Yetiştirici ve geliştirici takım modeline dönmeliyiz!
SORU: Türk futbolu Avrupa'ya havlu attı. Galatasaray'ın elenmesi sonrası UEFA sıralamasında sezonu ilk 15'te bitirme şansımız kalmadı. 2023-2024 sezonundan itibaren artık Avrupa'da 5 takımla değil 4 ekiple mücadele edeceğiz. Bu dramatik tablo için yorumunuz nedir?
MURAT ÖZBOSTAN
YENI SPOR YASASI ACILEN ÇIKMALI!
Avrupa kupalarını angarya gören başkan, yönetici ve teknik direktörleri gördük zamanında...
Medya olarak gidişin kötü olduğunu defalarca yazdık, çizdik söyledik... İşte gelinen acı nokta... Hâlâ da farkında değiller. Yayın ihalesi için de "Ligimiz marka. Biz iyi paraya yayınları satarız" diye konuşuyorlardı.
Bugün maçların yayın ihalesi için hâlâ net bir karar yok. Rakamlar çok düşük kaldı. Kulüpler bu işe el atmasa bugün tablo farklı olabilirdi. Futbolu da vizyonu da parayı da yönetemediler. Hatırlar mısınız, bir zamanlar Gençlerbirliği, Denizli, Gaziantep, Malatya, Eskişehir, Avrupa kupalarında mücadele ediyordu. Bugün Malatya küme düşme hattında, Eskişehir'in durumu ortada, Denizli alt ligde, Karabük amatöre gitti.
Büyük takımlarımız Avrupa'da çok değer kaybetti yıllar içerisinde. Beşiktaş 1 puan bile alamadı. Dipten yukarı çıkmak için A'dan Z'ye revizyon lazım. Yeni Spor Yasası hemen çıkmalı.
LEVENT TÜZEMEN
YAŞANAN ÇÖKÜŞTE TFF'NİN DE PAYI VAR
Büyük kulüplerin kadro mühendisliğinde yaptıkları hatalar, birbirlerini yukarı tırmandırmaları gerekirken, aşağı çekmeye çalışmaları sadece ligde kalitenin kaybolmasına yol açmadı, Avrupa'da da dibe vurmamıza neden oldu. Türkiye Futbol Federasyonu da Avrupa'daki çöküşte başrolü oynuyor. Yaşlı, miadını doldurmuş yabancı oyuncuların oynamasına izin veriyorlar.
Kulüplerin harcamaları konusunda limitleri belirlerken maalesef hoşgörülü davranıyorlar. En önemlisi dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çok antrenör kıyımı yaşanmıyor. Bir kulüpten kovulan hoca, 3 hafta sonra başka bir kulüpte göreve başlıyor. Oyuncu, antrenör ve kulüp konusunda TFF'nin uyguladığı bir standart yok.
Biz günü kurtarmaya çalışıyoruz, Avrupa'daki başarılarımız kalıcı olmuyor. Futbolumuza Almanya modelini örnek alıyoruz, İngiltere'deki hakem modelini getirmeye çalışıyoruz ama o ülkede uygulanan kuralları kendimize örnek almıyoruz.
ÖMER ÜRÜNDÜL
YILDIZ HAYRANLIĞI İLE BAŞARI GELMEZ
Bu kötü tabloyu biz kendimiz yaptık. Bunun içinde medya var, yönetim kurulları var, teknik direktörler var. Günümüz futbolu ne istiyor? Oturmuş bir oyun modeli, birbirini tanıyan oyunculardan kurulu bir kadro istikrarı ve en önemlisi her sporda dünyada ciddi artış gösteren fizik kondisyonu.
Bizde yıldız futbolcu hayranlığı var. Koşmasalar da mücadele etmeseler de illaki onlar oynayacak. Örneğin; Berkan ile Taylan'a oyun görüşleri çok yeterli olmadığı için 'Bu oyuncuların Galatasaray'da ne işi var?' diyenler var. Tabii ki önemli olan yetenekli oyuncuların bu seviyede koşmaları. Ama bunlar olmadığı için G.Saray'ın Avrupa kulvarında 8 maçta 1 yenilgi almasının en önemli nedenleri; iki savaşçı Berkan ve Taylan'dır. Bugün yetenekleriyle Avrupa'nın radarına girmiş olan Kerem de kendisine çok iyi bakıp çok güçlü olduğu için bu ortamı oluşturmuştur.
GÜRCAN BİLGİÇ
BELÇİKA OLABİLİRİZ
Bugünü göreceğimiz, takımlarımızın
Avrupa Ligi maçlarına
yedek kadrolarla çıktıklarında
belli olmuştu.
Her şeyi paraya bağlayan, Şampiyonlar Ligi geliri üstünden hesap yapıp, Avrupa Ligi'ni beğenmeyen yöneticilerimiz, hocalarımız nedeniyle bu haldeyiz. Türk futbolu dibe vurma dönemi yaşıyor.
Bunun tek iyi tarafı büyük kulüp başkanlarının
artık doğru planlamanın, ekonomiden
geçtiğini anlamaları. Bankalar Birliği anlaşması
sayesinde hiçbir yönetim artık borç
alamayacak. Bu süreci sürpriz performanslar
olmazsa bir 5 yıl yaşayacağız. Eğer planda
değişiklik yapmazlar, yetiştirici-geliştirici
takım modeline dönerlerse ve bu senaryoya
taraftarlarını da ikna ederlerse 5 sezon
BÜLENT TİMURLENK
ÖNCE KAVGA VE GERİLİMİ BİTİRMELİYİZ
Eskiden liseler arası bilgi yarışmaları vardı. Okul içinde sınıflarda ekipler kurulur, kazananın en bilgili olduğuna inanılır ama iş ülke bazında yarışmaya gelince herkes boyunun ölçüsünü alırdı.
Futbolda da böyle. Biz kendi okulumuzda, ligimizde her şeyi doğru yaptığımızı sanıyoruz. Yanlış yapan sadece 'hakemler' diyoruz.
En iyi altyapılar onlarda, en iyi sahalar onlarda, en kuvvetli sponsorlar onlarda, gelirleri bizden fazla ve futbol akılları var. Her şeyden önemlisi gelişebilmek için sabırları var. Bunlara sahip olamaz mıyız?
Oluruz elbette. Önce kavgayı, gerilimi bitirmemiz lazım. Bir yerden başlamayan bir yere varamaz.