Ne terör ne yoksulluk ne de göç... Günlerdir herkes, Bitlis'in üniversite sınavı LYS'de TS puan türünde birinciliğini konuşuyor. Planlı bir çalışmanın ürünü mü, tesadüf mü yoksa bazılarının dediği gibi kopya mı? Başarıyı, Vali Nurettin Yılmaz ile konuşuyoruz. "Atılan her taş yerini buldu" diyen vali, bir buçuk yıl önce Ankara'dan tayin olmuş. 50 yaşında... İlk valilik ataması buraya yapılmış. Başarını mimarları olarak da ekibini gösteriyor. Ardından da başlıyor anlatmaya:
TEMİZLİKLE BAŞLADIK İŞE
"İşte ekibim... Kaymakam ve müdür arkadaşlarım. Öğrencileri ve velileri çıkarınca bir 10 bin kişilik ekip yaptı bunu diyebiliriz. İşe temizlikle başladık. İşkur 2 yılda okullarımıza bin 132 kişilik destek sağladı. Bir okul temiz olmazsa öğrenciyi orada tutamazsınız ve getiremezsiniz. Güvenlik de çok çok önemli tabii... Bitlis'te köye gönderdiğimiz kadın-erkek bütün öğretmenler rahatlıkla gidiyorlar, zorlanmıyorlar. Bu çok önemli. Mehmetçiğimiz gece gündüz çalışıyor. En güvenli il sıralamasında 9'uncuyuz."
ÖĞRENCİ DEĞİL TALEBE
"Polisler var yıllardır burada seve seve görev yapan. 15 yıllık polisler. 10 senedir görev yapan öğretmenler var. Tarım ve hayvancılıkta önemli gelişmeler kaydettik. Güroaymak'ta iki tane süt tankı kurduk. 100 kilo ile başlayan süt 1.5 tona yaklaştı. İnsanlar iyi besleniyorlar. Ahlat, Adilcevaz'da patates ve domates, Güroymak'ta kavun karpuz, Hizan'da fındık, tütün... Sanayi gelişiyor, turizm gelişiyor. Kültür Müdürlüğü'nün her ilde bir kütüphanesi var artık. Adilcevaz'da geçenlerde bir tane daha açıldı. Ahlat'da bir vatandaş kütüphane açtı. Kütüphanelerde internet erişimi var. Kız yurdu yapıldı. 5 tane yurdu biz ihale ettik. Arsaların imar sorunu ile ilgili en ufak bir sorun bile yaşamıyoruz. Sosyal yardımlaşma vakıflarımız öğrencilerimize yıllık 3 ile 5 milyon arası para ödüyor çocuklara. Okullar geziye mi gidecek ya da bir ihtiyaçları mı var, öğrenci mi ödüllendirilecek eğitimle ilgili ne talep geliyorsa bunları karşılıyoruz. Biz eğitimde öğrenci kelimesini değil talebe kelimesini kullanıyoruz. Talep eden yani. Ne talep ediyorsa biz onu karşılamak zorundayız. Gidip soruyoruz öğrencilere ne istiyorsunuz diye. Onlarla kahvaltı ediyoruz."
DAĞI DÜŞÜNEN YOK BİZDE
"Öğrenciler çok gayretli bir kere. Onların hiçbirinin dağa bayıra gidelim diye düşünceleri yok. Aileleri zenginleşiyor, durumları iyi hale geliyor çocuklar da bu zenginlikten paylarını alıyorlar öyle olunca yemeleri içmeleri düzenli. Bütün kitapları ücretsiz dağıtılıyor. Arkadaşlarımız kıyafetlerini ayakkabılarını temin ediyorlar. Bu yıl bir tır dolusu ünlü bir Fransız markası tişört dağıttık, vatandaş gönderdi. Adını bile açıklamadı dağıtan kişi. Vatandaşın ne ihtiyacı varsa bulabilecekleri ücretsiz bir market var. İşadamlarımız gönderiyor buraya malzemeyi. Hepsi markalı kaliteli şeyler. Salça fabrikası açılıyor, patates üretimimiz ki kumpirlik patates üretiliyor geçen sene yok sattı. İl Kültür Müdürlüğümüz sosyal faaliyetlerde üst seviyede. Geçen hafta burada New York'ta 5 minarenin çekimleri vardı kimse güvenlik istemedi rahat rahat çalıştılar. Bölgeyle ilgili mayın patladı haberleri daha revaçta olduğundan kimse haber yapmıyor bunları. 3-4 yıldır kademe kademe yükselmiş Bitlis'in başarısı. Bu yıl tavan yaptı. ''
LAPTOP, FİTİLİ ATEŞLEDİ
"Geçen sene bir okula gittik ve dedik ki '440 puan ve üzeri alan çocuklarımıza laptop hediye edeceğiz.' Öğrencilerden haber geldi bize, 'Hepimiz 440 alıp valiliği iflas ettireceğiz' diye. Ona yakın birşey de oldu zaten. Onlarca laptop dağıtıldı çocuklara, 440 ve üzeri puan alanlara. Sadece bir ilçede 45 bilgisayar dağıtıldı. İyi ki bu sene aynı sözü vermedik, gerçekten iflas ederdik (gülürek)... Bilgisayarlarını da kaymakamlarımız dağıttı."
İŞTE VALİ VE "AİLE VE ÖĞRENCİLERLE BİRLİKTE BAŞARININ MİMARI" DEDİĞİ EKİBİ...
Vali Nurettin Yılmaz, SABAH muhabiri Mediha Olgun'a, "Başarıyı ekip olarak birlikte sağladık" dediği ekibini tanıttı, ardından da onlarla birlikte böyle poz verdi. Ama yapılan bu eğitim hamlesinin başka aktörleri de var elbet. Huzuru sağlayan güvenlik güçlerinden, fedakâr ailelere ve yatırım yapan vatandaşlara kadar...
