Ege Denizi ile Akdeniz'in birleştiği Türkiye'nin güney ucunda bulunan Muğla'nın Datça ilçesi, ''sakinliği'' ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini kendisine hayran bırakıyor.
Yunan filozof Strabon'un, ''Tanrı uzun ve sağlıklı yaşatmak istediği kullarını Datça'ya gönderir'' dediği ilçe, temiz denizi ve bozulmamış doğasıyla dikkati çekiyor. Turizm sezonunun son günlerinin yaşandığı ilçede, bazı Datçalılar yat limanında balık tutarak zaman geçirirken, turistler ise plajda güneşlenmeyi tercih ediyor.
Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Datça'nın tarihi ve doğal güzelliklerine rağmen turizmden hak ettiği oranda pay alamadığını söyledi. Datça'nın turizm açısından çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Başkan Tokcan, ilçenin ''emekliler şehri'' imajını değiştirmek istediklerini belirtti.
İlçenin uluslararası Cittaslow (Sakin şehir) ağına katılmayı hak eden yerlerin başında geldiğini ifade eden Tokcan, ''Datça'ya sakin şehir unvanı kazandırmak için girişimlerde bulunmayı düşünüyoruz. Ancak Datça'nın gereğinden fazla sakin olduğuna inanan yurttaşlarımız var. Bundan dolayı sadece Reşadiye ve Eski Datça mahallelerini sakin şehir bölgesi olarak onaylatmak istiyoruz''
dedi.
ESKİ DATÇA VE REŞADİYE
İlçenin en eski mahalleleri olan Eski Datça ve Reşadiye tarihi sokakları ve tarihi evleriyle ziyaretçilerine farklı bir atmosfer sunuyor. Ünlü Şair Can Yücel'in ölümüne kadar yaşadığı evinin de bulunduğu Eski Datça, özellikle yaz dönemlerinde çok sayıda yerli turisti ağırlıyor. Taş döşeli yolları ve taştan yapılmış evleriyle ön plana çıkan Eski Datça, fotoğraf meraklıları için fırsatlar sunuyor.
İki asırlık Mehmet Ali Konağı'nın yer aldığı Reşadiye Mahallesi ise sahip olduğu doğal güzelliğiyle ilgi çekiyor. Yeşilin birçok tonuna ev sahipliği yapan mahallede sıralanmış zeytinlikler yerli halkın en önemli geçim kaynaklarından birini oluşturuyor.
