Cansu Nur Özkalp yürürken "Karıncaları ezmeyeyim" diyecek kadar hayvansever, tırmanışta sigara izmaritlerini günlerce cebinde biriktirecek kadar çevreci, "Ölürsem de bu dağlarda öleyim" diyecek kadar tutkulu bir dağcıydı...
Antalya'da geçen hafta kaya tırmanışı sırasında geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybetti. Acılı ailesi "Kucağında dağcı arkadaşlarını kaybetti, bir gün sevdalı olduğu dağlarda onu kaybedeceğimizi biliyorduk ama 'dur' da diyemedik. Çünkü o bizim sevdamızdı dağlar da onun" dedi. İşte özetle söyledikleri:
'ÇOK ÖZEL BİR ÇOCUKTU'
Anne Rukiye Özkalp: Çok özel, sıradışı bir çocuktu. Nazik, kibar, ağırbaşlı, çılgın, deli dolu... Doğduğu günden bu yaşına kadar beni hiç üzdüğünü, yorduğunu hatırlamıyorum. Kimseyi incitmeyen bir yapısı vardı. Bazen gençliğim kadar çılgın bazen ablam kadar olgun biri oluveriyordu. Çok zekiydi. Sosyal ve kültürel becerileri çok yüksekti. En büyük tutkusu spordu; dağlar, zirveler. Profesyonel dağcı oldu. Dağcıların ölümünü görünce "Kızım ayağın yere bassın, korkuyoruz seni kaybetmekten. Dağların yamaçlarında ne yapacaksın, bırak" dedim. O da "Anne bu benim aşkım, çocukluğumdan bu yana en çok istediğim hayalim, her şeyim. Dağlara, o heybetli yamaçlara, zirvelere sevdalıyım. Oralara çıkmazsam nefes alamam. Öleceksem de dağlarda öleyim, evim de mezarım da dağlar olsun" dedi. Sustuk, "Git kızım, hayalindeki tüm zirvelere tırman" dedik. Çok tutumluydu. Çok pahalı diye spor malzemelerini günlerce araştırır ikinci el alırdı. Çocukluğundan bu yana 5 kuruşlarını attığı bir kumbarası vardı. O paralarla Türkiye'yi gezdi ve dağcılığa, tırmanışa gönül veren onlarca insana el uzattı.
PERA'YLA VEDALAŞMIŞ
Ablasının ikinci annesi gibi olduğunu söyleyen kardeşi Şeyma Özkalp, "Ablam ruhum gibiydi. Çok eğlenirdik. Annemle birlikte büyütmüşler, ikinci annem gibiydi. Her şeyini paylaşırdı, ruhu o dağlar kadar büyülü ve eşsizdi. Çok fazla plan yapmazdı, tek planı yarın tırmanacağı dağdı. Kedisi Pera öksüz kaldı, artık ona biz bakacağız. Tırmanışa giderken öpmüş onu, vedalaşmış bir daha da göremedi" dedi.
HAYALİ YARIM KALMASIN
Baba Salih Özkalp: Biz dağlardan, o yüreğimizi kuşa çeviren dağlardan korkup, istemesek de onun sevdasına saygı duyduk. Çok üzgünüz, içimiz yanıyor ama mutluyuz çünkü yavrumuz sevdasıyla gitti, dağlarda yaşadı dağlarda öldü. Olimpos'taki o tırmanıştan önce konuştuk. "Baba artık bu son. Annem o diplomayı çok istiyor. Annem için diplomayı alana kadar dağlardan biraz uzak kalacağım. Ondan sonra tüm dağlar benim" dedi. Kızımızın tek hayali Karabük'e yapılması için bir yıldır uğraştığı tırmanış duvarıydı. Bir hafta önce bu proje için Meclis'e geldi. Ankara'dan onay bekliyordu. Olmadı hayali yarım kaldı.
