Şampiyon Kenan Sofuoğlu'nun 2015 yılında bebeği Hamza'yı kaybettiği dönemde yoğun bakım kapısı önünde bekleyen bir baba olarak yaşadıklarını paylaştı. Şampiyon "Yoğun bakımda hem yattım hem de hasta yakını olarak yoğun bakım kapısında bekledim. Açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, kapıda beklemek hasta olmaktan çok daha zor. 3,5 aylık oğlum beyin kanaması geçirdi ve yoğun bakım müdahalesiyle hayatta kaldı. 3 ay yoğun bakım kapısında bekledik" dedi.
TYBD'nin 40. yılı nedeniyle düzenlenen basın toplantısı dün İstanbul'da gerçekleştirildi. TYBD Başkanı Prof. Dr. Mehmet Uyar'ın ve TYBD Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. İsmail Cinel ile Dr. Zafer Çukurova'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya Dünya motosiklet şampiyonu Kenan Sofuoğlu da katıldı. Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Uyar; "Yoğun bakım hizmetlerine ihtiyaç her geçen gün artıyor. Yılda 2 milyon erişkin hasta yoğun bakım servislerinde tedavi görüyor. Bir yoğun bakım hastasına 5-6 sağlık profesyoneli hizmet veriyor. Afet, trafik kazaları, ev ve iş kazalarının sıklıkla yaşanmasından dolayı maalesef ülkemiz bir travma ülkesi. Yoğun bakımın gelişmesi için sadece sağlık çalışanlarının değil, toplumunda desteğine ihtiyaç duyuluyor. Yoğun bakımların hastanelerin kalbi veya bel kemiği olarak adlandırabiliriz. Çünkü diğer tüm kliniklerde tedavi edilemeyen hastalar yoğun bakım ihtiyacına gereksinim duyuyor" dedi.
Milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu ise bir baba olarak yoğun bakım kapısı önünde beklerken yaşadıklarını duygu dolu sözlerle anlattı. Sofuoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"3 AY YOĞUN BAKIM KAPISINDA BEKLEDİK"
"Yoğun bakımda hem yattım hem de hasta yakını olarak yoğun bakım kapısında bekledim. Açık yüreklilikle söyleyebilirim ki kapıda beklemek hasta olmaktan çok daha zor. 3,5 aylık oğlum beyin kanaması geçirdi ve yoğun bakım müdahalesiyle hayatta kaldı. 3 ay yoğun bakım kapısında bekledik. Uzun süren araştırmalar sonucu eşimle aramızda kan uyuşmazlığı olduğu ve bu sebeple oğlumun hastalandığını, bundan sonraki süreçte de bu durumun tekrar yaşanabileceğini öğrendik."
"OĞLUM VEFAT ETTİĞİNDE..."
"Çocuğumla alakalı zaten çok bir umut yoktu. İki amacımız vardı. Birincisi; yaşatmaya çalışmaktı, ikincisi de; ne oldu bu çocuğa, bunu anlamak. Kalbi durdu ve hemen yoğun bakıma aldılar ve o anda neden kalbi durdu anlayamadık. Yoğun bakımdayken beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı çocuğun. O dönemde Antalya'daydık neden beyin kanaması geçirdi anlayamadık. Tabii onun üzerine özel uzmanlar devreye girince İstanbul'a getirdik ki araştırmaya devam ettik. Hatta kan örnekleri alıp Avrupa'ya da gönderdik. Nedenini anlamak 2.5 ay sürdü. O dönemde çok fazla umudumuz yoktu çok fazla araştırma halindeydik kalbi duruyor beyin kanamasından dolayı ve bu şekilde oksijen gitmediği için beyinde hasar meydana geldi. 3 ay sonra vefat etti oğlumuz ama dediğim gibi yoğun bakımım orada bize kazandırdığı en büyük şey; sorunu çözebildik, anlayabildik. Daha sonra da bir çocuğum oldu, sağlık sorunu olmadı ama araştırmalarını sağlık sorunlarını fazlasıyla yapıyoruz şu anda. Çünkü böyle bir hastalıkla yine karşılaşma riskimiz yüksek."
"SAKARYA'DA BİN YATAKLI HASTANE YAPILIYOR"
"Biz Sakarya da yaşıyoruz ve oğlumun bu sürecinde İstanbul'da tedavisi devam etti. Genel anlamda yoğun bakımlarda yer sıkıntısı yaşanıyor. Belki İstanbul'da böyle değildir ama diğer yerlerde bu var. Devletimiz bununla ilgili çalışıyor. Ben biliyorum ki Sakarya'daki Eğitim Araştırma Hastanesi de her gün büyütülüyor. Ve şu anda bin yataklı bir hastane yapılıyor."
"BEN DE YOĞUN BAKIMDA KALDIM"
"Babam kanser hastasıydı ve sürekli İstanbul'a getirmek gerekiyordu. İnşallah bu konularda da adımlar atılır da yoğun bakıma girmeden önceki ameliyatlar için herkes İstanbul'a gelmek zorunda kalmasın."
"Ben de yoğun bakımda kısa süreli ağır sakatlıklarımdan dolayı kaldım."
