Bakan Bozdağ, Sheraton Otel'de, düzenlenen "Türk Hukuk Sisteminde Aile, Çocuk, Kadın Çalıştayı" açılış programında, Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın katili Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken'in cezaevinde vurulması ile ilgili değerlendirmede bulundu. Bakan Bozdağ, F tipi cezaevleri en yüksek güvenlikli cezaevi olduğunu vurgulayarak şunları dedi:
" Bu cezaevlerine dışarıdan herhangi birinin orada görev yapanlardan destek almadan, silah veya başka bir şey sokması imkansızdır. Gerçekten çok ciddi güvenlik tedbirleri var, orada çok ciddi çalışmalar var. Bütün bunları herhangi birinin başarma imkanı yok. Bizim değerlendirmelerimize göre içerde görev yapan bir infaz koruma memurundan veya diğer bir çalışandan destek alınarak yapılabilecek bir çalışma olduğun değerlendiriyoruz.
Bir Adalet Müfettişini, İki Ceza Ve Tevkif Evleri Kontrolörünü olayın olduğu gün tetkik etmek ve sonunda gerekli incelemeler yapıp rapora bağlamak üzere mahalline gönderdik ayrıca Adana Cumhuriyet Başsavcığı'da bu konuda bir Adli soruşturma başlattı, soruşturma bütün detaylarıyla şu anda sürüyor."
"Elde edilen ilk bilgilere göre silahın içeriye oradaki bir görevli tarafından sokulduğuna dair bulgulara rastlandı" diyen bakan Bozdağ şunları söyledi:
" Şu anda göz altına alınmış durumda dışarıda ona yardımcı olan başkaları var onlarla ilgilide yine aynı şekilde göz altılar var ve soruşturma devam ediyor.
Öte yandan 2 cezaevi müdür ile 3 görevli açığa alınmıştır. Soruşturma bittikten sonra bütün gerçekler ortaya çıkacaktır. Ama bu kabul edilebilir bir durum değildir.
Adalet Bakanı olarak cezaevine silahın içerden yardım suretiyle sokulabilmiş olmasını savunmak mümkün değil, gerçekten bu güvenlik açısından bir zafiyettir. Bu nedenle bu konuda ihmali, kusuru, kastı olan kim varsa onlarla ilgili her türlü adli ve idari tahkikat yapılacak ve gerekli müeyyideler uygulanacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın."
YSK'nın yasa gereği seçmenlere ait verileri siyasi partilere belli bir usulle verdiğini hatırlatan Bozdağ, "Bu uygulama 2008'den itibaren devam etmektedir. Ortaya çıkan bilgilere baktığımızda bunun 2009 yılı itibariyle seçmenler olduğunu gördük. Yani inde çocuklar yok. Seçmen olmayan kişiler yok. Tamamen 1991 ve önceki doğumlara ait veriler olduğunu görüyoruz. Bunun YSK üzerinden veya bir parti üzerinden sızma ihtimalini ben görmüyorum. Çünkü bu ancak elle verilebilir işin doğrusu. Verilerin tamamı bir arada. YSK yasa gereği bunun seçime giren bütün partilere veriyor; sadece bir partiye değil. Bu partilerden kim üzerinden sızdığına ilişkin bir takım değerlendirmeler yapılıyor. Zannedersem tarih yanlış olabilir ama CHP bu listeleri kendi sitesinde de yayınladığına dair veriler var, 2013 yılına ait. Farklı veriler ama bunların partiler üzerinden başka yerlere intikal ettiğine dair şuanda veriler var. Bununla ilgili adli soruşturma devam ediyor. Soruşturma sonucunda bu işin aslı ortaya çıkacaktır, hangi partiden, hangi yerden çıktığına ilişkin orada daha net sonuçları görme ihtimalimiz olacaktır. Şuandaki ilk verilere baktığımızda, CHP üzerinden bunun paylaşıldığına dair şeyler de var ama bunun net sonuçları adli tahkikat üzerinde ancak netleşebilecektir" ifadelerini kullandı.
"SEÇMEN BİLGİLERİ ANONİMLEŞTİRİLECEK"
Seçim kanununda ve diğer kanunlarda yenileme çalışması yaptıklarını söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti:
"Seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanun da, siyasi partiler kanunu da, milletvekili seçimi kanunu da bu çerçevede yenilecek kanunlardır. Bu olay da bize gösterdi ki; seçmenlere ilişkin verilerin bazı verileri saklayarak verme konusunda bir adım atmak lazım. Onun için önümüzdeki seçimlerde YSK, seçmenlere ait verileri şuan ki şekliyle, bütün detayları vermesinin önüne geçilecek. Yasal düzenleme yapacağız. Bunun hazırlıkları da sürüyor. Seçmen listeleri yine partilere verecektir, sandık esaslı verecektir ancak bilgiler anonimleştirilecektir. Sadece isim, soy isim ve sandık numarası. Yani adrestir, doğum yeri, doğum tarihi gibi bilgiler verilmeyecektir. Bunlar seçmen bilgi kartlarında yer alacak, seçmenlere bu verilecektir ama siyasi partilere verilen listede isimler ve sandık numaraları olacak onun dışında herhangi bir veri bulunmayacaktır. Şuanda bizim düşündüğümüz formül böyle bir formül. Yoksa siyasi partilere verileri hiç vermemek değil, dediğim usulde sandık ve seçmen isimlerini sadece vermeyi esas alan bir düzenleme hazırlığındayız."