Sır perdesi aralanıyor: 200 bin yıllık DNA nasıl korundu?
Almanya’da bulunan Schöningen arkeolojik alanından çıkarılan 200.000 yıllık at genomu, insanlarla soyu tükenmiş bir at türü arasındaki erken ilişkiyi gözler önüne serdi. Tübingen Üniversitesi liderliğinde yürütülen ve Nature Ecology & Evolution dergisinde yayımlanan çalışmada, genetik materyalin yalnızca donmuş veya mağara ortamlarında değil, açık alanlarda da korunabileceği gösterildi.
Bulunan DNA, Orta Pleistosen'de Avrupa'da yaşamış soyu tükenmiş at türü Equus mosbachensis'e ait. Bu tür, modern atların atalarından yaklaşık 800.000–900.000 yıl önce ayrılan bir evrimsel dalın parçasıydı ve günümüz atlarıyla doğrudan bir bağı bulunmuyor. Schöningen'deki at kemikleri, oksijensiz ve karbonat açısından zengin çamurda korunmuş, böylece DNA binlerce yıl boyunca bozulmadan kalabilmiş.
Saha, 1990'lardan beri taş ve ahşap aletler ile birlikte çok sayıda at kalıntısı ile tanınıyor. Araştırmacılar, en az 20 atın, dönemin insanları tarafından avlandığını ve derhal gömüldüğünü belirtiyor. Bu durum, insanların avcılık ve çevresel farkındalık konusundaki yeteneklerini ortaya koyuyor.
Araştırmanın başyazarı Cosimo Posth, "Açık alanlarda bile eski DNA'nın korunabileceğini görmek sürpriz oldu" diyerek, bulgunun arkeogenetik çalışmalar için yeni ufuklar açtığını vurguladı. Bu sayede diğer açık alan sitelerinin yeniden incelenmesi gündeme gelebilir.