Hint ve Çin tapınakları
Malezya'da inancınıza uygun ibadet etme özgürlüğünüz var. Önce bir Çin tapınağına gidiyoruz. Altın çatılı rölyefleri ve fenerleriyle büyüleyici bir yer, Thean Hou Tapınağı. Akşamları fenerler yandığında daha da etkileyici bir atmosfere bürünüyor. İçeride ana tanrı Thean Hou'nun da aralarında bulunduğu üç tanrının heykelleri yer alıyor. Tapınak alanı içinde Çin zodyakının 12 hayvanının heykelleri de var. Adak adayanlar, dua edenler... Bağış yapanların adı küçük kağıtlara yazılıp özel bölümde sergileniyor. Selangor eyaletindeki Batu Mağaraları ise antik Hindu tapınağına evsahipliği yapıyor. Tapınağa 272 merdiven çıkılarak ulaşılıyor. Yol boyunca size maymunlar eşlik ediyor. Merdivenlerin başında ise gelenleri 43 metrelik dev Lord Murugan heykeli karşılıyor. Merdivenleri çıkmadan önce bir Hindu ayini izliyorum. Budist rahip sanskritçe dualar okurken onu dinlemeye gelenler yere oturup çember oluşturuyor. Rengarenk taze çiçekler, geleneksel çalgılar ayinin birer parçası. Ve elbette tütsüler... Budist rahibin sesi uzun süre kulaklarımdan gitmiyor.
Alışveriş deyince...
Kuala Lumpur'da her bütçeye uygun alışveriş seçenekleri var. Pavilion KL ve Suria KLCC, dünya markalarını bulabileceğiniz tipik alışveriş merkezleri. Pasar Seni'de (Merkez Pazar) ise yerel sanatçılar tarafından yapılmış el sanatları ürünleri bulabiliyorsunuz. Malay, Çin ve Hint kökenli kültürel ürünler, yerel kabilelere ait etnik objeler... Pazarlığın kıran kırana geçtiği yer ise geç saatlere kadar açık olan Çin Mahallesi (Petaling Caddesi). Kumaşlar, tişörtler, taze çiçekler, tedavi edici özellikteki bitkiler, sokak yemekleri ve elbette sahte çanta ve saatler... 100 ringgit'lik şal için pazarlığa 30 ringgit'ten başlayıp 60 ringgit'te bitirme şansınız var.
Baharatın cazibesi
Kuala Lumpur'da Malay, Çin ve Hint mutfağı ağırlıklı restoranlar sayıca fazla olsa da İtalyan, Portekiz gibi farklı ülkelerin mutfaklarını da bulabiliyorsunuz. Malay mutfağı bol baharat kullanması ve
Malezya'ya gitmek için sekiz güzel neden aromatik tatlarıyla ünlü. Tabaklara kremsi bir doku kazandırmak için bol Hindistan cevizi sütü kullanıyorlar. Karşı konulmaz kokuların kaynağı ise zencefil tomurcukları, yerel Pandanus bitkisi yaprakları ve kimyon gibi malzemeler. Çok sevilen Malay yemekleri arasında nasi lemak, satay ve rendang bulunuyor. Dövülmüş acı biberden yapılan sos sambal, yemeklere ayrı bir lezzet katıyor. Yemekler masaya büyük porsiyonlar halinde geliyor ve masanın ortasındaki döner tepsiye yerleştiriliyor. Herkes istediği yemekten istediği kadar tabağına alıyor. En salaş görünümlü restorandan bile damağınızda güzel bir tatla ayrılıyorsunuz.
Işıkların Bahçe Şehri
Sayısız park ve yeşil alanlarından dolayı Kuala Lumpur'a 'Işıkların Bahçe Şehri' de deniyor. Gezerken tropik bitkiler ve farklı türde hayvanlar arasında kaybolup zamandan kopuyorsunuz. Ziyaret etme fırsatı bulduğumuz Kuala Lumpur Kuş Parkı, 85 dönümlük araziye kurulmuş. 200 değişik türde 3 binden fazla kuşu barındırıyor. Dünyanın en büyük serbest uçuşlu kuş parkı. Papağanlar, flamingolar yanıbaşınızda. Buranın en havalı kuşları hornbill'ler. Koluma konan bir hornbill'le fotoğraf çektiriyorum. İkimiz de gururlu ve mutluyuz.
Langkawı'de iki gün
Malezya'da irili ufaklı çok sayıda ada bulunuyor. Kedah eyalatinde yer alan adalardan en büyüğü olan Langkawi'ye gitmek için Kuala Lumpur'dan uçağa biniyoruz. Adada ilk durağımız teleferik. Langkawi Cable Car, 919.5 metrelik uzunluğu ile 'tek ipli, en uzun serbest dönüş teleferiği'. Gunung Mat Chincang dağının tepesine vardığımızda yağmur ve sise rağmen Andaman Denizi, Langkawi adalar topluluğunun yanı sıra dik yamaçların ve izole ormanların soluk kesici manzarasının tadını doyasıya çıkarıyoruz. Ertesi gün ise tekneyle UNESCO'nun Küresel Jeopark ilan ettiği Kilim Doğa Parkı'nı geziyoruz. Mangrove (bir çeşit ağaç) ormanlarının arasındaki ilk durağımız bir mağara. Mağaranın duvarları yarasalarla kaplı. Fotoğraf makinelerinin, kameraların flaşları kapatılıyor çünkü tek bir flaş patlaması bile yarasaların çılgına dönmesine yetiyor. Mağaranın çıkışında ise bizi maymunlar karşılıyor. Her ne kadar insanlara alışık olsalar da ani hareketler ve sesler karşısında hemen savunmaya geçiyorlar. Bir sonraki durağımızda kartalları gözlemleme şansımız oluyor. Suya attığımız tavuk etlerine gelen kartallar teknenin etrafını sarıyor. İki yanımız ormanla çevrili nehirde ilerlerken modern dünyayı arkamızda bırakmanın hafifliğini hissediyoruz. Nehirdeki gezimiz gün boyu sürüyor.
Melaka'da duvar resimleri
2008 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren Melaka, Malezya'nın tarihi şehirlerinden. Kuala Lumpur'a iki saat uzaklıkta ama şehre yaklaşır yaklaşmaz yoğun bir trafiğin içinde kalıyorsunuz. Bir sayfiye şehri görünümündeki Melaka'da gruplar halinde gezen her milletten turiste rastlıyoruz. Turistlerin bir kısmı abartılı bir şekilde süslenmiş üç tekerlekli çekçeklerle geziyor. Süslemelerde Hello Kitty ağırlığını yadsımak imkansız! 1511 yılında Portekizli Amirel Alfonso d'Albuquergue tarafından yaptırılan A'Famosa kalesi, 1641 Hollanda işgali zamanında ciddi hasar görmüş. Yine de bu ikonik yapı şehrin turistik çekim merkezlerinden. Melaka ilk başta hayal ettiğimiz bir şehir gibi görünmese de, "biz buraya neden geldik" dedirtse de çıktığımız nehir gezisi bütün bu izlenimleri silmeye yetiyor. Yolculuğumuza duvarlarında çeşitli resimlerin (mural) bulunduğu eski ambarlar, eski dükkan evler eşlik ediyor. Nehir boyunca sıralanmış otellerin kafelerinde Avustralyalı, Avrupalı turistlere rastlıyoruz. Geleneksel Malay köyü (halkı gelenek ve göreneklerini hâlâ koruyor) Kampung Morten'i uzaktan da olsa görmek güzel. Buraya kadar gelmişken 338 yıllık tarihi bir binada hizmet veren Bistro Year 1673'e uğrayıp geleneksel Malay yemeklerinin tadına bakmayı da unutmayın.
Nasıl gidilir?
Türk Hava Yolları'nın, Kuala Lumpur'a direkt uçuşu bulunuyor. Prontotour da Türk Hava Yolları direkt uçuşları ile Malezya'ya kişiye özel tur paketleri düzenliyor.