Başkent Beyrut'taki evinde dün sabah vefat eden Bilun Alpan Hanımsultan için cuma namazını müteakip Beyrut şehir merkezindeki tarihi El-Basta Et-Tahta Camisinde cenaze töreni düzenlendi.
Törene, Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi Hakan Çakıl'ın yanı sıra Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Beyrut Program Koordinatörü Serhat Küçükkurt, Beyrut Belediyesi Meclis Üyesi Adnan Umeyrat, Lübnan'da yaşayan Türkler ve Bilun Alpan'ın yakınları katıldı.
Bilun Alpan Hanımsultan'ın naaşı, kılınan cenaze namazı ve edilen duaların ardından tarihi Başura Mezarlığı'na defnedildi.
- DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI DEFİN İŞLEMLERİYLE YAKINDAN İLGİLENDİ
Türk Büyükelçi Çakıl, törenin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Lübnan'da yaşayan Osmanlı hanedanı mensubu Bilun Alpan Hanımsultan'ın 17 Ocak'ta hakkın rahmetine kavuştuğu haberini almalarının ardından, Dışişleri Bakanlığı ve Osmanlı hanedanının İstanbul'da yaşayan bazı mensuplarını bilgilendirdiklerini aktardı.
Çakıl, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun talimatı doğrultusunda defin işlemleri ve her türlü hazırlıkla elçilik olarak bizzat ilgilendiklerini belirtti.
Osmanlı hanedanının çok kıymetli bir üyesini kaybetmekten dolayı üzüntü duyduklarını dile getiren Çakıl, onun aziz hatırasının gönüllerinde yaşayacağını ifade etti.
Büyükelçi Çakıl, "Cenazeyi toprağa verdikten sonra merhumenin kederli ailesine Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu adına başsağlığı dileklerini ilettik." dedi.
I. Abdülmecid soyundan Sintiya Yavuz Alpan Osmanoğlu, Bilun Hanımsultanı gözyaşları içerisinde anarak kayıplarının büyük olduğunu belirtti.
Bilun Hanımsultan'ın güçlü bir kadın olduğunu ve dağılan aileyi ayakta tutmak için büyük fedakarlıklar gösterdiğini anlatan Sintiya, Bilun Hanımsultan'ın ölümüyle yalnızlıklarının büyüdüğünü dile getirdi.
Sintiya, bu zor günlerde kendilerini yalnız bırakmayan Türkiye devletine, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Dışişleri Bakanlığına ayrı ayrı müteşekkir olduklarını sözlerine ekledi.
Sürgünü yaşayanlar arasındaki son hanedan üyesi Bilun Alpan'ın yaşam hikayesi 2017 yılında bir belgesel filmiyle anlatılmıştı.
Belgesele göre Bilun Sultan'ın hayat hikayesi şu şekilde:
"Alpan'ın ailesi sürgünün ardından önce Avrupa'ya giderler. Daha sonra tüm hayatlarını geçirdikleri Orta Doğu'ya dönerler. Önce Filistin'e daha sonra Lübnan'a geçen hanedanın kadınları 1952, erkekleri ise 1974'te affedilir ve yurda dönmelerine izin verilir. Bilun Alpan 1989'da yerleşmek amacıyla Türkiye'ye geldiğinde, Beyrut'taki evinin iç savaşta yağmalandığını öğrenir. Türkiye'de de hayal kırıklığına uğrayınca bundan sonra asla evinden ayrılmak istemez."
