Çağıl Şimşek, evlilik yıldönümünde ayrı yaşadığı eşi Elif Şimşek ile barışmak için parti düzenledi, yere ateşten yazı yazdı. Ancak 45 gün sonra eşini arabasında kurşun yağmuruna tuttu. Şimşek için 23 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır'da 11 Kasım 2013 tarihinde evlenen 27 yaşındaki Çağıl ve 24 yaşındaki Elif Şimşek çifti bir süre sonra ayrılarak ayrı evlerde yaşamaya başladı. Bir sürücü kursunda eğitmen Çağıl Şimşek, alışveriş merkezinde yönetici eşi Elif Şimşek ile barışmak için evlilik yıldönümü olan 11 Kasım 2015 günü gazetecileri de davet ederek parti düzenledi. Eşinin yaşadığı evin karşısında ev kiralayan Şimşek, balkona üzerinde "Elifim çok özür dilerim. Beni affedip, 3 yıl önce bugünkü gibi evet der misin?" yazılı pankart astı. Telefonla arayıp balkona çağırdığı eşine evin terasından bir demet çiçek indiren Şimşek, yola ateşle "Seni seviyorum Elifim" yazdı. Eşini barışmaya ikna etmek için havai fişek patlatan ve konfeti atan Şimşek, evden inen Elif Şimşek'in parmağına yüzük takarak, limuzin ile yemeğe götürdü.
45 GÜN SONRA KURŞUN YAĞMURU
Gazetecilerin önündeki bu şovun ardından barışan çift, kısa süre içinde yeniden sorun yaşamaya başlarken, evi terk eden Elif Şimşek ailesinin yanına yerleşti. Şiddet gördüğü gerekçesiyle eşinden birçok kez şikayetçi olan Şimşek, bu süreçte işinden ayrılarak bir kozmetik firmasında çalışmaya başladı. Barışmalarından 45 gün sonra aracında bulunan Elif Şimşek'e kurşun yağdırarak ağır yaralayan Çağıl Şimşek, bir hafta sonra polise teslim oldu. Çağıl Şimşek tutuklandı. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede Şimşek'in 'Eşi kasten öldürmeye teşebbüs' ve 'Ruhsatsız silahbulundurma' suçlarından 14-23 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
"İSTESEM 100 DEFA ÖLDÜRÜRDÜM"
İddianamenin kabulünün ardından tutuklu sanık Çağıl Şimşek'in yargılamasına Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. İfadesi alınan Çağıl Şimşek, eşinin çalıştığı AVM'nin 22.00'de kapanmasına rağmen eve sabaha karşı 03.00-04.00 sıralarında geldiğini öne sürdü. Şimşek, şöyle dedi:
"Görüştüğüm AVM müdürü o saate kadar çalışma olmadığını söyledi. Bir süre önce eşim alışveriş merkezine gideceğini söyledi. Aradığımda ortamın sessiz olduğunu fark ettim. Çevrenin fotoğrafını çekip göndermesini istedim. 15 dakika sonra fotoğraf gelmedi. Telefonu kapalıydı. Her seferinde karakola gidip şikayet ediyordu. Eşimin bir kişiyle görüştüğünü duymuştum. Bu durumu iş gereği olarak izah etti. Olaydan 3 gün önce eşim işi olduğunu söyleyip evden ayrıldı. Dönmediği gibi telefonlarıma cevap vermedi. Olay günü babasının evinin önüne gittim. Evin önüne bir minibüsle geldi. Araç sürücüsü ile öpüştüklerini gördüm ve takip ettim. Elif bu şahsın işyerine gitti. Daha sonra aracıyla ilerlerken beni gördü. Camı açmasını istedim. Telefonla aradı.Sabah o adamla beraber nereden geldiğini sordum. 'Sen kimsin sana hesap mı vereceğim?'diyerek telefonu kapattı. Aracımla yanına geldiğimde, 'Kiminle yatıp kalktığım seni ilgilendirmez' dedi. Gözüm karardı ve silahı çektim. Cama korkutma amaçlı birkaç el ateş ettim. İstesem 100 defa öldürürdüm. Kendisini o erkekle aynı arabada gördüğümde öldürebilirdim. Korkutmak için ateş ettim."
"DEFALARCA ŞİKAYET ETTİM"
Elif Şimşek ise evlendikten sonra eşinin 10 ay açık cezaevinde tutulduğunu, cezasının bitmesinden sonra ona bulduğunu ve çocuk yapmaya karar verdiklerini ancak, hastanede eşinin kısır olduğunu öğrendiklerini söyledi. Şimşek, "Bundan sonra hal ve hareketleri değişti. İşten ayrıldı, eve geç gelmeye ve sürekli maaşımı sorgulamaya başladı. Bir kez boğazımı sıkarak öldürmeye kalktı. Ailemin yanına gidip evliliği daha fazla sürdüremeyeceğimi söyledim. Beni tehdit edip, delik deşik edeceğini söyledi. O korkuyla evden kaçtım. Asansörde beni yakaladı. Bıçak çekip, telefonumu aldı. Boşanma davası açtım. Olaydan sonra işten kovuldum. Silahla karşıma çıkıp beni kaçırmaya çalıştı. Defalarca şikayetçi oldum. Gece 02.00'da iki kişiyle birlikte babamın evine saldırdı. Bu olayda kardeşimi bıçakladı" dedi.
Şimşek, eşinin barışmak için süpriz yaptığını, birlikte yedikleri yemekte pişmanlığını anlatarak, cezaevinde psikolojisinin bozulduğunu, her şeye yeniden başlamak istediğini ve ev tuttuğunu söylediğini ifade ederek şöyle dedi:
"İki halam ile birlikte eve gittim. O gece beni alıkoydu ve orada kalmak zorunda kalım. O gece tekrar şiddete maruz kaldım. Olaydan önce sürekli şikayet ettim. Tehdit ettiği için boşanma davama gidemedim. Sürekli ölümle tehdit ediyordu. İddia ettiği gibi kimseyle bir ilişkim yok. Olay günü geldi ve camı açmamı istedi. Çekindiğim için camı açmadım. Elindeki silahı gördüm. Can havliyle başımı iki elimin arasına koydum ve yana yattım. Silah sesleri gelmeye başladı ve cam patladı. 6 kurşun bana isabet etti. 1 yıldır beni defalarca silahla tehdit ederek, hayatı çekilmez hale getirdi. Aldattığımı ima etse de olayın bununla alakası yok. Boşanma davası açmam nedeniyle saldırıyı düzenlemiştir."
Savcı, sanığın haksız tahrik, elem ve hiddetin etkisiyle eylemi yaptığının kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Eylemin öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten savcı, sanığa "Eşini kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan haksız tahrik indirimi uygulanarak ceza verilmesini istedi. Duruşma ertelendi
