SABAH Spor yazarları Erman Toroğlu, Bülent Timurlenk, Levent Tüzemen, Ali Gültiken ve Ömer Üründül zorlu karşılaşmayı değerlendirdi. Usta isimlerden Erman Toroğlu, Galatasaray'ın yıldız ismi için çarpıcı ifadeler kullanırken, Levent Tüzemen ise teknik direktör Fatih Terim'e uyarıda bulundu. İşte son dakika haberinin detayları...
ERMAN TOROĞLU - BİR ARPA BOYU İLERLEME YOK
Dün akşam iki takım da iyi mücadele etti. Top G.Saray'da daha fazla kaldı. Hatay, ilk yarıda G.Saray'ın arka tarafına iyi sarktı. G.Saray bu devrede topu fazla oynadı göründü ama etkili olamadılar. Feghouli iyi toplar alırsa, G.Saray'ın makinesi güzel çalışıyor. Gençler de ona yardım edince ortaya güzel işler çıkıyor. Ama Feghouli'nin biraz daha iyi bir şekle gelmesi lazım.
İkinci yarı sarı-kırmızılılar son topları iyi yerlerden sokamadılar. Böyle olunca da gol gecikti, gerildiler. Aslında 70'den sonra Hatay biraz daha top yaparak G.Saray'ın arka tarafına gidebilse çok farklı olurdu. Onlar da defanstan dandun vurarak çıkmaya başladılar, çünkü yoruldular. Bu maç böyle biter denildiğinde, bu son dakikalarda büyük olan takımlar sahneye çıkıyorlar. G.Saray iyi top yapıyor zaman zaman ama defans, haddinden fazla geriye kaçıyor. Böyle olunca da rakibe orta alanda büyük bir yer kalıyor.
Ve rakip burada rahat pas yapabiliyor, aynı zamanda çabuk kontratağa çıkabiliyor. Yeni oyuncular herhalde adapte olacaklar ama en az 4-5 maç lazım. Diagne bazen iyi işler yapıyor, bazen de son derece kötü. Hücuma kalkmışsın, arkadaşın en az 25 metre depar atıyor, cennetlik canını cehenneme sokuyor. At ona pası, insin aut çizgisine, sana vereceği topta golü gene sen atarsın. Eveliyor, geveliyor, rakip kapanınca da saçma sapan işler yapıyor. Takımlarda bir bahane var. Neymiş, sezon başı...
Şimdi ikinci bahane de hazır. "Milli maç arasına kadar bir gidelim, ondan sonra siz bizi görün." Sonra gene bir bahane olacak. "Şu devre arasını bir görelim, siz bizi ikinci devre görürsünüz." 3-4 senedir böyle diye diye Türkiye'de futbol dibe vurdu. Kıbrıs Rum Kesimi bile bizi geçti. Kendi kendimizi aldatıyoruz, avunuyoruz.
Hakeme bir şey demeyeceğim. Maçta saçma sapan sarı kartlar gösterdi. Hatayspor'un mükemmel bir kontratağını başlamadan kesti. Belki de gol olurdu. Hüseyin Göçek, eski Hüseyin Göçek... Bir arpa boyu bile ilerleme yok...
BÜLENT TİMURLENK - GENÇLER VE USTALARIN HARMANI
Santrfor ve 10 numaranız daha topa değmeden, 2. dakikada stoperiniz sarı kart görüyor ve ardından 3. dakikada 1-0 geriye düşüyorsanız sizin için hiç de kolay olmayan maçın zora sokarsınız. Galatasaray, Avrupa-Lig trafiğinde Danimarka'da yaptığı derin rotasyonla Hatay maçına asları dinlenmiş bir 11 ile çıkmayı hedeflemişti ama ilk 5 dakikanın faturası ağırdı.
Fatih Terim'in bu sezonki transfer politikası bir geçiş döneminin tezahürü, ve futbolda her kadro değişimi sancılıdır. Gençlerin dinamizmi ve ustaların tecrübesini harmanlaması gereken bir takımın arafta kaldığını söylemek lazım çünkü Galatasaray'da taşın altına elini koyanlar ve fark yaratması beklenenler gençler ya da genç ağırlıklı yeniler…
Hatayspor forvet hattındaki iki kayıp yüzünden geçen sezonun gerisine düşmüş. Lobzhanldze'nin varlığına rağmen orta saha geçişlerinde uzun oynamaları onlara top kayıpları getirdi. O kayıpların birinde de Galatasaray derine attığı topla beraberlik golünü buldu.
Nelsson tertemiz stoper. Galatasaray'daki ilk maçında genç yaşına rağmen pozisyonları iyi süzen futbol aklı ve hamle gücüyle formayı aldığında bırakmayacağına gösterdi. Onun yanına Boey'i de ekleyelim… Hücumda sorun Kerem ve Feghouli'nin top ayaklarına geldiklerinde oynamaları ve orta sahada Cicaldau'nun frekansının takımının üzerinde olmasıydı.
Cicaldau oyunu iyi okuyor ama basit oynarken ona eşlik edecek adamlar onun pas üçgenini kuruyorlar mı, işte bu soru işareti.. Sezon başı sancılıdır. Fenerbahçe de önceki gün son nefester kazandı. Milli ara öncesi 3X3 puan zirvede herkesin hedefi. Van Aanholt kornerleri kötü kullandı yerine giren Ömer'in asisti Luyindama'nın kafası galibiyeti getirdi.
Galatasaray'ın önündeki yol uzun ve yokuş… Arkasına bakan önündeki çukuru göremez. Telekom'un yetişmeyen zemini, Marcao, Oğulcan vs. her şeyi arkalarında bırakmaları gerekiyor çünkü bu takımın araftan çıkması için gençlerin galibiyetlerin getireceği özgüvene ihtiyacı var.
LEVENT TÜZEMEN - TERİM EL KOYMALI
Galatasaray kadro istikrarını yakalayamadığı için ezber oyunu yakalayamıyor. Terim her maça farklı on bir yapıyor ve bu yüzden yeni gelenler ile eskiler arasında uyum sorunu ön plana çıkıyor. Galatasaray'ın oyun aklı kim? Bu isim kesinlikle Feghouli olmalı. Cezayirli oyuncu tecrübesi, tekniği ve aklıyla faydalı oluyor. Feghouli'nin attığı goldeki vuruşu mükemmeldi.
Cicaldau "Ben oyun lideri olurum" mesajını vermiyor. Rumen oyuncu sadece duran topları kullanmak için alındıysa hatalı ve pahalı transfer olur. Cicaldau'nun maç içinde fark yaratan özelliklerini görmedim. Bu Cicaldau'yu izleyeceksek keşke Onyekuru ya da benzeri hızlı bir kanat oyuncusu alınsaydı. Galatasaray'ı çabuk hücuma Kerem ve Boey çıkartıyor.
Berkan çok çalışan, çok koşan ama final paslarını görerek değil ezbere atıyor. Diagne'ye bir pası vermedi kendi de vurmadı. Diagne'nin de gole dönüşecek bir pozisyonda "Sen bana pas atmadın ben de atmam" dercesine Berkan'ın önüne topu bırakmaması büyük hataydı.
Terim'in bu öfke rövanşlarına el koyması gerekir. Berkan'ın oyun aklını geliştirmesi gerekiyor. Sahanın her yerine basan Taylan'a fazla destek gelmediği için orta alanda fazla yük biniyor. Terim'in oyundan düşen futbolcuları, Galatasaray oyundan düşmeye başladığı anda çıkarması çok doğruydu. Özellikle Babel ile Ömer Bayram sol kanada hareket getirdi.
Sözleşme uzatma kararı Luyindama'yı olumlu etkilemiş. Luyindama maç boyu kornerlerde kafa vuruşlarını hep denedi ve yere vurdurarak attığı golle Galatasaray'a maçı kazandırdı. Ömer'in ortası da nokta atışıydı. Galatasaray'lı oyuncuların coşkusu, kazanma duygusu ve mücadele anlayışı iyi yolda ama kadro istikrarı oluşmadan seri galibiyetler kolay alınmaz.
ALİ GÜLTİKEN - BİREYSEL KALİTE SONUÇ GETİRDİ
Galatasaray, oyun temposunu arıyor... Elbette güçlü bir oyun planı var. Uygulama iradesini de görüyoruz. Fakat henüz istenilen ölçüde oyun hızı bu taktik anlayışı ile buluşmuş durumda değil. Fatih Hoca'nın, yıllardan beri uygulamaya çalıştığı oyun, özellikle iç saha maçlarında rakibi kendi yarı alanında tutarak, yüksek tempo ile skoru bulmak.
Bu elbette zaman isteyen bir uygulama. Galatasaray'ın elindeki kadro ufak tefek değişiklikler dışında geçen sezonun devamı niteliğinde. Ancak ilk 11 için seçilen bazı farklı oyuncular var.
Diagne'yi yeniden kazanma isteği, Berkan'ın takıma katılması, iki bekinin adaptasyonu ve Cicaldau'nun da katılımıyla takım içi rekabet biraz daha yukarı çekilmiş durumda. Doğal olarak bu rekabetin sahaya biraz daha tempolu oyun olarak yansımasını bekledik ama henüz Galatasaray taraftarının ve Fatih Hoca'nın istediği noktada değil.
Kulübedeki alternatiflerin etkisi ve kalitesi bu oyunu daha da yukarı çekecektir. Oyunun içinde fark yaratmaya çalışan oyuncular var. Özellikle Taylan'ın performansını çok beğendim. İşin savunma yönünde de hücum yönünde de çok başarılı. Galatasaray'ın oyun aklı olarak öne çıkıyor.
İki kanat oyuncusu da oyuna katkı yapmaya çalışıyor ama Diagne'nin hareketsiz kalması Galatasaray'ı sıkıntıya sokuyor. Çok fazla top tutamıyor ve rakip alanda kalamıyor. Bu da oyunu zorunlu olarak git-gele çeviriyor. Tüm bu güncel eksikliklere rağmen Galatasaray bireysel oyuncu kalitesi olarak yüksek bir takım. Bunların kişisel katkılarıyla dün akşamki gibi oyunu istediği gibi gitmese de skoru alabiliyor.
ÖMER ÜRÜNDÜL - TAYLAN İLE SACHA BOEY'İ ÇOK BEĞENDİM
Galatasaray çok erken skor dezavantajına düştü. 10. dakikadan sonra tempoyu yükseltip, alışılmış dar alan presine başladılar. Hatayspor adeta harakiri yapıyordu. Kaleciye geri pasları, rakip prese karşı rekor sayıda basit top kayıpları, savunma kurgusunda da ciddi arızalar.
Ancak Hatayspor'un "Gelin rahat rahat gol atın" diye sunduğu çok elverişli ortamı, Galatasaray ilk yarı sadece bir kez değerlendirebildi. Çünkü final paslarında çok yanlış tercihler yaptılar. İkinci yarıda Hatayspor teknik direktörü Ömer Erdoğan sahada devamlı top kaybeden ve fizik olarak çok yetersiz iki oyuncusu Riberio ile Emre Çolak'ı çıkardı.
Kaleciye geri pası yasaklamış, geride daha kalabalık ve ilk yarıya oranla daha iyi yerleşen bir savunma oluşturmuşlardı. Ama sürekli top kayıpları devam ettiğinden Galatasaray'ın yoğun baskısı devam ediyordu. Rekor sayıda duran top kazanıldı. Fatih Terim bütün hamle kozlarını kullandı. Çok sayıda fırsat kaçtı. Ama son dakikada Luyindama kupa maçında Malatya'da son saniyede attığı golün benzeri ile önemli bir üç puanı getirdi.
Ben en çok Taylan ile sağ bek Sacha Boey'i beğendim. Danimarkalı Nelsson'un da Galatasaray'a çok katkı sağlayacağı düşüncesindeyim. Kuzeyli futbolcular kendilerine bakarlar, disiplinli ve kuvvetlidirler. Cicaldau'nun nasıl futbolcu olduğu konusunda iki haftada hiçbir fikir sahibi olamadım. Sanki oynamıyormuş gibi. Geçen seneki Hatay'dan eser yok. Bakalım ilerleyen haftalarda bir aşama kaydedecekler mi? Takımın en iyisi yüreği ile oynayan ve son dakikaya kadar takımını skora ortak eden stoper Fatih'ti.