Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan başkonsolosluğunda vahşi biçimde katledildiği konusunda artık kimsenin şüphesi kalmadı. Bunda Türkiye'nin süreci başından itibaren doğru yönetmesinin ve belgeleri dünya medyasıyla paylaşmasının katkısı çok büyük... Böyle olduğu içindir ki S. Arabistan yönetimi sadece cinayetin konsoloslukta işlendiğini değil "planlı" işlendiğini bile kabullendi.
Şimdi dünya, bu cinayet kararını kimin verdiğini sorguluyor. Ve herkes de şu gerçeği biliyor; o cinayet, ülkeyi zorbalıkla yöneten Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın izni olmadan gerçekleşemez. Peki, bu açığa çıkabilir mi?
Zor görünse de çıkartılabilir çünkü Veliaht hiç hesaba katmadığı sert bir kayaya çarptı. Öldürülen gazeteci Suudi kökenli olabilir ama çalıştığı kurum ABD'nin en önemli gazetesi Washington Post (WP). Bırakın uzun tarihini, geçmiş ilişkilerini, WP, Amerikan sağının ve genel siyasetin en belirleyici ve en kurumsal gazetesi.
Deyim yerindeyse Amerikan medyasının "amiral gemisi" ve bu cinayete "namus meselesi" gözüyle bakıyor. Dahası cinayet karşısındaki duruşuna dünya medyasının da ciddi desteği var. Ama en önemlisi belki de ABD tarihinde ilk kez görülen rakibi New York Times'ın anlamlı desteği...
Gazete, bu duruşu ve arkasındaki anlamlı destekle önceki gün cinayetin aydınlatılması için ABD yönetimine çağrı yaptı ve tam sayfasını Cemal Kaşıkçı'ya ayırdı. WP Yazı Kurulu, "S. Arabistan Kaşıkçı cinayetinin planlı olduğunu kabul etti. Güzel. Peki, kim planladı?" başlıklı yazıda isim vererek Veliaht Prens'i adres gösterdi ve şu soruyu sordu: