GÜRCAN BİLGİÇ
Rodrigues, penaltıcının elinden topu alıyorsa, hesap verme riski olmadığındandır. Sorun bir anda fobi olmaktan çıkar, disiplin meselesi olur
LEVENT TÜZEMEN
Aslan, Trabzon ve Akhisar'da kadro tercihlerinin yanlışları nedeniyle kaybetti. Sarı-kırmızılı takım, Lokomotiv Moskova zaferinin gecesinde kalmış
MURAT ÖZBOSTAN
Galatasaray eğer evindeki maçlarda farklı, dışarıda farklı oynuyorsa bunu sadece futbolcu performansına bağlayarak açıklayamazsınız
1. Derbi geride kaldı. Bu maç için 'müthiş' diyen de var, 'vasat' diyen de. Kadıköy'deki maçta kim, ne kazandı?
GÜRCAN BİLGİÇ:
Kadıköy'deki beraberlik iki takımın da en azından kafasının rahat olmasını sağladı. Biri kazansa, müthiş bir avantaj elde edecekti. Ev sahibi takım olarak Fenerbahçe fırsatı kaçırdı gibi gözükse de geriden gelip mağlubiyetten kurtulması ekstra moraldir. Beşiktaş da rakip sahadan puanla dönüyor. Ligin matematiğinde 'plan tuttu' demektir. İki puan kaybettiler ama konjonktür iki tarafı da kazançlı çıkarıyor.
MURAT ÖZBOSTAN:
Bana kalırsa ortada müthiş bir derbi yoktu. Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş kaybetmemek için sahaya çıktı ve istediğini aldı. Fenerbahçe Teknik Direktörü Cocu da aldığı bir puanla durumunu korudu. Ama şimdilik! Beşiktaş ilk yarıda 71 top kaybı yapmış. 'Talisca'nın yeri nasıl dolacak' diye aylardır yorum yapılıyordu. Böyle bir maçta 11'de oynayacak Ljajic'i kulübede oturtuyorsunuz. 3 forvetiniz var, Babel'i forvet yapıyorsunuz. Yani Beşiktaş 'Aman 1 puan gelsin' dedi. Fenerbahçe ise dünden razıydı. Aklımda kalan derbiden Babel'in golü, Hasan Ali'nin futbolu. Hepsi bu!
ÖMER ÜRÜNDÜL:
Bana göre heyecanlı bir derbiydi. Belki futbol kalitesi yüksek değildi ama tempolu futbol oynandığını söyleyebiliriz. Eğer bu karşılaşma 0-0 bitseydi, iki taraf için de 'futbol tatminkâr değildi' diyecektik. Ama maçın seyir zevkini yükselten karşılıklı atılan iki mükemmel goldü. Bana göre bu kritik mücadeleden kazançlı çıkan taraf Beşiktaş oldu. Belki skor avantajından sonra, ilk yarı büyük efor harcayarak yorulan Fenerbahçe karşısında beraberlikle yetindiler ama deplasman derbisinden alınan puan her zaman önemlidir.
LEVENT TÜZEMEN:
Fenerbahçe ve Beşiktaş puanları paylaşarak zirve yarışında kaybeden takımların acısına ortak oldu. Galatasaray ve Kasımpaşa'nın kaybettiği, Başakşehir'in berabere kaldığı haftada derbide kazanan takım 14 puan (!) alacak ve ciddi moral bulacaktı. Bu gözden bakacak olursak, F.Bahçe ve Beşiktaş bu fırsatı resmen tepti.
2. Galatasaray'ın istikrarsız futbolunun suçlusu Fatih Terim mi? Yoksa deplasman fobisi mi?
LEVENT TÜZEMEN:
Galatasaray, Trabzon'da ve Akhisar'da kadro tercihlerinin yanlışları nedeniyle kaybetti. Eğer Terim, Lokomotiv Moskova önüne çıkardığı kadroyu Akhisar'da sahaya sürseydi ve Belhanda'nın yerine sadece Emre Akbaba'yı monte etseydi, Onyekuru'yu da hamle oyuncusu olarak kullansaydı G.Saray kaybetmezdi. G.Saray, Lokomotiv Moskova zaferinin gecesinde kalmış! Ayrıca G.Saray'ın penaltıcısı kimse topun başına o geçmeli. Eğer Sinan atmayıp Rodrigues atmak istiyorsa kulübe buna izin vermemeliydi. Bu bir disiplin zafiyetidir. Lokomotiv maçında Onyekuru penaltıyı atmak istemiş ama Selçuk izin vermemişti. İddia ediyorum, o penaltı gol olsaydı ikinci yarı Akhisar öne çıkar, G.Saray da farklı kazanırdı.
MURAT ÖZBOSTAN:
Terim, deplasman fobisi yok diye uzun açıklamalar yaptı. Rakamlar öyle demiyor ama.. Tudor zamanından beri bu dert var. Çözüm bulacak isim de Fatih hoca. Evde farklı, dışarıda farklı ise bunu sadece futbolcu performansına bağlayamazsınız.
GÜRCAN BİLGİÇ:
Lokomotiv maçında ayrıntılı bir taktik planla maçın taktik katkısını anlatan Terim, deplasman maçlarındaki bu isteksizliğin nedenini bulmalıydı. "Çimler aynı" diyerek sadece oyuncu üstüne yüklenecek bir sorumluluk değil bu. Rodrigues, penaltıcının elinden topu alıyorsa, bu hesap verme riski olmadığındandır. Sorun bir anda fobi olmaktan çıkar, ciddi bir disiplin meselesi olur.
ÖMER ÜRÜNDÜL:
G.Saray'ın deplasmanlarda başarısız olmasının nedenini biliyorum. G.Saray'ın kendine özgü bir oyun düzeni var; önde baskılı bir ofansif anlayış. Bu seyircinin büyük sinerjisiyle iş görüyor, deplasmanda ise olmuyor. Günümüzde kontrol futbolu önemli. Bunu da mutlaka takımın oturmuş pas trafiğiyle, gerektiğinde sahneye koyması lazım.
3 Ligdeki puan durumuna baktığınız zaman 6 hafta sonunda nasıl bir manzara görüyorsunuz? Özellikle büyük takımlar açısından durum nedir?
ÜRÜNDÜL:
Zevkli bir lig izliyoruz. Şu ana kadar görüldü ki her takım büyüklerden puan alabilecek durumda. Şampiyon adaylarının hiçbiri beklenen performanslarında değiller. Bunların içinde de en sıkıntıda olan takım F.Bahçe. Çünkü 6 maçta 11 puan kayıp çok fazla.
BİLGİÇ:
Puanın aslanın midesinde olduğu bir sezon yaşayacağız. Büyük takımlar güç kaybettiler, diğerleri ise gelişip, dirençli hale geldiler. Artık garanti maç yok. Dolayısı ile altta kalan ama seri yakalayan bir takım, bir anda yeniden iddialı hale gelebilir.
TÜZEMEN:
Milli maçlar bitmeden takımlar hakkında tam analiz yapamayız. Çünkü lig, sezon başladıktan itibaren milli maçlar nedeniyle kesintiye uğruyor. Bu da takımların motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Ayrıca Avrupa'da mücadele eden takımlar bu aralar nedeniyle yıpranıyor, çünkü birçok oyuncu milli takıma gidiyor. Dönüşlerde ya sakatlık ya da yorgunluk baş gösteriyor.
ÖZBOSTAN:
İyi futbol oynayan bir tane takım yok. Özellikle büyük takımlar içerisinde. Beşiktaş istikrarsız, Fenerbahçe takım olamadı, Galatasaray tutarsız, Trabzonspor dalgalı ve Başakşehir formsuz. Geride kalan 6 haftadan, "Şu takım şampiyon olur" diyemeyiz. Beğendiğim takımlar içinde Rıza Çalımbay'ın Konya'sı var.
SABAH SPOR YAZARLARINDAN
HAFTANIN "EN"LERİ
TAKIMI
Gürcan Bilgiç: Akhisar Murat Özbostan: Akhisar Levent Tüzemen: Akhisar Ömer Üründül: Akhisar ve Alanya
MAÇI
Gürcan Bilgiç: Akhisar-G.Saray Murat Özbostan: Antalya-Sivas Levent Tüzemen: Akhisar-G.Saray Ömer Üründül: Trabzon-Göztepe
FUTBOLCUSU
Gürcan Bilgiç: Hasan Ali Kaldırım Murat Özbostan: Papiss Cisse Levent Tüzemen: Papiss Cisse Ömer Üründül: Papiss Cisse
GOLÜ
Gürcan Bilgiç: Ryan Babel Murat Özbostan: Ryan Babel Levent Tüzemen: Papiss Cisse Ömer Üründül: Ryan Babel
TEKNİK ADAMI
Gürcan Bilgiç: Mesut Bakkal Murat Özbostan: Mesut Bakkal Levent Tüzemen: Cem Kavçak Ömer Üründül: Cem Kavçak
HAKEMİ
Gürcan Bilgiç: Fırat Aydınus Murat Özbostan: Fırat Aydınus Levent Tüzemen: Y.Kemal Uğurlu Ömer Üründül: Hüseyin Göçek