yetenekli bir oyuncu olmasına rağmen zaman zaman ne yapacağını kestiremiyor ve çabuk demoralize oluyor. Haftalardır Van Persie'yi fizik olarak eleştiriyoruz ama topla fazla buluşamıyor. Suç da onun değil. Fenerbahçe ileride çoğalamayıp, yapması gereken organizasyonlarda sıkıntı çekiyor. Topun ayağına yakıştığı oyunculardan biri de Diego... Ama o da fazla geri yanaşıp top alıyor, uğraşıyor ancak etkili yerlerde daha fazla bulunması gerekirken daha az bulunuyor. İkinci yarı genelde böyle geçti. Ta ki oyuna özellikle Volkan Şen girene kadar. Zaten Volkan Şen, sağlık olarak iyi olduğunda ve disiplinli oynadığında çok etkili bir atak oyuncusu. Herhalde Fenerbahçe takımı 80 ile 85. dakikalar arasında kaçan 3 gol pozisyonuna yanıyordur. Önce Volkan kaçırdı, sonra Fernandao arkasından da Hasan Ali... Üzücü olan şu; Ajax gibi bir takıma Amsterdam'da bırakın gol pozisyonunu, tehlikeli bir pozisyon bile vermemişken maçı kazanamadan dönmek gerçekten üzüyor.

Vitor Pereira, takım üzerindeki hakimiyetini tamamen kaybetmiş. Dün gece hissettiğim olay Nani ile de büyük sıkıntı yaşayacağı... Nani de oyundan çıkarken bakışlarıyla, vücut diliyle tepkiliydi. Bu böyle gitmez. Kariyeri müthiş olan oyuncular, oyundan her çıktıklarında hocaya afra-tafra yaparlarsa asıl saygısızlığı Fenerbahçe'ye yapmış olurlar.

Grupta büyük sürpriz yaşandı. Sanırım Molde, ki maçlar başlamadan önce 4.'lüğün en büyük adayıyken bir üst turu büyük oranda garantiledi. Artık mücadele grup ikinciliği için ve bence grup ikinciliği için de en büyük şans Fenerbahçe'de...

Maçın İsrailli hakemini tecrübesiz buldum. Aslında faul tespitleri ve oyunculara yaklaşımı iyi ama maçta sarı kart standardını bir türlü yakalayamadı.

ERMAN TOROĞLU: Pereira ile olmaz

Son 10 dakikası hariç, 80 dakika seyrettiğim bu kadar kötü bir Avrupa Kupası maçı olmadı. 3-5 futbolcu topu mücadele edip kapıyorlar, kapar kapmaz, "Ben bu topu ne yapacağım?" diyor. Rakibe veriyor, "Al sen oyna" diye... O da oynayamıyor, bu sefer ötekine veriyor. Ajax deyince sahaya çıkıp futbolun güzelliklerini gösteren bir takım düşünürdüm. Hollanda Ligi'ni takip etmiyorum ama Ajax'ın bu kadar güçsüz ve zayıf bir takım olacağını da beklemiyordum.

Peki Fenerbahçe böyle bir takıma ne yaptı? Hiçbir şey! 80.dakikadan sonra üç tane pozisyon yakaladılar. Fernandao, Hasan Ali ve Volkan Şen ile ama faydalanamadılar! Fernandao'nun pozisyonu ofsayt mı bilemem? Ama yardımcı hakem bayrağını kaldırmadı, demek ki onlara göre ofsayt değilmiş. Van Persie hala beklenen Van Persie değil. Teknik direktör Pereira ile yaşadığı sorun onu bayağı etkilemiş. Volkan Şen sakatlığı geçip takıma girer ve ilk 11 futbolcusu olursa, sarı lacivertliler daha farklı bir görüntüye bürünürler. Pereira'nın bir şeye karar vermesi gerekir. Mesela Diego'ya... Kazanmak mı istiyorsun? Kaybetmek mi? Çünkü onu da aynı Van Persie gibi ufak ufak kanadını kırarak yok ediyor.

YÜZLERİNDEN OKUNUYOR
Şu net olarak gözüküyor ki Fenerbahçe'de hala bir oyun sistemi yok... Zaten olsa şu kötü yakaladıkları Ajax'ı en az 2-3 gol farkı ile yenmeleleri gerekirdi. Bu Fenerbahçe takımının kadro olarak çok daha farklı oynaması gerekir. Çok daha göze hoş hareketler yapması gerekir. Zaman zaman da şov yapıp, seyirciyi coşturması gerekir. Ama bu teknik direktörle işleri zor. Çünkü futbolcular Pereira ile mutlu değiller. Bu yüzlerinden net okunuyor.

RIDVAN DİLMEN: Pozisyon vermeden temiz puan

Sadece 6 maçın oynanacağı grupta Fenerbahçe'nin evinde aldığı 3-1'lik Molde yenilgisi açıkçası sürpriz oldu, ümitleri de kırdı. Ama birden bire puan barajı düştü grupta. Ajax-Celtic maçının berabere bitmesi, Fenerbahçe'nin Celtic'ten puanla dönmesi bunu sağladı. Ve ardından bir diğer rakibi Ajax'ı da içerde yenmesiyle Fenerbahçe'nin Amsterdam'da kaybetmediği sürece gruptan çıkmak için avantaj elde edeceği belli oldu. Kaldı ki aynı saatte başlayan maçta Molde'nin de iki kez öne geçip Celtic'i yenmesiyle Fenerbahçe için 1 puan yetecek duruma geldi. Son 15 dakika, Volkan-Ozan girdikten sonra 3 tane pozisyon buldu Fenerbahçe... Hele hele Fernandao'nun kaçırdığı pozisyonda, yardımcı da lehimize atlamıştı ofsaytı, o gol olsa üç puanla bile dönebilirdi Fenerbahçe Amsterdam'dan...

Fenerbahçe'de mücadele var, oyun disiplini var... Maçın daha henüz başında Kjaer'in kart görmesi dezavantaj olmasına rağmen karşılaşma boyunca rakibine pozisyon vermemesi de önemli bir artıydı Fenerbahçe için. Avrupa Ligi'nde ben Fenerbahçe'nin kesinlikle üst tura geçeceğine inanıyorum, bunu da hak ediyor. Ama açıkçası kaliteli maç da olmadı. Bunun birinci sebebi; zemini aşırı sulamalarıydı. Son aylarda gördüğüm, iki takımın da en çok top kaybettiği (50 top kaybı) maçtı. Açıkçası rekor çıkmış olabilir. Pereira'nın sezon başı söylemlerini uygulamak için ofansif oyuncularla önde baskı yapması ama bunun için de takımın fiziki yeterliliğinin olması ve savunmanın merkezinde oynayan oyuncuların da yüzde yüz atletik olması lazım karşı kontraataklar için. Fenerbahçe'nin kadro yapısı ise buna müsait değildi. Sezon başı ve hazırlık maçları ile bir iki lig karşılaşmasından sonra Pereria keskin bir dönüş yaptı ama yumuşak değil sertçe... İki tane uzun stoperin önüne iki tane uzun orta saha koyarak, hatta önde de Alper gibi oyuncuları kullanarak hücumdan feragat etti. Bu kez de az üreten bir takım haline geldi Fenerbahçe. Aldığı kısır sonuçların sebebi de bu... Siyahtan beyaza dönüş yaparken griyi tercih etmeliydi Pereira... Ancak bu oyunu da geliştirebilir. Dün gecenin son bölümü dışında genel olarak 1.5 aydır ofansif gücünü eleştirebilirsiniz Fenerbahçe'nin. Avrupa Ligi'nde yoluna devam ederken, aynı şekilde ligde liderin sadece iki puan gerisindeyse bunu sağlayan yaptığı en artı işi olan SAVUNMADIR.

Kayseri'de son bölümde mahkum oynadı, Osmanlıspor maçında son yarım saat, Galatasaray karşısında da son 25 dakikada... Ajax maçı ortada geçti, sonlarda ise pozisyon Fenerbahçe lehine idi. Beşiktaş maçından sonra rakiplerine pozisyon vermemesi Fenerbahçe'yi hala Avrupa'da tutuyor hem de avantajlı şekilde. Ligde de şampiyonluk yarışında. Şimdi o gri var ya onu bulması lazım Pereira'nın. Volkan gibi, Ozan gibi oyuncuları kazanarak olacak bu. Yani topla adam geçebilen, iki kale arasında topla, topsuz 30-40 metre koşabilen oyuncularla olur. Sezon başındaki siyah ve şimdiki beyaz şampiyonluk getirmez Fenerbahçe'ye, gri lazım...

OKTAY DERELİOĞLU: Fenerbahçe kazanmalıydı

Fenerbahçe dün çok kritik bir maça çıktı. Ajax deplasmanı bir üst tur için kritik bir karşılaşmaydı. Alınacak bir yenilgi Fenerbahçe'nin elinde olan avantajını kaybetmesine neden olabilirdi. Beraberlik durumunda avantaj yine Fener'de olacaktı. Belki de beraberliğin Fenerbahçe için iyi sonuç olması galibiyetin önüne geçen en önemli engeldi. Çünkü Fenerbahçe maç boyunca galibiyete yakın olan taraftı. Ajax'ın atakları var ama ben net bir pozisyonlarını "Bu da kaçar mı" cinsinden bir pozisyonlarını hatırlamıyorum. Bunun yanında Fenerbahçe'nin özellikle son 15 dakikalık bölümde Hasan Ail ile Fernandao ile Volkan şen ile yakaladığı net pozisyonlar var. Hele hele Fernandao'nun kaçırdığı inanılır gibi değil. Süper Lig'in gol kralının bu golü atması gerekirdi.

STOPERLER ÇOK RAHAT
Fenerbahçe'de orta sahada Josef ve Mehmet Topal savunmayı çok rahatlatan iki futbolcu. Stoperler onların sayesinde rahat oynuyorlar. Ama ofansif katkıları aynı oranda değil. Nani'den çok daha fazla şey beklemek herkesin hakkı. Ama bu futbolcunun kondisyonu bence yeterli değil. Van Persie önceki maçlara göre iyiydi ama daha etkili olmalı. Ozan Tufan oyuna girdikten sonra etkili oldu. Volkan Şen için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Ama asıl başarı savunma anlamında. Ajax gibi bir ekole pozisyon vermemek de bir futbol başarısıdır. Fenerbahçe ligdeki son maçlarını da savunmayla kazanmıştı.

MAÇIN EN iYiSi JOSEF DE SOUZA
Çok çalıştı. Çalışkanlığı ile en iyi bence oydu

MAÇIN EN KÖTÜSÜ NANİ
45 dakika oynadı. Daha etkili olmalıydı.

İLKER YAĞCIOĞLU: Fenerbahçe istediğini aldı

Uzun zamandır eleştirilen Fenerbahçe dün akşam son derece doğru bir oyun ve doğru bir stratejiyle istediğini aldı ve taraftarını umut aşıladı. Bir Avrupa Kupası maçı bence ancak bu kadar doğru oynanabilirdi. Defansif olarak oyunun başından sonuna kadar Fenerbahçe Ajax'a doğdu dürüst bir tek gol pozisyonu vermedi. Zaman zaman önde bastılar. Bazen de oyunu geride kabul ettiler. Ama iki durumda da son derece başarılıydılar ve Ajax'lı oyuncuları sürekli pas hatası yapmaya mecbur bıraktılar. Ofansif yönden baktığımızda ise maç boyunca Fenerbahçe'nin yakaladığı 6 net pozisyon vardı.

FIRSAT KAÇTI
Belki herkes son bölümdekileri hatırlıyor ama maçın daha 9. dakikasında Topal'ın önde baskı sonucu kazandığı topta şut atmak yerine hemen sağındaki Nani'yi tercih etse Fenerbahçe öne geçebilirdi. Yine 74. dakikada Van Persie'nin Diego'ya indirdiği topu Diego sağdan bomboş gelen Gökhan'a verse Fenerbahçe yine golü bulabilirdi. Volkan'ın Fernandao'nun ve sol bek Hasan Ali'nin rakip altı pasta kafayla kaçırdığı pozisyonlar belki Fenerbahçeliler'i kahretti ama oralara girmek ve o pozisyonları yakalamak en az atmak kadar önemlidir. Dün gece en çok üzüldüğüm pozisyon ise Volkan Şen'in inanılmaz bir dripling sonucu şut atmak yerine fazla yaptığı bir çalım neticesinde kaybettiği bir gol pozisyonuydu. Kısaca maçı kolayca kazanacak birçok pozisyona rağmen maç berabere bitti. 60. dakikadan sonra oyundan düşüyor denilen Fenerbahçe'nin son bölümlerdeki mücadelesi ve yakaladığı pozisyonlar fiziksel olarak iyiye gittiğini gösteriyor. Gerçek Fenerbahçe çok yakında sahada görülecek.

MAÇIN EN iYiSi VOLKAN ŞEN
Oyuna girdikten sonra takımın en iyisiydi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ EL GHAZI
Ajax'lı futbolcu beklentilerden uzaktı.

MERT AYDIN: Ozan-Volkan şart
Uyku tutmuyorsa geceleri hemen bir Fenerbahçe maçı izleyin. Hele Ajax maçının bir kaydı varsa elinizde horultu garanti.
Deplasmanda böyle bir maçta skoru koruma adına yaparsanız bunu anlayışla karşılayabilirsiniz.
Ne var ki bu oyun Ajax'a da, Osmanlıspor'a da, Molde'ye de, Kayseri'ye de oynanınca özel bir taktikten bahsedemeyiz.
Pereira'nın şu anda yaptığı şeyin tek faydası Fenerbahçe'nin takım savunmasını oturtması. Çünkü takım ileri gidemiyor. İleri gidemeyince savunmada kalabalık kalıyor.
Topal ve Josef'in duvar misali performansıyla rakibe imkan vermiyorlar.
Dün de Ajax'ın ilk yarıdaki bir-iki çabası ve Volkan'ın maç başlar başlamaz yaptığı hata dışında Fenerbahçe savunması çok fazla sıkılmadı.

Etkisiz eleman Alper
Van Persie sahada, Fernandao kulübede oyuna başladı.
Ama bu formatta kimin oynadığının, oynamadığının önemi yok.
Nani'nin ve Diego'nun etkisizliği, Gökhan'ın özellikle oyun başındaki etkisini kısa sürede sıfırladı.
Alper de belli bir noktadan sonra etkisiz eleman haline geldi.
Fernandao ve Van Persie'nin kısa bir süre birlikte oynadıkları ikinci yarıda da görüntü değişmedi.
Ozan'ın girişinin takımı ileri taşımada etkili olduğunu söylemek gerekiyor.
Volkan da sanki bu takımın kadrosunda olmayı Portekizli'nin tüm şöhretine ve sihirli ayaklarına rağmen Nani'den daha fazla hak ediyor.

Kurtuluş yerlilerde
Ozan-Volkan ikilisinin birlikteliğinde daha hızlı, daha aktif bir Fenerbahçe izledik. Şunu söylemek gerekiyor ki Fenerbahçe'nin kurtuluşu galiba uluslararası yıldızlardan çok dinamik yerlilerden geçiyor.
Fenerbahçe, bu sonuçla tur biletine oldukça yaklaştı. 4 maçta sadece 1 galibiyet, avantaj için yeterli oldu.
İşi garantileyen Molde ile deplasmanda oynanacak olan maçtan alınabilecek iyi bir sonuç, bu yavaşlığa rağmen tur kapısını iyice aralayacak.
Ama Vitor Pereira'nın dinamik yerlileri biraz da isimleriyle oynayan bazı oyuncuların önüne çıkarma cesaretini gösterip göstermeyeceği turdan çok daha önemli.

EMRE BOL: Agresif!
Yaş ortalaması 30 olan Fenerbahçe'nin, ortalaması 21 olan Ajax'a karşı en önemli taktiği gücünü ekonomik kullanmak olmalıydı.
Sezon başından bu yana kondisyon sorununa işaret ediyoruz. Kamp zamanı yapılmayan yüklemeler takımın pilinin çabuk tükenmesine yol açıyor. Kuvvet problemine rağmen Fenerbahçe'nin önemli artıları var: Tecrübe ve kaliteli ayaklar… İlk yarının 15 dakikası saldıran, yarım saati ise rakibi tutmaya çalışan bir Fenerbahçe vardı sahada… Pas yaparak rakibin presini kırmaya çalıştılar, orta sahada kapılan toplarla da hücum etmeye… İki kanat oyuncusu Nani ve Alper Potuk gününde değildi. Özellikle Nani… Aldığı bütün topları ezdi.
İkili mücadelelerde ayakta kalamadı.
Acaba bu kötü görüntüsünün nedeni geçen hafta Pereira ile yaşadığı tartışma mı? Pereira da ilginç adam vesselam… Takımda iki tane dünya yıldızı var, ikisiyle de problem yaşadı.

Hasan Ali de kötü oynadı
Oysa bu oyuncularla iyi geçinmeli… Fenerbahçe'nin şampiyonluğu en çok Van Persie ve Nani'nin performansına bağlı… Bu iki adamı mutlu et, onlar da seni mutlu etsin. Maçın kötülerinden birisi de Hasan Ali'ydi. Onun profesyonelliğini her zaman övdüm.
Ama dün gece özellikle El Ghazi'yle mücadelelerinde zayıf kaldı.
Bir bek oyuncusu bu kadar kolay çalım yemez. Dua etsin El Ghazi sakatlanıp çıktı. Yoksa kariyerinin en kara gününü yaşaması muhtemeldi!
Alper'in yerine Volkan Şen tercihi yapılabilirdi. Hem daha tecrübeli hem de daha formda… Oyunda her daim varlığını hissettiren bir oyuncu… Zaten oyuna girmesiyle hücum zenginliğini inanılmaz arttırdı.
Ajax karşısında Pereira'nın söz verdiği, "agresif, pozisyonlara giren" takımı yine göremedik! Ama şunu söyleyeyim; her geçen hafta tribündeki "agresif taraftarlar" sayısını arttırıyor!
Ama helal olsun, bunu iyi beceriyor!

HALDUN DOMAÇ: Biraz cesaret
Maçın 81. dakikası oynanıyor Fenerbahçe en net pozisyonu önce Alper arkasından Fernandao ile buluyor. Geride kalan dakikalarda ne var derseniz, orta alan mücadelesi, birkaç cılız girişim. Fenerbahçe pozisyon vermemeye planlanmış bir kurgu içinde… 4 savunmacı, önünde De Souza ve Mehmet Topal, bunlar yetmiyormuş gibi takımın en kreatif oyuncusu Diego da bu savunmanın içine girip, top çıkarmaya adam kovalamaya çalışıyor. Hal böyle olunca Fenerbahçe'nin hücumda çoğalma olasılığı sıfır. Nitekim pozisyona baktığınızda Fenerbahçe'nin pozisyonu da sıfır… Tabii bu anlayış doğrultusunda Fenerbahçe Ajax'a pozisyon vermiyor. Bununla öğünmek mi gerekli… Kocaman bir hayır… Pereira bu kadroyu bu kadar etkisiz kullanma hakkına sahip olmamalı.
Biraz cesareti bu kadro kesinlikle hak ediyor.
Nitekim oyuncu değişiklikleri sonrası özellikle Bursa orijinli oyuncular başta Fernandao ve Volkan'ın girişi ile Fenerbahçe etkin hale geldi. Aslında Vitor Pereira'ya şunu hatırlatmak lazım. Korkaklar her gün ölür, cesurlar bir kere… Vitor Pereira maalesef o cesareti gösteremiyor.

Diego'yu çıkarmak korkaklık
Ozan'ı oyuna sürerken kadrodaki tek kreatif oyuncu olan Diego'yu çıkarması bile başlı başına bir korkaklık belgesi.
Şimdi de Ajax maçı başka ne türlü kurgulanabilirdi diye düşünelim ve şu görüşümüzü aktaralım. Ev sahibinin iki merkez savunma oyuncusu Riedwald ve Veltman'ın güçlü forvetler karşısında etkisiz olduğu gerçek. Portekizli Fernandao ile başlayıp, Van Persie ile devam etse daha doğru bir kurgu olurdu.
Fernandao'nun hırpaladığı savunma karşısında Van Persie etkinlik oluşturabilirdi.
Ayrıca Fernandao sırtı dönük oynama becerisi yanında orta alana da ileri gelmeleri için zaman kazandırıyor. Bunu da oyuna girdikten sonra kanıtladı. Ancak Pereira'nın böyle tercih yapacak kredisi yok. Persie'yle girdiği savaştan yenik çıktığı için, Van Persie'yi hem de Hollanda'da kenarda bekletme şansı yoktu.
Bu arada Nani'yi de es geçmeyelim.
İsmi parlak, kendisi ışıksız bir oyuncu konumundan ne zaman kurtulacak Fenerbahçe camiası hala bekliyor. Genel bir bakışla Fenerbahçe bu görüntüsüyle deplasmanda bir puan kazandı denilebilir.
Ancak yeter mi? Bence yetmez. Oyun olarak da, sonuç olarak da riskler devam ediyor. Bundan önemlisi F.Bahçe'nin oynayacağı bir sonraki maçı kazanıp, kazanmayacağı konusunda bir ışık vermiyor.
Özetle, Amsterdam Arena'da Vitor Pereria bir puanla kendisini kurtardı ama Avrupa yolculuğu konusunda Fenerbahçe'nin önünü açamadı.