Sevgilisi tarafından, 4 Kasım 2010'da, sokak ortasında vurularak öldürülen Yeliz Karahasanoğlu'nun kızıydı Zeynep Gülfem... Kanlar içinde acile getirilen annesinin karnından sezaryenle alınmış ve 25 dakika oksijensiz kalmasına rağmen hayata döndürülmüştü. Ailesi değil, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi'nin çalışanları sahip çıkmıştı ona. Fakat minik kız gelişim emareleri göstermiyordu. Midesine bağlanan sonda ile beslenebiliyordu.
'PARÇAMIZ OLMUŞTU'
Gülfem sondası tıkanınca ikinci ve son mide ameliyatını 14 Haziran'da oldu. Kilosu hâlâ 4 kilo 100 gramdı. Ağustos ayında Gülfem'e yuva olan yenidoğan yoğun bakım ünitesinin tadilat geçirmesi gerekti. Bebeklerin başka hastanelere sevk edilmesi gerekiyordu. Küçük Gülfem de 16 Ağustos'ta, 112 ambulansıyla, bir sosyal güvenlik elemanı ve bir hemşire eşliğinde özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesine kaldırıldı. Geçen hafta tadilat bitip bebekler tek tek geri çağırıldığında, Gülfem'in annesi gibi olan doktorları acı gerçeği öğrendi. Küçük kız hayatını kaybetmişti. Gülfem'e 4 Kasım'da doğum günü partisi yapmayı planlayan Üsküdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım servisi Şefi Dr. Şirin Güven, "11 Eylül'de Gülfem'in kaybedildiğini öğrendiğimde çok üzüldüm. O artık bizim bir parçamız olmuştu" dedi.
NURAY SAPASAĞLAM
Türkiye, Zeynep Gülfem'in hikâyesini konuşurken, 21 Ocak'ta trafik kazasında yaşamını yitiren 7 aylık hamile Nuray Altun'un da bebeği sezaryenle alındı ve aynı hastanede yaşama döndürüldü. Gülfem'in oda arkadaşı Nuray çok daha şanslı çıktı. Daha küçük olmasına ve karaciğer kanaması geçirmesine rağmen Nuray Bebek 42 gün sonra yoğun bakım ünitesindeki şefkatli ellerden ailesine teslim edildi. Şimdi 10 aylık olan Nuray, babaannesi ve anneannesinin özenli bakımıyla nörolojik ve fiziksel olarak tamamen sağlıklı bir bebek oldu.
