AHMET ÇAKAR
Fenerbahçeli taraftarlar yönetime tepki göstermekte haklı. 4 sene geçmiş tık yok. Gitmiş-gelmiş 8 teknik direktör, sarf edilmiş milyonlarca Euro var.
GÜRCAN BİLGİÇ
Pereira kolay yönetilecek bir karakter değil. Başkan Koç bir hamle yapmazsa, nisan ayında Portekizli hocasıyla birlikte Fenerbahçe hayatını bitirir.
SORU: F.Bahçe taraftarı kötü sonuçlardan sonra isyan bayrağını açtı. Kazan kaynıyor. Kadıköy'de Ali Koç'a protestolar vardı. Taraftar isyanında ne kadar haklı? Pereira gönderilmeli mi?
AHMET ÇAKAR: Taraftar haklı. 4 sene
geçmiş tık yok. Başkan Ali Koç ile 'süt kupası'
yok. Gitmiş-gelmiş 8 teknik direktör,
sarf edilmiş milyonlarca Euro var.
Ali Koç'un en büyük hatası, F.Bahçe'yi Koç Holding'in bir şirketi gibi yönetmesi. Bir şirkette bir CEO'ya hedeflerini
sorarsın, 'Yıl sonunda
bana şu kadar kâr getir'
dersin, kenara çekilirsin.
Ama futbolda bu iş böyle gitmez. Koç'un yaptığı tek şey maalesef
bazı sosyal medya gruplarına finansör
olmak, buradan medet ummak!
Pereira, F.Bahçe'nin 15. tercihiydi. Maalesef
tutmadı. Pereira kovulmalı. Artık Ali Koç'un
da F.Bahçe'nin de dayanacak gücü yok.
GÜRCAN BİLGİÇ: Ali Koç
kararlarını hep taraftarla birlikte
aldı. Aykut Kocaman
ile devam etmezken, Ersun
Yanal'ı getirirken de gönderirken
de bu hassaslık
ile hareket etti
. Pereira'yı getirmesi geçmişten hiç ders almadığını da gösterdi bana. Pereira
yetersizliği
bir kenara,
kolay
yönetilecek
bir
karakter de değildi. Eğer
bir hamle yapmazsa, nisan
ayında Portekizli hocasıyla
birlikte F.Bahçe hayatını
bitirir. F.Bahçe kadrosu şampiyonluk için
yeterli ve güçlüyken, bunu kullanamayan bir
yönetimle olmaz.
Taraftar önce "vardır bir bildiği" diyor, hocaya destek veriyordu, şimdi "Ali Koç istifa" diye bağırıyor. Yönetici duygularla değil, doğrularla
karar vermeli. Şimdi göreceğiz Ali Koç ve
arkadaşlarını…
BÜLENT TİMURLENK: Pereira iyi mücadele ettiklerini söylüyor, o zaman sahaya sürdüğü oyuncuların kalitesine bakarsınız.
Antwerp maçının en iyilerinden Sosa, Kayseri maçında oyuna bile girmedi. Evet, direkten dönen 4 top var ama oyunu ilk yarıda İrfan Can dışında forse eden tek bir oyuncu bile yoktu. Nazım ve Ferdi'nin dörtlünün kanatlarında hücuma verdikleri destek buysa F.Bahçe, önceki gün yaptığı gibi ilk kez döndüğü 4'lü savunmayı devam ettirmeli. Pereira'nın dizilişi kadar Pereira geldikten sonra gidenlere ve gelen oyunculara iyi bakın. Altay'ın çok aranacağının ortaya çıktığı bir maçın ardından F.Bahçe için G.Saray derbisi neredeyse bir sezon finali önemi taşıyor.
PEREIRA DIK KAFALI!
LEVENT TÜZEMEN: F.Bahçe camiası ve taraftarları hiç bu kadar uzun bir süreyi şampiyon olmadan geçirmemişti. Ali Koç'un 3 yıllık başarısızlığından sonra 'Şampiyon olacağız' demesine rağmen Fenerbahçe'nin tribünleri mutlu edecek bir oyun ortaya koymaması, camianın haklı öfkesine neden oluyor.
Pereira, dik kafalı ve inatçı bir teknik adam. 'Ölürüm de sistemimden vazgeçmem' diyor. Portekizli hocanın en büyük defosu, yıldız oyuncuları sevmemesidir. Mesut-Pelkas ikilisine karşı aldığı tavır yıldızlara olan takıntısının bir göstergesidir.
Ali Koç yönetimi, Galatasaray maçını oynadıktan sonra çıkacak sonuca göre Pereira'yı masaya yatırır.
ALİ GÜLTİKEN: Fenerbahçe'nin sorunu bu sezonla alakalı değil. Ali Koç ve yönetiminin 4 yıldır üst üste getirdiği noktaya büyük tepki var.
Yapılan her hamle bir diğerini aratır oldu. Özellikle bu sene gelinen nokta artık güveni sıfırlamış görünüyor.
Ortada ciddi bir oyun sistemi sorunu var. Değerli oyuncuları iş yapmaz hale getirdi. Pereira'nın da kredisinin sonuna geldiğini görüyoruz.
Hoca sistemi değiştirir mi, değiştirse bile bu takımın oyuncuları tekrar bir geri dönüş yapar mı, bu da soru işareti. Güçlü krizleri aşabilmeniz için sağlam, ne oynadığını bilen bir takımınız olmalı. Mevcut tabloda krizin çözümü de kolay görünmüyor.
DİĞER BAŞARISIZ İSİMLER DE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPSIN!
SORU: Halis Özkahya Gaziantep-Kasımpaşa maçında yaptığı hata nedeniyle istifasını vererek hakemliği bıraktı. Sorumlu olarak faturayı ödedi. Bir yandan da hakemler tartışılmaya devam ediyor. Bu olay için yorumunuz nedir?
BÜLENT TİMURLENK: Saha içinde
3, VAR odasında 2 yardımcısı varken
bir orta hakem akıl tutulması yaşadığında
bu 5 kişiden birinin müdahil olmasını beklersiniz.
Halis Özkahya kötü maçlar yönetmiş
olabilir ama erken bitirdiği maç tabelada
kopmuş bir karşılaşmaydı, aksini düşünmek
bile istemiyorum.
Aldığı karar hayırlı olsun. Ancak bu oyun futbolcular için
bir takım oyunu ise hakemler için de bir
takım oyunu.
Halis Özkahya yanarken yangını söndürmeyen yardımcılarına hakemlik hayatında başarılar.
LEVENT TÜZEMEN: Bir söz vardır,
'Alma mazlumun ahını çıkar
aheste aheste.. 'diye. Galatasaray-
Konya maçında Skubic'in olmayan
penaltısı konusunda
Hüseyin Göçek'e gördüğün
şey doğrudur diyerek
haksız penaltıya hükmeden
Özkahya'nın bileti o dönemde
Yusuf Namoğlu tarafından kesilmişti.
O Halis Özkahya, yönettiği çok maçta başarısız olmasına rağmen korundu ve kollandı ama Gaziantep'te öyle bir hata yaptı ki artık ger-i
ye dönme şansı yoktu. Ben bunu bir duruş olarak
görmüyorum, Allah'ın adaleti olarak bakıyorum.
ALİ GÜLTİKEN: Özkahya istifa etti ve bir örnek
sergiledi. Aslında bunun herkese örnek olması
en büyük temennimiz.
Futbolun bütün paydaşlarının kendi üzerine düşen sorumluluğu alması en büyük rüyamız. Hakemler
üzerinden bitmeyen ve konuyu
yalnızca bu noktada tartıştırmaya
çalışan futbolun diğer başarısız
aktörlerinin Halis Özkahya'dan
ders almalarını ümit ediyoruz.
AHMET ÇAKAR: Yemişim o
duruşu! Neymiş efendim; 'iş kötüye
sarmış, hakaretle ve küfürle bu iş gitmezmiş'.
Ya Halis bırak bu işleri… Ben, Erman Hoca, sahada düdük çalarken sen
dünyada yoktun. Ne anamız kaldı ne avradımız.
Gittin Gaziantep'te işin içine ettin, ondan sonra
da hakemliği bırakmak zorunda kaldın. Küfür
hep vardı, hep de var olacak. Benim adıma şark-ı
lar bestelendi, gıkımız çıkmadı. Hafızanın alamayacağı
bir hata sonrasında hakemliği bırakmak
zorunda kaldın. Aklın sıra bu işleri küfürlere yordun.
Sana Gaziantep'te ne küfür edildi ki maçı
5 dakika erken bitirdin! Millet soyunma odasına
girip tuvaletini yaptı, sonra tekrar sahaya çıkardın?
GÜRCAN BİLGİÇ: Özkahya hep tartışılan
yönetimlerin sahibiydi.
Son durumda artık güven endeksi de sıfırlandı. Hakemlerin
sahada yanlış karar da olsa, gördüklerini çaldıkları
anda tepki almadıklarını artık rahatlıkla görüyoruz.
Onları hedef alan yorumlar, bugüne kadar
hakemler üzerinde baskı kurarak sonuç arayanlardan
geliyor.
İki haftadır en objektif yönetimleri gördüğümüzü de söylemeliyim.
ÖMÜR, TRABZONSPOR'UN EN BÜYÜK TRANSFERİ OLDU
SORU: 12. haftayı geride bıraktık. Beşiktaş, G.Saray ve F.Bahçe puan kaybetti. Trabzonspor ise yoluna devam ediyor. Bu ara kapanır mı? Trabzonspor'u ne kadar avantajlı görüyorsunuz?
GÜRCAN BİLGİÇ: Ligin kırılma maçını kazandılar.
Doğru bir strateji kurup, seyirci baskısını
kontrol edip, son saniyelerde attılar golleri de.
Fikstür olarak da rahatladılar. Beşiktaş ve
Galatasaray'ın daha Fenerbahçe ile maçları
var.
Yani; birileri yine puan kaybedecek. Avcı doğru bir oyun getirdi. Defansif olarak
zaafları olsa da kritik oyuncuları ile çözüm
buluyorlar. En önemlisi, Abdülkadir Ömür de artık
gruba katıldı. Sezonun en büyük transferi de yapıldı.
BÜLENT TİMURLENK: Trabzonspor, İstanbul'un
3 büyüğüyle maçlarını bitirdi, 7 puan aldı. Yakaladığı 5
maçlık galibiyet serisini yapabilen yok. Bir takımın Trabzon'u
yakalayabilmesi için en az 6-7 maçlık galibiyet serisi yakalaması
gerek.
Ama 3 İstanbullunun da böyle bir oyun istikrarı yok. Ligin ilk 3 sırasına bakarsanız, ligin tartışmasız
en formda ve takımlarına imza atmış üç teknik
adam görürüsünüz;
Avcı, Erdoğan ve Palut. Bunlara Bülent Korkmaz ve Başakşehir ile 4'te 4 yapan Emre Belözoğlu'nu da ekleyin. Trabzon'un yarıştığı üç takımın da iyi
yönetilmediği ortada. Avcı, en az üç maç
hata yapabilecek puan farkını yakaladı.
Daha 26 hafta var ama Avcı'nın takımı getirdiği yere bakarsak arkada kalanların çok çalışması gerekiyor.
LEVENT TÜZEMEN: 3 puanlı ligde bu köprülerin
altından daha çok sular akar. Trabzonspor'un farkı
açmasına 3 büyük takımın Avrupa-lig kulvarını birlikte
götürürken yaşadıkları zaafların neden olduğunu
söyleyebilirim.
Sezonun ilk yarısına kadar Trabzonspor, haftada bir maç oynamanın avantajını yaşayacaktır. Ancak kadronun yeterli
olmaması Avcı'nın en büyük sıkıntısıdır.
ALİ GÜLTEKİN: Trabzonspor büyük bir başarı
ortaya koydu. Puan farkından ziyade çok büyük
psikolojik üstünlüğü de var. Rakiplerinin bunu
kapatabilmesi kolay değil. Ayrıca Trabzonspor,
Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı yenerken, G.Saray'a mağlup
olmadı. Yani 'Rakibimi yenerim, bu farkı kapatırım'
konusu da ilk yarıda ortadan kalktı.
AHMET ÇAKAR: Bence Trabzonspor için
bu sene o sene. Kolay değil, F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş
ve Konya ile oynayacaksın. Geride mütevazı takımlar
rakibin olacak.
G.Saray, Beşiktaş ve F.Bahçe'ye baktığımızda hiçbirisi Trabzonspor kadar ışık vermiyor. Peki Trabzonspor'un kadro
ve oyun kalitesi rakiplerinden üstün
mü? Tabii ki hayır. Fakat argoda
bir deyim vardır: "Hatice'ye bakma
neticeye bak." Trabzon, 12 haftada
namağlup lider ve en ciddi rakiplerinin
bir kısmını da yenmiş durumda.