Fadimeana (41) ve Adalet Meşe (40) çiftinin üç çocuğundan biri olan Bekir Meşe'nin hayatı, iki yıl önce bir aracın çarpması sonucu tamamen değişti. Ağır yaralanan, iki kez duran kalbi yeniden çalıştırılan Bekir'in yaşaması neredeyse mucizelere bağlandı. Doktorlar, ''Her şeye hazırlıklı olun, her an kaybedebiliriz'' dese de, aile oğullarından ümidini hiç kesmedi.
Olaydan iki ay sonra bilinci açıldıktan sonra yatağa bağımlı yaşayan, vücudundaki çok sayıda kırık ve beynindeki ödem için tedavi gören Bekir, aylar sonra sadece gözleriyle iletişim kurmaya başladı.
"YAŞASA BİLE YÜRÜYEMEZ"
Solunum cihazıyla yaşatılan ve karnındaki sondadan beslenen çocuğa psikolojik destek de verildi. Bekir Meşe, tedavi sürecinde "Yaşasa bile yürüyemez, yatağa bağımlı olur" denilse de ayağa kalkmayı başardı. Ellerini ve ayaklarını rahatça oynatan, solunum cihazından kurtulup ağız yoluyla beslenen Bekir Meşe artık desteksiz yürüyebiliyor. Devam eden fizik tedavi sayesinde, çocuk hızla sağlığına kavuşuyor.
ANNELER GÜNÜNDE KONUŞMAYA BAŞLADI
Fadimeana Meşe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evladının, Allah'ın izni, doktorların ilgisi ve sevgisiyle yaşama bağlandığını söyledi.
Oğlunun moral ve motivasyonunu da artırmak için de büyük çaba gösterdiklerini ifade eden anne Meşe, "Bekir'in Beşiktaş takımına büyük tutkusu var. Evladımın bilinci açıldıktan sonra hemşireler, doktorlar forma getirdi, siyah beyaz hediyeler verdi." diye konuştu.
Neredeyse bir yıl boyunca sadece göz teması kuran oğlunun hızla sağlığına kavuştuğunu belirten Meşe, şunları kaydetti:
"Geçen yıl Anneler Günü'nde konuşmaya başladı. İlk kelimesi de 'anne' oldu. Dünyalar benim oldu. Mutluluktan ağladım. Sonra ayağa kalktı. Belirli aralıklarla evimize gelen sağlıkçılar, kapıyı Bekir açınca inanamadılar. Doktorları hala inanamıyor, 'bu çocuktan hiç umudumuz yoktu' diyorlar."
Bekir Meşe de en büyük hayalinin, Beşiktaşlı futbolcularla tanışmak olduğunu dile getirdi.
BEKİR İÇİN HERKES SEFERBER OLDU
Çocuğun doktoru, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sevgi Pekcan, yaşama azmiyle dolu Bekir'in hızla sağlığına kavuşmasından büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
Tüm sağlık çalışanlarının Bekir için adeta seferber olduğunu aktaran Pekcan, şöyle konuştu:
"Artık konuşuyor, yürüyor, solunum cihazına bağlı değil. Uzun süre solunum cihazına bağlı kaldığı için ses telleri etkilenmiş. Konuşması henüz tam olmasa da söyledikleri anlaşılıyor. Konuşma eğitiminin ardından eski haline dönecek. Beyin ödemi tedavisini başarıyla atlattı. Aile ve sağlık çalışanlarının desteğiyle Bekir hayata döndü. Hemşirelerimiz büyük fedakarlık gösterdi. Siyah beyaz oyuncaklarla Bekir'in mutlu olması sağlandı. Serviste hep Beşiktaş forması giydi. Bu tür vakalarda geriye dönük, yaşama bağlayacak şeyler önem taşıdığı için büyük ihtimalle Beşiktaş sevgisinin de çocuk üzerinde etkisi olmuş olabilir. Çocuk için Beşiktaş amaç olmuş olabilir."
RUH SAĞLIĞI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ETKİLİYOR
Hastanenin Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ayhan Bilgiç ise ruh sağlığının bağışıklık sistemini etkilediğine dikkati çekti.
Ruhsal bozuklukların bağışıklık hücrelerinde de azalmaya neden olabildiğine işaret eden Bilgiç, "Çocukla, sevdiği takım vasıtasıyla dahi olsa ailesi ilgilenmiş oldu. Bu durum, çocuğu ruhsal yönden etkileyerek bağışıklık sistemine etki etmiş olabilir." diye konuştu.
