Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, SABAH Tatil için kaleme aldı
Türkiye, dünyanın en büyük turizm ülkelerinden biri. Gerçekten ortada muhteşem bir başarı var. Yeter mi? O meşhur sloganla "Evet ama yetmez." Ancak bir hakkı da teslim etmemiz lazım. Türk turizmi dinamik yapısı, girişimci gücü, evrensel normlarda hizmet kalitesi, sahiplik yapısı, uygun fiyatları, tabiatı, kültürü ve tarihiyle eşsiz bir başarı hikayesi yazdı.
Avrupa'nın en çok 5 yıldızlı oteli olan ülkesiyiz. Sadece Antalya'daki 5 yıldızlı otel sayısı İspanya ve İtalya'dakinden daha fazla. Bunlar muhteşem rakamlar. İçinizden sayıya değil, niteliğe bak dediğinizi duyuyorum. Haklısınız. Ona da geleceğim.
Türkiye'nin turizmde yakaladığı başarı, sadece turizmi ilgilendirmiyor. Çünkü "Turizm sadece turizm değildir." Turizm doğrudan ve dolaylı 50 sektörü ilgilendiren bacasız bir sanayi. Küresel bir barış projesi.
Türkiye'nin GSMH'sinin yüzde 12'sini turizm gelirleri oluşturuyor. İstihdamın yüzde 10'unu turizm karşılıyor. Bu başarı hikayesi her şeyden önce '"Biz yapabiliriz" özgüveni veriyor.
300 GÜN GÜNEŞLİ
Türkiye, turizmde ilk 10 arasına girme hedefini tutturan bir ülke. Dünyada en çok turist gelen altıncı ülkeyiz. Gelir bakımından ise 12'nci sıradayız. Demek ki istenirse oluyor. Hedef konulunca başarılıyormuş.
Antalya, yerküre üzerinde Allah'ın en cömert davrandığı yerlerden biri. Tarım var, ticaret, turizm, tarih, tabiat, kültür ve gastronomi var. Hepsinden öte Antalya'nın bir hikayesi var. Daha ne olsun... Tarımdaki başarısı başka bir yazının konusu. Sadece şu kadarını söyleyelim Antalya olmasa dünya domates yiyemezdi.
Antalya gelişmişlik bakımından yedinci sırada yer alıyor. Turizm ve tarım potansiyelini tam kapasiteyle kullandığında ilk beşe rahatlıkla girecektir. Türkiye'nin 2023 hedeflerine giden yol, Antalya gibi büyük ekonomik potansiyele sahip illerin lokomotif role soyunmasından geçiyor. Geriye yaslanın ve birazcık düşünün. Antalya'ya dört saat uçuş mesafesindeki insanların 10'da birini bu şehre getirsek ne olur? Şehir dolar taşar. Antalya, dünya turizminin başkenti olacak bir yer. Senenin 300 günü güneşin olduğu bir güneş ülkesi.
HİKAYENİN BAŞLADIĞI YER
Gerçekçi olalım ve imkansızı isteyelim. Antalya'da her şey var. Anadolu'daki en çok antik şehir Antalya'da. En güzel sahil ve kumsallar Antalya'da. En güzel yaylalar Antalya'da. Dünyanın en güzel otelleri en uygun fiyatlarla Antalya'da.
Olmayan ne peki? Tanıtım. Aslında o da var. Ancak bir strateji dahilinde daha koordineli bir tanıtım yapılmalı. Bu noktada bir vurguda bulunmak isterim. Antalya, Antalyalılarındır. Antalyalı, Antalya'nın tanıtımında daha fazla inisiyatif almalı ve bunu birinci iş haline getirmeli.
Geçen yıl Antalya'ya yerli turist hariç 12 milyon insan geldi. En olumsuz koşullarda dahi bu kadar insan tercihini Antalya'dan yana kullanıyorsa vardır bir bildikleri. Bu kadar insan yanılıyor olamaz. Doğru bir planlama, sektörle daha fazla işbirliği, sağlanacak duygudaşlık ve takımdaşlıkla 2023'te 20 milyon hedefine ulaşmak zor olmayacaktır.
YENİ BİR SÖZ
Peki bize ne lazım? Yeni bir hedef. Yeni bir hikaye. Yeni bir söz. Yeni bir motto lazım. Bu yazının en büyük faydası da konuyu gündemimize sokacak olması. Unutmayın, her şey hayal etmekle başlar. Türkiye 2023'te 50 milyon turist hedfine ulaşacaksa Antalya'da 20 milyon turist hedefine varacaktır.
Antalya halihazırda ülkemize gelen turistin yaklaşık üçte birinden fazlasını ağırlıyor. Türkiye 50 milyona çıktığında Antalya'da kendiliğinden 20 milyona ulaşacaktır. Turizm ekonomisi 2015'te Türkiye'ye yaklaşık 34 milyar dolar kazandırdı. Bu rakam ülkemizin enerji ithalatına neredeyse yaklaşıyor.
Turizm ekonomisinin yarattığı doğrudan istihdam yaklaşık 2.1 milyon kişi. Türkiye otomotiv sektöründen 21 milyar dolar, turizmden ise 34 milyar dolar döviz kazandı. Rakamlar fazla söze gerek bırakmıyor. Turizmde sorunlarımız yok mu? Tabii ki var. Ancak sorunların çözümü de var.
Ne yapmalı?
Destinasyon ve dijital temelli yeni nesil tanıtım yapılmalı.
Antalya'da turizm 12 aya yayılmalı. Yeni ve farklı fiyat skalası ayarlanmalı.
Pazar çeşitliliği artırılmalı. Rusya ve Almanya'nın yanına yeni pazarlar konmalı.
Beş yıldızlı otellere beş yıldızlı çevre düzenlemesi yapılmalı. Daha fazla festival düzenlenmeli.
Yatak artışı durdurulup nitelik artışına gidilmeli. Kişiye özel hizmet anlayışına geçilmeli.
Dijital mecralarda tanıtım daha çok yapılmalı ve bu konuda arama konferansları düzenlenmeli.
Antalya'nın ve Antalyalının önüne hedef konulmalı sektör buna ikna edilmeli.
Tanıtım ve fiyatlandırma çalışmaları düşük sezonlar için yeni bir bakışla ayrıca düzenlenmeli.
Yerelden evrensele uzanan bir şehir kültürü ve sürdürülebilir turizm siyaseti oluşturulmalı.
Ürün çeşitlendirilmeli: Tarih, kültür, spor, yayla, spor, kongre, sağlık, gastronomi, eko turizm...
Antalya vilayeti, Turizm Özel Bölgesi ilan edilmeli. Yeni bir vizyonla ve özel sektör anlayışıyla yönetilmeli. Antalya'da Kültür ve Turizm Bakanlığı ofisi açılmalı.
