6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.
Çocukluk çağı kötü huylu kemik tümörlerinin tanı ve tedavisi nasıl olmalı? Uzman isim yanıtladı | Video

Çocukluk çağı kötü huylu kemik tümörlerinin tanı ve tedavisi nasıl olmalı? Uzman isim yanıtladı | Video

20.09.2021 | 14:49

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ali DeveciÇocukluk çağı kötü huylu kemik tümörleri nedir? Tanı ve tedavi süreci nasıl gelişir? Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ali Deveci, çocukluk çağında görülen kemik sarkomları hakkında merak edilenleri tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı.

Osteosarkom ve Ewing sarkom, çocukluk çağında görülen, kemikten kaynaklanan kötü huylu tümörlerdir. Oldukça nadir olarak karşımıza çıkan bu tümörler sıklıkla ekleme yakın bölgelerde, kol ve bacaklarda olan ve ani büyüyen şişlikler, inatçı ağrılar, gece ağrıları, eklemleri hareket ettirmede zorluklar ve bazen bu eklem ağrıları ile beraber ateş gibi sistemik bulgular ile karşımıza çıkar.

Bu tümörlerde çok dikkatli bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Rastlandıktan sonra düz grafiler ile değerlendirilmesi, yerleşimi ve yumuşak doku kitlesinin araştırılması oldukça büyük önem taşımaktadır. Şüpheli olgularda kesin tanı MR incelemesi ve gerektiği durumlarda tomografi ile konulur.

LEZYONLA KARŞILAŞILDIKTAN SONRA NE YAPILMALIDIR?
Lezyonla karşılaşıldıktan sonra ilk yapılması gereken hastanın evrelendirilmesidir. Primer tümörün yanı sıra, vücutta başka bir tümör olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır. Burada önemli organlar olarak; akciğerlerin, lenf nodlarının ve kemiklerin tomografiler veya PET/BT dediğimiz nükleer tıp incelemeleri ile değerlendirilmesi esastır.

Olası bir tanıda kemik tümörü şüphesi varsa bir sonraki adım biyopsi alınmasıdır. Hastanın tümörünün durumu, büyüklüğü, hangi kemikte yerleştiği ve hangi eklemin fonksiyonunu etkilediği gibi birtakım anatomik özelliklerinin anlaşılması ve hastaya dair kişiselleştirilmiş bir tedavi planının yapılması oldukça önemlidir. Bu plan bir anatomik onkoloğunun yanı sıra, çocuk onkolojisi uzmanı, deneyimli bir radyoloji uzmanı, patolog, nükleer tıp uzmanı ve rehabilitasyon ekibinin yer aldığı bir ortopedik onkoloji veya ortopedik tümörler konseyinde ele alınmakta ve karar verilmektedir.

ASIL TEDAVİ KOMBİNE BİR TEDAVİNİN UYGULANMASIDIR
Tedavi tümörün küçültülmesi ve içeriğinin daha ölü bir hale getirilmesi için bir kemoterapi uygulaması ile başlar. 6 – 12 hafta sürecek bir kemoterapi uygulamasından sonra tüm evrelemesi ve değerlendirmesi yeniden yapılmakta ve tekrar konseyde görüşülmektedir.

Cerrahi öncesi kemoterapi uygulamasından sonra tümörün çıkarılması, çıkarılabilirliği, çıkarılacak kemiğin yerine konacak metaryalin değerlendirilmesi ve bu ameliyat sonrası oluşabilecek fonksiyon kayıplarının değerlendirilerek bir ameliyat planlaması yapılır.

Ameliyatta esas olan, tümörlü kemiğin veya tümörlü dokunun geniş cerrahi sınırlarla çıkarılmasıdır. Bu tümör çıkarılma işleminden sonra oluşan boşluk, ileri yaştaki çocuklarda kemik protezleri ya da eklem protezleri, erken çocuklarda ve büyüme plağı açık olan çocuklarda da biyolojik rekonstrüksiyon yöntemleri ile tedavi edilmeye çalışılır. Cerrahinin mümkün olmadığı ya da ciddi fonksiyon kaybı olabilecek durumlarda tedaviye radyoterapi eklenebilir.

Ameliyattan sonra tümörün uzaklaştırılması ile birlikte, hastanın yaraları iyileştikten sonra cerrahi sonrası kemoterapi süreci başlar ve bu kemoterapi sürecine adjuvan kemoterapi adı verilir.

Yaklaşık 36 ya da 39 haftaya tamamlanan tedavi süreci sonrası hasta tekrar evrelendirilir ve vücutta herhangi bir tümör kalıp kalmadığı değerlendirildikten sonra hasta rutin kontrollerine alınır.

Sıradaki

OTOMATİK OYNAT

SON DAKİKA