Artvin'den 116 yaşında koronavirüsü yenen Fatma Nine sağlıklı yaşamın sırrını anlattı | Video

Artvin'den 116 yaşında koronavirüsü yenen Fatma Nine sağlıklı yaşamın sırrını anlattı | Video

14.12.2020 | 12:40

Artvin'de yaşayan 11 çocuk, 31 torun sahibi Fatma Akyüz (116), yakalandığı koronavirüsü yenerek sağlığına kavuştu. Sağlığına kavuştuktan sonra ilk isteği köyüne gitmek olan ve sağlığını doğal ürünlere borçlu olduğunu belirten Akyüz, "Allah bana uzun ömür verdi ve yaşadım, şükürler olsun. Köyün suyu, havası her şeyi güzel, uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrı köyde yaşamaktır" dedi.

Artvin'in Merkeze bağlı Dokuzoğul köyünde yaşayan Fatma Akyüz, koronavirüs vakaları artınca merkezde bulunan çocuklarının yanında kalmaya başladı. Bu sırada rahatsızlanan Akyüz, çocukları tarafından hastaneye götürüldü. Yapılan tetkiklerin ardından Fatma Akyüz?ün, Covid-19 testi pozitif çıktı. Tedbir amaçlı bir gün hastanede kalan Akyüz'ün tedavisine daha sonra evinde devam edildi. Tedavinin ardından hastalığı yenen Akyüz, bu sağlığını da doğal olarak tükettiği ürünlere borçlu olduğunu anlattı. Sağlığına kavuşan Akyüz?ün, ilk isteği ise yeniden Dokuzoğul köyündeki evine gitmek oldu.


"TEREYAĞI VE AYRANI ÇOK SEVİYORUM"
Hayatı boyunca köyde yaşadığını ve doğal ürünlerle beslendiğini belirten Akyüz, "Dokuzoğul köyüne gelin olarak geldim ve burada yaşamaya devam ediyorum. Geçen günler de dünya bir dolanıp geldi etrafımda. Hastalık öncesi bütün yemeklerden yiyordum ama şimdi yiyemiyorum. İlaçlar bana dokunuyor ama kızlarımın zoruyla ilaçlarımı içtim. Hayatım boyunca hastaneye gitmeyi hiç istemedim, hastanede de bir gece yattım. Allah bana uzun ömür verdi ve yaşadım, şükürler olsun. Köyün suyu, havası her şeyi güzel, uzun yaşamanın sırrı köyde yaşamaktır. Şehirde yaşamayı sevmiyorum, orada su bile içemiyorum. Köyde ne bulursak onu yeriz ama yediklerimiz doğaldır, her yediğimizi de kendimiz üretiyoruz. Ben zeytin ve bal yiyorum, bu tür doğal ürünlerin hepsini çok seviyorum. Evlatlarımdan Allah razı olsun, bana her şeyi yediriyorlar ve çok iyi bakıyorlar. Tereyağını çok seviyorum, biterse ne yerim diye düşünüyorum. Tereyağını köy ekmeğine sürerek yiyorum. Yoğurttan ayran yapıyorum, ayranı da seviyorum" dedi.


"HERHANGİ BİR AĞRISI OLMADI, SADECE BİRAZ ÖKSÜRÜYORDU"
Fatma Akyüz'ün kızı Müşerref Polat, annesinin kız kardeşinin evinde hastalandığını ifade ederek, "Vücudunda biraz kırgınlık oluşmuş, yüksek ateşi çıkmadı. Annemiz Covid-19 olduğunda herhangi bir ağrısı yoktu gayet normaldi, sadece biraz öksürüyordu. Bir akşam hastanede kaldı, sonra 10 gün il merkezinde kardeşlerimizin yanında kaldı. Sağlığına kavuşunca hemen köye gelmek istedi ve kendisini köye getirdik. Annem önceden yeme içme konusunda hiçbir şey ayırt etmezdi. Süt, yoğurt, bahçeden elde ettiğimiz sebze-meyve hepsini tüketiyordu ama yaşlandıkça artık yemek seçmeye başladı. Bir öğün yemek yese ikinci öğün yemek istemiyor. Annem çalışkan kadındır, 11 çocuk büyüttü, bağda, bahçede çalıştı. Annem, köyü çok seviyor, ablam da bu köyde yaşıyor. Bizler de yanına geliyoruz" diye konuştu.


Annesinin gençlik yıllarında çok zorluk çektiğini anlatan Ayfer Atun, "Eskiden bahçede çalışırdı, hayvanlarımız vardı, onlarla ilgilendirdi. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarımızdan etlik keserdik. Bolca kavurma yapardık, tenekelere doldurduk ve kış boyunca yerdik. Bal, süt, yoğurt, tereyağı, ayran gibi doğal ürünler yerdik. O yüzden annem de çok sağlıklı" ifadelerini kullandı.


ANNESİ İÇİN ÖZEL KARIŞIMLAR HAZIRLADI
Annesinin hastalık sürecinde neler yiyip içtiğini anlatan Şengül Atun ise, "Bende köyde yaşıyorum. Annem hastalanınca çok üzüldük. Anneme köyden ayran, tereyağı ve bal götürdüm onları ezdim pekmez ile karıştırıp içirdim. Tereyağın içerisinde ceviz ve soğan kavurdum, onları yedirdim. Ihlamur içirdim, ayva kabuğunu kaynatıp içine kuşburnu ve kekik atıp içirdim. Ayrıca dut pekmezinin içine karabiber koyup anneme yedirdim. Allah?a şükür annem bu hastalığı atlattı ve iyileşti. Bu süreçte anneme meyve de çok yedirdim, özellikle nar çok tüketti" şeklinde konuştu.

Sıradaki

OTOMATİK OYNAT

SON DAKİKA