Marmara Denizi'nde, 17 Ağustos Marmara depreminin yıl dönümüne birkaç gün kala dün sabaha karşı meydana gelen deprem, paniğe neden oldu. Depremin en fazla hissedildiği Yalova'da halk sokaklara döküldü. Kandilli Rasathanesi'ne göre; merkez üssü Marmara Denizi olan 3.8 büyüklüğündeki deprem, Yalova açıklarında yerin 8.83 kilometre derinliğinde dün 04.01'de gerçekleşti. Can ve mal kaybı olmadı. Bu depremden 7 dakika sonra ise merkez üssü Yalova Çiftlikköy'de artçı bir sarsıntı daha yaşandı. Uzmanlar ise bu deprem için "Beklenen Marmara depreminin ayak sesleri" yorumunu yaptı.
FAYDAKİ AKTİVİTENİN KANITI
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Övün Ahmet Ercan, beklenen Marmara depremine kadar bu tip depremciklere sıkça rastlanabileceğini söyledi. Bu depremciğin beklenen Marmara depreminin ayak sesleri olduğunu ifade eden Ercan, "Marmara Bölgesi her geçen gün daha fazla geriliyor. 7 büyüklüğünde beklediğim Marmara depremi yerin 10 kilometre dibinde gerçekleşecek ve yaklaşık 20 saniye sürecek" dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Şükrü Ersoy ise Yalova'daki depremin Kuzey Anadolu fayının canlı olduğunu gösterdiğini belirtip "Büyük depreme kadar İstanbul ve Tekirdağ'da 4 ila 5 büyüklüğünde depremler olabilir" dedi ve şunları söyledi: "1509'daki deprem tekrarlanırsa, İstanbul'da zeminin olumsuz anlamda genişlemesine bağlı olarak 82 bin bina yıkılabilir, 450 bin insan kaybı yaşanabilir. Marmara depremi eninde sonunda olacak."
'YAKIN VADEDE UMMUYORUZ'
Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Recep Hayri Eren ise 3.8 büyüklüğündeki depreme ilişkin, "Çınarcık-Yalova hattında yakın vadede Kuzey Anadolu Fayı'na bağlı bir hareket, deprem ummuyoruz" dedi. Eren, şunları söyledi: "Aslında bu büyüklükteki depremi sadece hissettiğimizde farkında oluyoruz ama 4'ten başlayarak büyüyen depremler bizim için enteresan. Şimdiki halde bu deprem, ana faydan kaynaklanan bir kırıklanma değil, kendi içinde yerelde olan birikimlerin boşalmasından kaynaklandı. Yerelde mevzi olarak biriken enerjilerin kısmi boşalmasından doğduğunu düşünüyoruz. Bu faylar, büyük deprem oluşturmayan ancak düşeyde bir atım sağlayan daha çok jeotermal kaynaklara yaklaşıyor. Bu depremler, neredeyse bize yarar sağlayacak vasıfta fay kırıkları olarak düşünebileceğimiz türdendir."
80 ŞEHİR İSTANBUL DEPREMİ İÇİN HAZIR
AFAD, İstanbul'da yaşanabilecek olası bir büyük deprem durumunda, 80 ilin yardıma koşacağı afet müdahale planını hazırladı
AFET ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) İstanbul'da yaşanabilecek olası bir depreme karşı, 80 ilin görevlendirileceği "afet müdahale planını" tamamladı. İstanbul'da deprem olursa 80 il İstanbul'un yardımına koşacak. AFAD Başkanı Dr. Ali Fuat Oktay, "İstanbul da herhangi bir depremde, 80 ilin İstanbul'un neresinde, hangi görevi yapacağı bellidir. Herhangi bir talimat olmaksızın 0'ıncı dakikada harekete geçebilecekleri sistemi kurduk. Toplanma merkezleri, nakliye alanları, haberleşme alt yapısı tüm detayları belirledik. İstanbul tek başına 80 şehre destek verebilir ama 80 il ancak tek bir İstanbul'a destek olabilir" diye konuştu. Oktay, 81 ilde herhangi bir afet sonrası neler yapılacağının belirlendiği "Türkiye Afet Müdahale Planı" (TAMP) ile afet yaşanmadan önce il il risklerin neler olduğunu ve gerekli önlemleri saptayan "Türkiye Afet Risk Yönetim Sistemi"nin (TAFRİSK) detaylarını SABAH'a anlattı:
81 İLİN DE RİSK HARİTASI
"TAMP olarak adlandırdığımız bu sistemde sadece İstanbul değil, tüm illerin afet müdahale planlarını tamamladık. Her il bir diğerine destek verecek. Görev ve sorumlulukları belirli şu anda.
Müdahale planında 28 ana hizmet grubu var. Arama, kurtarma, beslenme, barınma, ulaşım, nakliye, haberleşme, enerji, bilişim ve içme suyu teminine kadar... Her bakanlığın görev ve sorumlulukları var. Yereldeki kuruluşların da ne yapacağı, nasıl yardıma koşacağı belli.
Buna ilave olarak "TAFRİSK oluşturuyoruz. Afetler olmadan önce önlenmesine yönelik sistemimiz. 81 ilin risk haritaları çıkarılıyor. Hedefimiz 2016'da tamamlamak. Burada tanımladığımız tehlikeler, örneğin deprem, kaya düşmesi, sel, heyelan gibi risklerle endüstriyel riskler ve sınırın dışından gelebilecek tehkilerdir. Örneğin, Ermenistan'daki bir nükleer santralin ülkemizi etkilemesi söz konusudur. Bu da bir risktir. Ya da Suriye veya Irak'tan gelebilecek insan kaynaklı riskler vardır. Bu şekilde sistem, hangi ilde ne gibi tehlikeler mevcuttur ve önlenmesi için neler yapılacağını belirlemek üzerine kurulmuştur." AFAD ayrıca bugün düzenleyeceği basın toplantısında İstanbul'un afet müdahale haritasını da kamuoyuna açıklayacak.
