SABAH Spor yazarları Ali Gültiken, Levent Tüzemen ve Fatih Doğan, Beşiktaş'ın Ziraat Türkiye Kupası finalinde Antalyaspor'u 2-0 yenerek şampiyon olduğu karşılaşmayı değerlendirdi. Usta isimlerden Levent Tüzemen, Rachid Ghezzal'la ilgili olarak çarpıcı ifadeler kullandı. İşte son dakika haberinin detayları...
ALİ GÜLTİKEN - HİÇBİR ŞEY TESADÜF DEĞİL
"Tadından yenmez" cümlesi Beşiktaş'ın yaptıkları karşısında cuk oturuyor. Muhteşem bir sezon finali oldu. Sezonu 2 kupayla kapatmak, her futbolcunun hayalidir. Beşiktaş, hayallerin ötesinde büyük bir rüyayı gerçekleştirdi. Çok sıkıntılı girilen bir sezonda her türlü zorluğun üstesinden gelerek her cepheye imzasını koydu. Ligde de var, kupada da...
Bunları yaparken en iyi istatistiklere de sahip. Hiçbir şey tesadüf değil. Hepsi santim santim, ilmek ilmek işlendi ve muhteşem bir eser ortaya kondu. Oyuncular, kariyer sezonlarını yaşadılar. Sergen Yalçın, kendi adına da Beşiktaş adına da muazzam bir kariyer dönüşümüne imza attı. Herkes mutlu... Taraftar ve camia terinin son damlasına kadar hak edilen bu başarıyı hem haykırıyor hem de avuçları patlayana kadar alkışlıyor. Her yönden zor bir sezonun sonucunu bu şekilde almak hayattaki en güzel hediyelerden bir tanesi.
Oyuncuların isimlerini tek tek yazarak, yazılmayanlara da haksızlık etmek istemiyorum... Çünkü Beşiktaş formasını bu sezonda giyip birkaç dakika şans alan oyuncular bile bu başarıya büyük katkı sağladılar. Tüm futbolcular belki bu coşku ve başarıyı anlık yaşayacaklar ancak üzerinden zaman geçtikten sonra ne kadar önemli bir hikâyenin içinde yer aldıklarını idrak edecekler.
Bir tebrik de Ahmet Başkan'a... Çok zor bir dönemi, büyük sıkıntılar çekerek ve birçok eleştiriye göğüs gererek atlattı. Ama bu iki kupa herhalde hayatı boyunca aldığı en güzel hediye oldu. Başkanı ve ekibini de kutluyorum.
LEVENT TÜZEMEN - ANTRENMAN HAVASINDA OYNAYIP KAZANDI
Hagi, Alex ve Sergen Yalçın'dan sonra Cezayirli yıldız Ghezzal son yıllarda gördüğüm en etkili sol ayaklı oyuncu... "Kadife" gibi bir sol ayağı var. İster bir metreden araya bırakıyor, ister 40 metreden topu "Adrese teslim" yolluyor. Ghezzal sadece pas atmıyor, ya etkili frikikleriyle ya da öldürücü ayak içi vuruşuylarıyla gole imza koyuyor.
En önemli sırrı; sürekli rakibe kendini unutturuyor ve bir anda sahne alıp öldürücü darbeyi vuruyor. İnsan onu izlerken keyif alıyor. Ancaaak; Ghezzal'ın kiralık olması Avrupa'da birçok kulübün iştahını kabartır. Beşiktaş'ın şampiyon olmasında ciddi katkı sağlayan Cezayirli'ye, Türkiye'den bile talipler olabilir.
Lig şampiyonluğunun ardından Türkiye Kupası'nı kazanmak "Eğlence yorgunu hatta uykulu" Beşiktaş için çok kolay oldu. 21 yıl sonra finale çıkan Antalya'nın daha coşkulu, mücadeleci ve dirençli bir oyun ortaya koyacağını düşündüm ama yedikleri erken golle çabuk çözüldüler. Sadece Gökdeniz sonuca isyan edip müthiş bir oyun ortaya koydu.
Boffin'in 3. dakikada yaptığı hatayı Josef gole çevirdi. Erken gol oyunun direksiyonuna Beşiktaş'ın oturmasını sağladı. Ghezzal'ın "Al golü sen at" diye verdiği topu Rosier ağlara bırakınca Antalyaspor için maça devam etmek sıkıntılı oldu. Beşiktaş takım oyunundan uzaktı ama N'Koudou, Ghezzal, Rosier, Josef yorgun arkadaşlarını resmen sırtladı.
Beşiktaşlı oyuncular tempoyu düşürdüklerinde Antalya'nın dar alanlarda yaptığı presten çabuk, hızlı ve etkili paslarla çıkmayı kolay başardılar. Erken gol sonrası güç dengesi Beşiktaş'a geçti. Antalya'nın etkili olduğu anlara Beşiktaşlı oyuncuların yaptığı pas hataları neden oldu. Genelde; Sergen Yalçın'ın öğrencileri kendilerini sıkmadan, tempoyu istedikleri gibi ayarlayarak, antrenman havasında oynadı ve kupayı kazandı.
FATİH DOĞAN - ÇİFTE KUPA, ÇİFTE BAYRAM YAŞATTI
Fenerbahçe ve Galatasaray'ın başlangıcında favori gösterildiği bir sezonu Beşiktaş'ın çifte kupayla kapatması tarihi bir bir olay. Üstelik bir sezonda üç kupa almaya, Süper Kupa'yı da müzesine götürmeye aday… Beşiktaş, Antalya karşısında Ziraat Türkiye Kupası'nı, Süper Lig şampiyonluğu gibi İzmir Gürsel Aksel Stadı'nda aldı.
Kolay değil 3 gün önce Süper Lig şampiyonu olup, ciddi bir duygu dalgalanması yaşamasına rağmen Antalya karşısında hiçbir motivasyon kaybı yaşamadı. Siyah-beyazlı kulüp ve Sergen Yalçın kupayı hiç ötelemedi, tam tersine önemsedi. Bu duygu onu finale, dün de kupaya ulaştırdı. Taraftarına çifte kupa ile adeta çifte bayram yaşattı.
Dün sadece ilk yarı golleri atan Josef de Souza ve Rosier değil bütün takım final yükünü paylaştı. Ligde son 1-2 hafta hariç oyun formatı daha çok kontrollü oyun ve beraberlik üzerine kurulu olan Antalyaspor, bu gollere, oyun geliştirmekte ve cevap vermekte zorlandı.
Ersun Yanal'ın talebelerinden yorgun ve doygun Beşiktaş'a karşı daha sert ve etkili mücadele bekliyordum. Ancak sahada göremedim. Antalya seyircisinin bir açık-bir kapalı durumdan dolayı oluşan seyirci dengesizliği nedeniyle maç boyunca "eşitlik vurgusuyla" tepkileri ve protokolde de hissedilen gerginlikler vardı.
İki kupa tek şampiyon Beşiktaş'ın bu muazzam başarısını daha değerli kılan iki olay vardı... Neredeyse 1.5 takımla, 1.5 katı daha büyük bütçeli rakiplerine karşı gösterdikleri başarı. Üstelik güçlü oyun üstünlüğü ve "hak etti" alkışlarının arasında. Helal olsun Sergen Yalçın ve takımı. Tebrikler çift kupalı Beşiktaş…