Son dakika haberleri: İstanbul'da yeni doğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak bazı bebeklerin ölümlerine neden olan Fırat Sarı ve İlker Gönen'in aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanığın yargılandığı dava, İstanbul Bakırköy Adliyesi'nde devam ediyor.
18 Kasım'da başlayan davanın 6 gün süren ilk duruşmasında 22 tutuklu sanık savunmasını yapmıştı. Sanıklar, usulsüzlükle ilgili bazı iddiaları kabul ederken, kasten öldürme gibi suçlamaları reddetmişti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, bütün tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vermiş ve duruşmayı bugüne (26 Kasım) ertelemişti.
Mağdur ailelerin çoğunun müdahillikleri, "iddianamede yer almamaları" nedeniyle kabul edilmemişti. Mahkeme bugün 25 tutuksuz sanığı dinlemeye başladı.
"ÖLECEĞİNİ BİLİYORDUK"
Çorlu REYAP Hastanesinde hemşire olan tutuksuz sanık Ecem Koç, "Suçlamaları kabul etmiyorum. 2019 Çorlu REYAP Hastanesinde yoğun bakım hemşiresi olarak göreve başladım. Fırat Sarı'yı 2 yıldır tanıyorum. Kendisi sorumlu doktorumuzdur. Çorlu çok küçük bir yer. İşletme gibi şeyler hiç duyulmamış şeyler bunu yeni öğrendim. Sadece hemşirelik yapmakla görevliyim. Anne karnında bebek oksijensiz kalmıştı.
Hastane bizi arayarak yoğun bakım ihtiyacı olduğundan bize sevk etti. 55 gün yoğun bakımda kaldı. Sonuna kadar baktık, tüm yaşamsal hizmetlerin hepsini gerçekleştirdik. Fırat Sarı ile 1 konuşmam var. Bebeğin tedaviye yanıt vermediğini söylüyorum. Bebek yaşanan süre boyunca kötü olan bir bebekti. Öleceğini biliyorduk. Doktor olmadığı için biz hemşireler olarak müdahale yaptık. Sadece ben dahil tüm hemşire arkadaşlarımla yaptık." dedi.
"ÖLÜM SAATİ SONRADAN DEĞİŞTİRİLMİŞ"
Hemşire Ecem Koç, "Doktor beye adrenalin yaptığımızı, kalp masajı yaptığımızı anlattım. Sonra doktor 'geliyorum' dedi. İstanbul'dan Çorlu'ya yarım saatte geliyordu Fırat Sarı. Mavi kod verilmez yoğun bakımlarda. Hava yolunun açıklığının sağlanmasıdır mavi kod olayında. Bizim buna ihtiyacımız yoktu zaten bebek entübe edilmişti. Bebeğin kalbi durduğu zamanlarda doktor beyle konuşmalarımız mevcuttur.
Ex bilgisini vermek doktor beyin görevidir. Fırat Sarı'yı bekledik. İstanbul'dan Çorlu'ya gelecekti. Bu bekleme esnasında dedi. Defin İşlemleri için bebeği hazırladık. Ex saati ile ilgili bir bilgim yok değiştirilip değiştirilmediği konusunda. Sonradan öğrendiğim kadarıyla uzatılmış bir saat var. Bu sonradan değiştirilmiş" diye konuştu.
"BİZ GÜVENİLİR BİR YOĞUNBAKIMIZ"
"Hakimin Bebek sevkleri ile ilgili bilgin var mı?" sorusuna hemşire, Ecem Koç, "Trakya ve Çorlu bölgesinde çok fazla yoğun bakım yok. En iyi yoğun bakım bizdeydi. Bu nedenle diğer hastanelerden bize bebek gelirdi. Doğum oranımız çok yüksek. Yoğum bakımı gerçekten güvenilir olduğu için hamileler bizde doğum yapmak istiyordu. Günde 8 kez doğuma gittiğimizi biliyorum" dedi.
"YAŞARSA YAŞASIN"
Avukatın Fırat Sarı'nın "Boşver dopimin verilmesin yaşarsa yaşasın" sözlerini sorması üzerine Ecem Koç, "Konuşmaya şahit olmadım. 55 günlük zor bir bebek. Son çare kafadan damar yolu açarız. Çok zor açtık ve çalışıyordu. Dopamin küçük damarları yakar. Verilmemesi gayet yerinde olan bir ilaç" şeklinde konuştu.
SAVUNMA YAPMADI
Çocuk doktoru Mehmet Salih Kara savunma yapmak için geldi ancak savunma yapmak istemediğini belirtti.
"ALDIĞIM PARA EK MESAİ PARASI"
Hemşire Serenay Şenkalaycı, "Medicine şirketinden para alıyordum. Aldığım para ek mesai paraları. Aldığım paralar emeğimin karşılığı. Hasan Basri Gök'e, "Sen değiştirmiyor musun epikriz?" sorusunu sordum evet. Bunu daha önce hiç görmediğim tarzda bir denetim gördüğüm için o telaşla yaptım. Herkese bir şeyler sordum. İlk defa bir denetimde hasta yakınlarının arandığını vs. gördüm" dedi.
"FIRAT SARI'YA YÜZDE 35 PAY VERİYORDUK"
Avcılar Hospital Başhekimi Prof. Dr. Fethi Rüştü Yıldız savunmasında, "Fırat Sarı ile danışmanlık anlaşması imzaladım. Anlaşma yenidoğan yoğunbakım hizmetlerinin daha kaliteli sağlanmasını kapsıyor. Personel bizim personelimiz. Personel desteği konusunda Fırat Sarı ile görüşüyorduk. Maaşlarını biz ödüyorduk. Medisense şirketinden hemşirelere ödenen paralar konusunda bir anlaşmamız yok. Bu konuda bilgimde yok.
Hastanemizde sürekli çocuk hastalıkları uzmanı vardı. Bunlar dışında yenidoğan uzmanı vardı. İlker Gönen her gün gelip bakardı. Ciro artışları ile ilgili Fırat Sarı ile görüşmedim. Hasta sayıları azaldığı zaman memnuniyetsizlik var mı diye konuşuyorduk. Hasta sayısı azaldığı zaman sektörde bu konuşulur. Fırat Sarı yoğun bakımı işletmek için bize geldi. Hasta memnuniyeti ve daha kaliteli hizmet olması için yaptık. Sabit fiyat yoktur. Cirodan %35 pay veriyorduk. Ancak SGK'ya fatura ettiğimiz kısımda bu ödeme %20 şeklinde oluyor" dedi.
"HAKKIMDA HİÇBİR TAPE YOK"
Bağcılar Medilife Hastanesi Başhekimi, Çocuk Doktoru Cafer Akdur ise "Hakkımdaki iddiaların hiçbirini kabul etmiyorum. Ne örgüt üyesiyim. Ne de SGK'yı dolandırdım. Hakkımda hiçbir tape de yok. Ben çocuk doktoruyum. Başka bir diyeceğim de yok" dedi.
Akdur, "Hakkımdaki iddiaların hiçbirini kabul etmiyorum. Ne örgüt üyesiyim. Ne de SGK'yı dolandırdım. Hakkımda hiçbir tape de yok. Ben çocuk doktoruyum. Başka bir diyeceğim de yok. Fırat Sarı ve İlker Gönen'i de tanımıyorum. Ben yenidoğana hiç bakmadım. Yoğunbakımcı değilim. Ölümlerden de sorumlu değilim. Ben Başhekimdim ama sembolik olarak. Kağıt getiriyorlardı, imzalıyordum." ifadelerini kullandı.