VAR bu hafta yine zaman zaman iyi zaman zaman hatalı uygulandı. Örneğin; büyük hatalardan biri Antalyaspor-Trabzonspor maçında oldu. Son saniyelerde Antalyasporlu oyuncu, Burak'ın sabit olan sol ayağına darbeyi vuruyor ve Burak düşüyor. Net bir penaltı. Hakem de görmedi, olabilir. Çünkü çabuk gelişen bir ataktı ama VAR niye var? İşte bu tür pozisyonlar için. Burak'a yapılan penaltıyı gören VAR hakemi, derhal 'Videoya bak' dese, inanıyorum ki maçın hakemi Yaşar Kemal Uğurlu pozisyona baktıktan sonra penaltıyı verecekti. Olan Trabzonspor'a oldu. 2 puanı uçtu gitti…
Gelelim Malatya-G.Saray maçına… Verilen penaltı doğru ama Mariano'ya verilen sarı kart yanlış. Bu kartın yanlış olmasının önemi, Mariano'nun F.Bahçe derbisinde cezalı duruma düşmesi. Fakat söz konusu bu pozisyon için VAR sistemini suçlayamayız. Zira VAR'ın sarı kartlara müdahalesi yok.
F.Bahçe maçında Hüseyin Göçek, VAR yardımıyla bir penaltı verdi. O pozisyonda da VAR yardımı hem gerekli hem doğruydu.
VAR sistemine sanırım en fazla Beşiktaş-Çaykur Rize maçında başvuruldu. Bu maçta ben VAR sisteminin doğru ve sağlıklı işletildiğini düşünüyorum. Oyunun başında Bülent Yıldırım, kart bile göstermediği pozisyonda VAR'ın yardımıyla Orhan'a doğru bir kırmızı kart çıkardı. Aynı şekilde ikinci yarıda da haklı bir penaltı verdi. Bu maçta tartışılacak tek konu, VAR açısından Rize'nin attığı gole müdahale edip etmeyeceğiydi. Her ne kadar Roco ve Vedat Muriqi birbirlerini çekiyor olsalar da en son iten Muriqi ve gol geliyor. VAR hakemi müdahale edebilirdi ve hakem videoya bakıp tekrar golü verebilirdi ya da iptal ederdi. Çok flu bir pozisyon. Ama Bülent Yıldırım'ı asıl eleştirdiğimiz nokta, 'Yukarıda Allah var' diye gökyüzünü gösteren Saadane'ye 2. sarıdan kırmızı kart göstermesi. FIFA ne diyor, "Eğer bir oyuncuyu ikinci sarı karttan dolayı atıyorsanız, göstermiş olduğunuz ikinci sarı kart tartışılır ve yoruma açık olmamalıdır." Ama bu sarı herkesçe kabul görmediğine göre yanlış bir karttır. Sonuçta VAR sistemi, hakem hatalarını yüzde 80 oranında azaltıyor ama geri kalan o yüzde 20'lik bölümde infial, reaksiyon çok artıyor. Hoşgörü ise azalıyor.