AHMET ÇAKAR: BÜLENT YILDIRIM'IN EYYAMI!
Dün gece maça baktığımızda futbolun hiçbir adaleti olmadığını ve futbolun nankör bir spor olduğunu bir kez daha gördük. 100 yıllık futbol tarihinde klişeleşmiş bir söz vardır; "Atamayana atarlar..." İşte dün gece böyle oldu. İnanın bana ilk 30 dakikada Karabük maçı rahatlıkla 3-0'a getirebilirdi. Ama goller kaçtı ve maç boyu son 15 dakikaya kadar Karabük inanılmaz bir savunma yaptı. Sadece savunma mı yaptılar? Hayır... Kaptıkları toplarla da çabuk hücumu düşündüler. Karabük gibi bir Anadolu takımı, İstanbul'da 4-5 net gol pozisyonu buluyorsa, birini değerlendirmek zorundadır. Değerlendiremezsen, dün geceki gibi dramatik bir şekilde kaybedersin.
Son 10 dakikaya kadar Galatasaray diye bir takım yok. Kimin ne yaptığı belli değil. Orta saha oyuncuları helva gibi. Top kapan yok, ikili mücadele kazanabilecek oyuncu da yok. Sadece Tolga koşuyor, hepsi bu. Böyle olunca da Galatasaray ne hücum edebildi ne de savunma yapabildi. Linnes; maça felaket başladı. Sanki amatör bir oyuncu gibi çok sırıttı. Selçuk eski Selçuk değil. Gerçi eskiden de çok iyi değildi ama iyi değil. Bruma; hazırlık maçlarında biraz parladı ama dün gece o da yoktu. Sinan; Galatasaray'da geçen sezon bir kaç iyi maç oynadı ama o da ortalarda yoktu. Sadece olan Galatasaray'ın şansı.
Maçın bitmesine 10-15 dakika kala Karabük kendine maç kazandıracak golü atamayınca her şey değişiverdi. İşte bu 10 dakikada gelen baskı Karabük'ü biraz panikletti. Artık maç bitiyordu, 3 uzatma dakikasının sonundaydık, yapılan ortaya Eren Derdiyok çok zor ama çok iyi bir kafa vurdu. Bu golüyle de Galatasaray'ı ipten aldı.
Sonuçta; Galatasaray hiç hak etmediği, iyi oynamadığı ve geleceğe yönelik hiçbir umut veremediği bir maçı şansıyla kazanıverdi. Karabük'e doğrusu çok yazık oldu. Görün bakın Karabük bu sene ligde çok önemli işler yapacak.
Maçta seyirci olmayınca hakemlerin işi çok kolay ama Bülent Yıldırım, dün akşam affedilmez bir eyyam yaptı. 3 dakika uzatma verdi, uzatmada sakatlık ya da oyuncu değişikliği olmadı. Üç dakika bitmişti, top orta sahadaydı, maçı bitirmedi ve Galatasaray'ın golü geldi. Çoğu kişi "Bunda ne var 2-3 saniyenin lafı mı olur" diyebilir ama ben bunu yemem. Yazıklar olsun Bülent Yıldırım.
LEVENT TÜZEMEN: EREN'İN İNADIYLA
İspanya'da La Liga yönetimi yeni sezonda tribünlerin dolması için önemli bir karara imza attı. Tribün kapasitesinin yüzde 75'ini dolduramayan kulüplere para cezası verilecek. Ayrıca kulüplerin tribün kapasitesi yüzde 50'nin altında kalırsa ceza iki katına çıkacak. Türkiye'de ise TFF halen "Seyircisiz maç oynama cezası" vermeye devam ediyor. Oysa, "Ceza hatayı yapan tribüne verilecek" diyen TFF değil miydi? İspanya seyirciyi çoğaltmak için "Devrim" sayılacak karar alıyor. TFF ise tribünleri seyircisiz bırakıyor. Ne diyelim; zihniyet farkı..
Galatasaray Selçuk ve Sneijder'e göre vitesini belirliyor. Bu ikilinin fizik gücü yeterliyse Galatasaray'ın oyun tarzı tempo kazanıyor. Eğer ikili yetersiz ise Galatasaray yana ve geriye oynuyor. Josue kadroda yer bulursa Galatasaray'ın yana değil dikine oynamasını sağlar. Seyircisiz maçta oyunun kontrolü Karabük'teydi. Karabük "Kompakt" anlayış içinde fazla enerji harcamadan alan savunması yaparak Galatasaray'ın etkili hücum yapmasına izin vermedi.
Karabük'ün alanları daraltmasını ve oyunu kendi sahasında kabul etmesini Galatasaraylı oyuncular ve Riekerink görmesine rağmen ısrarla oyunun boyutunu uzatarak oynamaya çalıştı. Galatasaray'ın bu anlayışı sayesinde Karabük ciddi kontrataklar buldu. Karabük ataklarını sürekli Linnes'in kanadından yaptı. Riekerink'in Linnes'i 39'da değiştirmesi geciken bir hamleydi. Sabri girdi ve savunmayı toparladı. Karabük'ün yakaladığı gollük pozisyonlarda Muslera yine kurtarıcı oldu.
Sinan-Bruma ikilisi rakip savunma arkasına koşu yapamadıkları için topla bireysel takılıp ısrarla dikine oynamak istedi. Ama Karabük orta alanı ve savunması ikili-üçlü sıkıştırmalarla Bruma ve Sinan'a geniş alan vermedi. Galatasaray kanatlardan bindiremeyince gol üretemedi.
Yönetim Diarra'yı bitirmeli. Selçuk- Tolga birlikteliği yetersiz kalıyor ve Galatasaray orta alanı rakibin göbekten yaptığı ataklarda çaresiz kalıyor. Ayrıca Tolga Ciğerci sadece orta alana koşu kalitesi katıyor. Risk almıyor, yana, geriye oynuyor ve dikine hiç gitmiyor. Eren Derdiyok Galatasaray'ın en isteklisi ve çalışkanıydı. Israrla ve inatla golü hep aradı ve mükemmel bir kafa vuruşuyla G.Saray'a mucizevi bir galibiyet kazandırdı. Sinan Gümüş'teki durgunluk beni şaşırttı. Çünkü Sinan fizik olarak eskisi gibi ikili mücadelelerden galip çıkamıyor.
ERMAN TOROĞLU: ESKİ HALİNİZİ DE BİLİYORUM
Futbolda klasik bir cümle vardır. O da şudur: "Futbolun adaleti yoktur" Futbolda adalet ararsan başka kapıda arayacaksın! Maçın en iyi adamı Muslera. Maçta daha iyi takım oynayan takım Karabükspor. Maçta çok kötü oynayan takım Galatasaray. Bir alt kümeden gelen takım Karabükspor. 19 tane transfer yapan takım Karabükspor. Teknik direktörünü yollayıp yeni hoca (Igor Tudor) getiren takım Karabükspor. Maçı alan takım Galatasaray. 90+3'te değil de 18 saniye daha fazla uzayan bir maç. Uzatmalarda sakatlık var mı? Yok. Oyuncu değişikliği var mı? Yok. Karabükspor hücum etseydi eğer hakem Bülent Yıldırım oynatır mıydı? Onu Allah bilir.
Karabükspor gelen pozisyonları gol yapamadıysa Galatasaraylılar diyecekler ki "Bunda benim ne suçum var." Galatasaray, Süper Kupa'yı aldı, sarı-kırmızılılar uçmaya başladılar. Ama Aslan o maçta da iyi futbol oynamadı. Dün gece bir pozisyonda Karabük kalecisi (Ahmet Şahin) topu alıyor, 35 metrede bekleyen kendi arkadaşına (Latovlecici) atıyor. Bu topu alan Karabüklü oyuncu 60 metre şut atıyor. Hiçbir müdahale görmeden vuruyor, topa auta gidiyor. Dün akşamki Galatasaray'ı bundan iyi anlatacak bir pozisyon olmasa gerek. Eski halinizi de bilirim. Bakınız sağdan bakıyorsunuz işler yanlış, soldan bakıyorsunuz işler yanmış. Ama bir tane doğru var. Chedjou'nun ortası çok güzel, Derdiyok'un yükselişi çok güzel, kafa vuruşu 10 numara. Bu iş böyle. İstanbul'dan büyüklerden puan alacaksan en az 1 gol atacaksın. 2 gol atarsan ancak galip gelebilirsin. Çünkü hakemlerden fazla bir şey beklemeyin. Düdük de onlar da saat de!
Galatasaray yıllardır transferler yapıyor. Milyon Eurolar harcıyorlar. Ama hala Sabri oynuyor. Bu ayıp kesinlikle Sabri'nin değil, Galatasaray'da "Yöneticiyim" diye geçinenlerin. Bundan sonraki haftaları da göreceğiz. Ama şunu duymak istemiyorum. "8. ya da 10. haftada daha yeni bir takımız. Yeni bir teknik direktörüm takımımı tanımıyorum" derseniz şu cevabı alırsınız: "Ben sizin eski halinizi de biliyorum"
TFF KENDİNE KIYAK YAPTI
Maç seyircisiz. Niye? Süper Kupa'da Galatasaray taraftarı sahaya meşale yağdırdı. Bu meşale atanlara ben 'futbol teröristi' dedim. Bazıları tepki gösteriyorlar. Ne oldu? Bu maç seyircisiz oynandı. Aslında federasyon biraz kıyak yaptı. Neden? Çünkü o maçın ev sahibi Galatasaray değildi, Futbol Federasyonuydu da ondan. Yani TFF kendine fazla ayıp etmedi!
METİN TEKİN: ŞANSI YANINDAYDI
Beşiktaş'tan Süper Kupa'yı alan Galatasaray, sezonun ilk maçında ligin yeni takımı Karabük'ü ağırladı. Ortaya konan futbolu nasıl buldunuz?
Evet Galatasaray kupayı aldı ama bir takımın performansını gösterecek gerçek maçlar sezon başında ligle başlar. Ölçü alacağınız, takımınızın nasıl olacağı konusunda ipucu verecek olan lig maçlarıdır. Süper Kupa'yı aldı ama o maçta da oyunu tatmin edici değildi. Ligin yeni ekibi Karabük karşısında oynadı, seyircisiz oynamak dezavantajdır ama oyun anlamında çok çok yetersiz bir Galatasaray vardı. Özellikle ilk yarıda ne üretebildi ne de savunabildi. Futbolun istekleri de zaten bunlar. Şu da gözüktü ki Galatasaray, geçen seneki en büyük sorunu olan savunma zaafiyetini çözebilmiş değil. Ama şans dün gece Galatasaray'ın yanındaydı. Sarıkırmızılılar tam her şey bitti derken, Eren'in golüyle istediği üç puanı aldı ve lige galibiyetle başlamayı bildi.
Maçta öne çıkan isimler ve beklentilerin altında kalanlar kimlerdi?
Açıkçası öne çıkan bir isim söylemek mümkün değil. Evet Eren golü atarak takımı kurtardı ama henüz hazır olmadığını söyleyebiliriz. Galatasaray'da dün gece performansın gerisinde kalan çok isim söyleyebiliriz. Özellikle Linnes... 36. dakikada hocası oyundan aldı ki bu pek görülen bir şey değil. En etkili oyuncusu Sinan Gümüş'tü ama o da pozisyon üretmekte zorlandı. Bruma, kalabalıklar arasında kaldığında yetersiz ve etkisiz kalıyor bu da gözler önüne serildi. Özellikle bu kadro yapısında başrolü alması gereken Sneijder'in bunu başaramaması üretkenlikte sıkıntı yaşanmasında büyük faktördü. Galatasaray'ın hala çözemediği en büyük sorunlardan biri de merkez orta sahada hangi ikili ile performans alacağı. Tolga Ciğerci'den de fark yaratmasını beklemek hayalcilik oluyor.
Cavanda, Josue gibi isimler takıma katılacak? Galatasaray'ın başka transfere ihtiyacı var mı?
Bu maçta ortaya konan kötü oyun umutsuzluk doğurabilir ama 90 dakikanın sonunda gelen gol, futbolda her şeyin olacağını, umutsuzluğa yer olmadığnı gösterdi. 3-4 hafta içinde Galatasaray takımı rayına oturacaktır. Cavanda defansif anlamda fark yaratacaktır. Josue ise etkili bir oyuncu ama Sneijder'le birlikte nasıl bir kadro yapısı olacak bana göre en büyük soru işareti.