Aile Sağlığı Merkezlerinin Türkiye'nin en iyi teşkilatlanmış sağlık yapısı olduğunu belirten İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, "Şu an İstanbul'da yaklaşık olarak 4 bin 600 aile hekimi bulunuyor. Yani her vatandaşımız, evinden ortalama 5-6 dakikalık yürüyüşle bu hizmete erişim sağlayabiliyor.
Bu merkezlerde görev yapan her 4 hekimden biri alanında uzman kişiler. Fakat halk arasında yaygınlaşan Sağlık Ocağı kavramı biraz yanlış anlaşılıyor. 'Oraya yalnızca bebekler, hamileler gider ve sadece iğne yapılır' algısı var. Bu tamamen yanlış bir bakış açısı." dedi.
AİLE HEKİMLERİ BİZİM SAĞLIK KOÇUMUZ
Vatandaşların hiçbir sağlık sorunu olmasa bile Aile Sağlığı Merkezlerine gitmelerinin önemli olduğuna değinen Abdullah Emre Güner, "Aile hekimleri bizim sağlık avukatımız, sağlık koçumuz. Onların öncelikli amacı kişilerin sağlığını korumaktır. Fakat bu sistemin önemi ne yazık ki halk arasında yeteri kadar anlaşılamamış yahut anlatılamamış.
Bu yüzden de öncelikli olarak sağlık okuryazarlığı vatandaşlarımıza anlatılmalı. Hatta aile hekimlerinden danışmanlık alarak nasıl sağlıklı bir çocukluk, yaşlılık geçireceklerini bile öğrenebilirler" ifadelerini kullandı. Aile hekimliği uygulamasını en verimli şekilde kullanan kişilerin 50 yaş üzeri vatandaşlar olduğunu kaydeden Güner, düzenli ilaç kullanan, sıkça hastaneye giden ve hatta anne/anne adaylarının bu konuya daha hakim olduklarını vurguladı.
HER GÜN YARIM MİLYON KİŞİ MUAYENE OLUYOR
Vatandaşların randevularını "mhrs.gov.tr", e-Devlet veya ALO 182 hattı üzerinden alabileceğini hatırlatan İl Sağlık Müdürü Güner, bilinçsizce alınan randevuların ve kontrollere gitmeyen hastaların sistemde aksaklıklara neden olduğunu dikkati çekti. Güner, "Her gün İstanbul'daki polikliniklerimizde 63 farklı branşta randevu açıyoruz ve yarım milyon kişi muayene oluyor. Geçen yıla göre hasta bakım oranında da yüzde 7'lik artış var.
Burada önemli olan rakamlar değil hastanın doğru zamanda, doğru hekime ulaşabiliyor olması. Çünkü vatandaşımız yanlış randevu aldığında tedavi süreçleri uzuyor. Öte yandan İstanbul'da randevuya sadık kalma oranımız ise yüzde 90. Vatandaşların yüzde 10'u aldıkları randevuya gelmiyor. Bu durum ise, mevcut randevu bekleyen ve hekime ulaşmak isteyen vatandaşlarımız için büyük problem oluşturuyor." dedi.
HANGİ DOKTORA GİDECEĞİNİZE SİZ KARAR VERMEYİN
Sağlık sektöründeki en büyük sıkıntılarından birine daha parantez açan İl Sağlık Müdürü Abdullah Emre Güner randevu-aile hekimi ilişkisine dair şunları söyledi: "Halkımız en ufak bir sıkıntıda 3'üncü, 4'üncü seviyedeki bir doktora ulaşmaya çalışıyor. Vatandaşlarımız göz, cildiye gibi 5-6 branşta randevu bulmakta zorlanıyor.
Bizler de sistem üzerinden bu taleplere karşılık olarak randevu açıyoruz. Ancak ihtiyacı olmadığı halde bu bölümlerden randevu alan, alsa da randevusuna gitmeyen kişiler aksaklıklara sebebiyet veriyor. Vatandaşımızın bir yeri ağrıyor ama randevu almak için işin uzmanına danışmak yerine komşusundan ya da bir yakınından fikir alıyor. Bununla da yetinmiyor garanti olsun diyerek birkaç farklı poliklinikten randevu talep ediyor.
Bu da hastanelerdeki yükü bilinçsizce artırıyor. Bize bu konuda yardımcı olabilecek yegane kişi ise 'Aile hekimimiz'. Örneğin orada size tarama yapılacak; kilonuzla ilgili bir probleminiz varsa diyet yapmanız gerek diyecek. Sağlık konusunda nasıl yol izlememiz gerektiği noktasında onlar bizi yönlendirecek. Lütfen yaşadığınız sorunun tedavisi için hangi doktora gideceğinize siz karar vermeyin."
Buna göre 1 Ocak itibarıyla aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezleri, hastanelerle dijital olarak entegre olacak. Sistem sayesinde aile hekimleri INR, röntgen, mamografi, yenidoğan kalça ultrasonografisi gibi tetkikleri doğrudan talep edebilecek, hastalar hastaneye gidip herhangi bir poliklinikk kayldı yaptırmadan tetkiklerini çektirebilecek, sonuçlar ise aile hekimlerinin ekranlarında görüntülenebilecek.