Türkiye'nin
ilk tekstil kuruluşlarından olan Akfil'in 90 yaşında ölen sahibi Mehmet Ata Mermerci'nin 100 milyon dolarlık mirası, 17 yıldır paylaşılamıyor. Son olarak, Kuruçeşme'de Boğaz'a nazır milyonlarca lira değerindeki gayrimenkulle ilgili ortaklığın giderilmesi davasında mahkeme, icra yoluyla satışa hükmetti. Ancak bilirkişi raporuyla gayrimenkule değerinden daha az fiyat biçildiğini iddia eden, Mehmet Ata Mermerci'nin kardeşi Ahmet Süha Mermerci ile akrabası Yavuz Tomanbaş Mermerci itirazda bulundu. Derin Mermerci, Ender Mermerci ile Yosun Sedef Reza'nın davacı olarak gösterildiği dilekçede şu iddialara yer verildi: "İcra yoluyla satış davasında taşınmaz üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldı. 1931'de yapılan ve önce ev olarak kullanılan binalar iskân ruhsatlı olarak sayılmaktadır. Bu ruhsat binanın değerini artırmaktadır. Bilirkişi bu hususa hiç değinmemiştir. Bilirkişi binanın yıpranmış olduğundan bahsetmiştir. Bina yıpranmış olmadığı gibi 600 metrekare kapalı alanı mevcuttur. İstanbul'un en kıymetli yeri olan Boğaz alanı içinde olması bile binanın değerini yükseltir. Turizm amaçlı değerlendirildiğinde de taşınmazın değeri artar. Gayrimenkul iyi incelenmediği gibi haksız ve yersiz rapor verilmiştir."
BİTMEYEN MİRAS KAVGASI
Mehmet Ata Mermerci'nin Akfil Tekstil şirketinin yönetimindeki iki kardeşi, yengelerini ve çocuklarını 100 milyon dolarlık servetten mahrum etmeye çalışmakla suçlamıştı. Ender Mermerci ve kızları, aile reislerinin ölümüyle birlikte Akfil'in yönetimine katılmadıklarını, yönetimde kalan iki amcanın ise ilk etapta şirket merkezindeki kasayı kendilerinden habersiz boşalttığını iddia etmişti. Akfil'i yöneten kardeşlerden Sadullah Sefa'nın şirketin yurtdışı işleriyle meşgul olduğu, Ahmet Süha'nın ise özel zevkleri peşinde koşup şirketle ilgilenmediği öne sürülmüştü.