SORU: Süper Lig'de müthiş bir yarış var. G.Saray, Beşiktaş ve F.Bahçe 48, Trabzonspor 42 puanda. Bundan sonra bizi neler bekliyor. Şampiyonluk için favori bir takımınız var mı?
ALİ GÜLTİKEN
Beşiktaş'ın oyunu çok güçlü bir noktaya gelmişti, 10 kişi oynanan Konya maçında bunu tartışmasız bir noktaya getirdi.
GÜRCAN BİLGİÇ
F.Bahçe yıldızlarıyla başkalaşacak. Trabzon kazanan oyunu buldu. Beşiktaş coşkulu, G.Saray olgun futbola ulaştı.
LEVENT TÜZEMEN: Uzun bir aradan sonra
4 büyük takım arka arkaya sıralandı. Trabzonspor
mütevazı kadrosuyla kazanmaya devam ediyor. Galatasaray ihtiyacı olduğu bölgelere önemli oyuncular transfer etti. Özellikle
Mostafa, zirve yarışında ciddi fark yaratacak. Mesut Özil fiziksel olarak güçlenirse, F.Bahçe
yepyeni bir oyun liderine kavuşacak. Beşiktaş, Cenk Tosun'u almasına rağmen kadro istikrarını korumaya devam ediyor.
F.Bahçe dışında 3 büyük takım, sahaya takım oyunu ruhunu yansıtıyor. Yarış nefes nefese geçecektir. Fikstür kolaylıkları olan haftalar var. G.Saray; Trabzon'la 36, Beşiktaş'la 40. hafta karşılaşacak. G.Saray'ın iki derbi öncesi fikstürüne baktığımız zaman şanslı bir tablo ortaya çıkıyor.
Sadece Alanya ve Hatay deplasmanları zorlu gözüküyor. F.Bahçe'nin Beşiktaş ve Trabzon ile zorlu deplasmanı var.
Derbileri G.Saray'ın evinde oynaması bir fırsat. Son iki şampiyonlukta G.Saray; Trabzon, Başakşehir ve Beşiktaş ile evinde oynayıp kazanmış ve şampiyonluğa uzanmıştı.
Az sakatlık yaşayan kadro derinliğini koruyan takım şampiyonluk yarışında şanslı gözüküyor.
F.BAHÇE PUAN OLARAK İYİ YERDE AMA OYUNU YOK
ALİ GÜLTİKEN: Her hafta rekabet seviyesi daha da yukarıya çıkıyor. Bundan sonra
oyuncu kalitesi kadar oyun gücü olan, kendi oyununu daha etkili yansıtabilen takımlar daha öne çıkacaktır.
Zirvedeki takımlar arasında en sıkıntı yaşayan takım F.Bahçe gibi gözüküyor. Puan olarak iyi yerdeler ama hâlâ ideal bir 11 ve baskılı bir oyun noktasına ulaşamadılar.
Yeni gelen Osayi, İrfan ve Mesut bu konuda önemli isimler olduklarını ve F.Bahçe'yi bu istenen görüntüye ulaştırabileceklerini düşünüyorum.
Beşiktaş'ın oyunu zaten çok güçlü bir noktaya gelmişti, bunu 10 kişi oynanan Konya maçında artık tartışmasız bir noktaya getirdi. Herkese çok açık
'Ben buradayım. Ligin en iyi oyunu benim' mesajı verdiğini görüyoruz. G.Saray'ın güçlü bir oyunu vardı.
Onyekuru Mostafa, Yedlin ve Fernandes ile oyunu her türlü oynayabilen takım haline geldi.
TRABZONSPOR ARTIK YARIŞTA
GÜRCAN BİLGİÇ: Dengeler büyüklerden yana değişti. Haftada üç maç süreci, dar kadrolu diğer takımları daha çok etkiliyor. Ekstra oyuncusu olan takımlar da bir türlü gol atmayı, kazanmayı başarıyorlar. Bu yüzden
üstteki dörtlünün kendi aralarındaki maçlar belirleyici olacak, kaybedenin avantajı yakalaması kolay olmaz. 17 maç kaldı ve çok şeyler değişecek. Fenerbahçe, Gustavo ve Pelkas'ın yanına İrfan Can ile Mesut'u katınca başkalaşacak. Trabzonspor kazanan oyunu buldu. Beşiktaş coşkusuyla hep favori, Galatasaray ustalarıyla, tecrübesiyle olgun futbolu buldu. Tam bir macera filmi gibi izleyeceğiz.
İSKENDER GÜNEN: Son yıllarda görmediğimiz bir şampiyonluk yarışı var. Malatyaspor maçından alınan 3 puandan sonra Trabzonspor da artık bu yarışın içinde. 17 maç var. Taraftar yoksunluğunda iç saha avantajının olmadığı gerçeğini kimse göz ardı etmemeli.
Fikstürlere baktığımızda şampiyonluğa oynayan takımların birbirleriyle yapacakları maçlar var. Bu maçlarda alınacak sonuçların şampiyonluk yarışı için büyük değer taşıyacağı düşüncesindeyim.
VAR'IN BAŞINDA HAKEMCİK DEĞİL HAKEMLER OLSUN
SORU: VAR sistemi her hafta yerden yere vuruluyor. VAR sizce kaldırılsın mı?
BİLGİÇ: Asla kaldırılmasın. Sadece başına
"hakem" konsun,
"hakemcik" değil. Gördüğünü yorumlarken korkan,
"Ne derler?" diye düşünen, başı belaya girsin istemeyenlerle sistem sürekli arıza yapar.
Maçın hakemleri de yönetimi VAR'a bıraktılar. Oradakini de ara bulasın. Dört büyüğün kapıştığı ortamda kimin sesi yüksek çıkarsa, VAR hakemleri de o rüzgârda savrulacak. Maalesef…
GÜNEN: Geçen yıldan beri VAR sistemi konusunda olumsuz düşüncelerimi dile getirmeye çalıştım. Çünkü
öyle pozisyonlar var ki bazı takımlara göre var bazı takımlara göre yok. Bu sistem, futbolun ruhunu tamamen bir kenara itti. Futbol hatalarla birlikte yıllarca büyük bir taraftar kitlesini sahalara sürükleyen bir oyundu. VAR sistemi geldikten sonra 4-5 dakikaya kadar oyunun durduğu anlar oluyor. Bu da
taraftarların ve de oyuncuların sabrını zorluyor. VAR sistemi futbolun içindeki doğallığı yok ediyor, daha keyifle seyredilebilir hale gelmesi gerektiği düşüncesindeyim.
3 MAYMUNU OYNUYORLAR
TÜZEMEN: VAR adalet dağıtma ve haksızlığı önleme adına hakemler için büyük bir şans. Elektronik sistemin ofsaytlar konusunda asla hata yaptığını düşünmüyorum.
Sorun VAR sisteminde değil VAR'ı yönetenlerin verdiği kararlarda. VAR'ı yöneten hakemler
eyyam yapmamalı. Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde VAR'da görevli
Ali Palabıyık eğer Serdar Aziz'in Donk'a attığı dirsek için Cüneyt Çakır'ı uyarmıyorsa taktığı FIFA kokartını inkâr ediyordur. Konya maçında Beşiktaşlı Welinton'ın çekilmesi penaltıyı gerektirdiği halde VAR uyarı yapmıyorsa insanların aklı karışır. VAR'da görev yapanlar nedense kritik pozisyonlarda 3 maymunu oynuyor.
GÜLTİKEN: VAR, olması gereken bir sitem. Kullanımı ile ilgili eleştiriler olabilir. Ama oyuna katkısının olduğunu düşünüyorum. VAR kaldırılsa bu sefer de
'Avrupa'dan hakemler getirilsin' diyerek başka bir tartışmayı da yaşayacağımız çok açık.
Bu konudaki genel sıkıntı herkesin ne yaptığına değil yalnızca hakemlerin ve VAR siteminin ne yaptığına bakması lazım. Elbette farklı kararlar ortaya çıkabiliyor. Ama ligdeki 21 takımın hepsinin diğer ligler de dahil olmak üzere sürekli mazereti hakemlerde araması da enteresan.
