İstanbul Ataşehir'deki lüks bir restoranda eşinin 3 yaşındaki yeğeni Y.K.'nın yüzüne sülfürik asit sıkan Cihan Araçman, şimdi cezaevinde yargılamanın başlayacağı günü bekliyor. "Aile benim çocuğuma ilgi göstermiyordu, kıskandım" diyen Araçman'ın arkadaşı K.S., "kimyasal enişte"yi anlattı. Birkaç yıl önce tanıştığı ve ailece görüştüğü Araçman'ın gösterişi sevdiğini söyleyen K.S., "Her zaman arabasının, evinin, karısının, çocuğunun güzel olması gibi bir kaygısı vardı" dedi. K.S., Cihan kendisine anlattığını kaydederek, şunları ifade etti: 'Tanımadığımız biri, bilmediğimiz bir sebeple Y.'nin yüzüne kimyasal madde attı. Herkes hastanede. Ben evde oğluma bakıyorum. Sanırım Y. bir gözünü kaybetti ama diğer gözü için hâlâ umut var. Lütfen Y. için dua et' dedi. Gözaltına alınmadan önce de telefonla konuştuk. 'Restoranda kamera görüntüleri varsa yok edilmesini istemiyoruz. Emniyette tanıdığın birileri var mı?' diye sordu. Birkaç saat sonra yakalandığını öğrendim."
'SİVRİ HAREKETLERİ VARDI'
Araçman'ın arkadaşı K.S., anlatımlarını şöyle sürdürdü: "Çok şaşırdım ve üzüldüm. Cihan'ın sivri hareketleri vardı. Çok gösterişi sever, sabırsız ve ısrarcı biriydi. İş anlamında zamanla olması gereken bir şeyde bile çok ısrar eder ve buna takardı. Bu tavırlarının aşılamayacak bir duruma geldiğini fark etmedim. Arabasının, evinin, karısının hatta çocuğunun güzel olması gibi bir kaygısı vardı. Oğlu güzel olmasaydı ne yapardı bilmiyorum. Babasıyla Cihan'ın oğlunun doğum gününde tanışmıştım. Çok ciddi bir adam. Bastırılmış duygularının, babasının onu yetiştirme tarzından kaynaklandığını düşünüyorum."
* Habertürk
Asitli saldırıya uğrayan 3 yaşındaki çocuğun ailesi yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada şöyle denildi:
"Öncelikle belirtmek isteriz ki yayın organları tarafından 'Asitli Saldırgan' olarak ifade edilen kişinin Emniyet Birimleri tarafından bir aile yakını olduğunun tespit edilmiş olması ailelerimizi ve bizi derinden sarsmıştır.
Ancak olayın mağduru oğlumuz Yaman'ın maruz kaldığı bu saldırıyı gerçekleştiren saldırganın belirlenmiş ve yakalanmış olması aynı zamanda hepimizin acılarını hafifletmiştir.
Saldırganın yakalanmasını sağlayan ve belki de bu olaya tepki duyan tüm insanların acılarını hafifleten tüm emniyet birimlerine başta İstanbul Asayiş Emniyet Şube Müdürlüğü olmak üzere Cinayet Büro Amiri Sayın Oktay Kapsız nezdinde sonsuz teşekkürlerimizi sunmak isteriz.
Bundan sonraki süreçte saldırganın yasal düzenlemeler çerçevesinde en ağır ceza ile cezalandırılması için biz ve avukatlarımız elimizden geleni yapacağız. Bununla beraber, tüm söylentilerin aksine; herhangi bir kurumdan veya diğer 3. kişilerden destek beklemeden tamamen kendi maddi imkanlarımız çerçevesinde Yaman'ın doktorlarının ve hemşirelerinin her türlü teşekkürü yetersiz bırakan üstün çabaları ile bugüne kadar verdiğimiz mücadelemiz, oğlumuzun sağlığına kavuşması için bundan sonra da devam edecektir.
Çünkü bizim en büyük önceliğimiz, oğlumuz Yaman'ın kendisine yapılan saldırı nedeni ile yaşadığı fiziksel ve psikolojik tahribatı bir an evvel atlatmasıdır. Bu sebeple, bu olay ile ilgili yalnızca gerekli açıklamaları yapmakla yetinmek ve bütün vaktimizi Yaman'ın sağlığına kavuşması için harcamak istiyoruz. Çünkü Yaman'ın özellikle yaşadığı psikolojik tahribatı atlatması için her anın önemli olduğunu ve her an onun yanında olmamız gerektiğini biliyoruz. Biz oğlumuz Yaman'ın yeniden sağlığına kavuşacağı güne kadar yalnızca onun yanında olmak istiyoruz. Bu duruma başta yayın organları olmak üzere herkesin saygı göstermesini temenni ediyor, biz ve ailemiz hakkında ortaya atılan iftira ve asılsız haberlere itibar edilmemesini rica ediyoruz.
Yaşadığımız ve halen zaman zaman bir kabus olmasını dilediğimiz bugünlerde bizi yalnız bırakmayan, özellikle bizi tanımamasına rağmen yaşadığımız acıları kendisine yakın eden herkese en içten teşekkürlerimizi sunar durumu kamuoyunun bilgilerine sunarız.
Saygılarımızla.
Annesi Işıl Güven. Babası Cenk Kocakaya."
