Takvim yaprakları 4 Mayıs 2009'u gösteriyordu. Mardin Mazıdağı'na bağlı Bilge köyünde yüreklere kor gibi düşen katliam yaşandı. Uzun namlulu silahların kullanıldığı saldırıda 7'si çocuk, köy muhtarı Hacı Halim Çelebi ile imam Hacı Kazım Ozan'ın da aralarında bulunduğu 44 kişi hayatını kaybetti. Birçok çocuk öksüz ve yetim kaldı.
ERKEKLER BAŞARAMADI
Darüşşafaka Eğitim Kurumları, katliamda anne ve babasını kaybeden ilköğretim okulu öğrencileri Zeynep, Hilal, Remziye, İnan ve Ali Çelebi'nin eğitimlerini İstanbul'da sürdürmelerine karar verdi. Darüşşafaka Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Davut Ökütçü o gün günahsız çocukları memleketlerinden almaya giden kişiydi. Çocukların ellerini o gün tuttu ve bir daha hiç bırakmadı... Zaten onun da yolu Darüşşafaka'dan geçmişti. Diyarbakırlı Ökütçü, babasız ve yoksul hayatını önce Darüşşafaka Lisesi, ardından TEV'in bursu değiştirdi. Şimdi o, kendisi gibi gençleri bulup topluma kazandırıyor. "Ya masuracı çırağı ya da hamal olacaktım" diye hayatını anlatan Ökütçü, kendisini Koç Holding'in üst basamaklarına önce Darüşşafaka Türk Eğitim Vakfı'nın (TEV) taşıdığını anlatıyor. Bilge köyünden gelen erkekler bu eğitim yolculuğunda başarılı olamadı ve iki yıl içinde köye döndü.
Davut Ökütçü'nün evinde geçen cumartesi büyük bir heyecan vardı. 9 yıl önce Bilge köyünden alıp, İstanbul'a getirdiği çocukları onu ziyarete gidecekti. SABAH da bu ziyarete tanıklık etti. Çocukları olmayan Davut-Nuran Ökütçü çifti, yıllarca aile gibi kapılarını açtıkları 3'ü de 17 yaşında olan manevi evlatlarına kekler, poğaçalar pişirdi, sohbetler edildi. Davut amcaları akciğer kanserine yakalandığı için son dönemde bu eve çok sık gelemiyorlardı.
O ANLARI FİLM YAPTI
Ama önemli günlerde Davut amcaları onları yalnız bırakmıyordu. Remziye'nin mezuniyet töreninde bile yine onun yanında olmuştu. Buluşma sırasında Davut Ökütçü'nün kızlara bir de sürprizi oldu. Bilge köyünde ilk tanışma anından şimdiki hallerine kadar Remziye, Zeynep ve Hilal ile geçirdikleri zamanları bir film yapmıştı. Onlarla beraber ekranın karşısına geçti ve geçen güzel zamanları birlikte izleyip, gülümsediler. Yemek masasında sanattan, müziğe, kitaplardan her konuda büyük bir fakındalıkla konuştular.
HUKUK OKUYACAK
Remziye, bu yıl Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandı. Hilal de hukuk okumak istiyor. Zeynep ise Hukuk ağır bassa da kararını henüz vermiş değil. Neden hukuk okumak istediklerini ise "Yaşadıklarımızla ilgili" diye özetliyorlar.
